Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Hep iyiler kazanır bu hayatta…

İnsan olarak doğmuş olmak, insan olmak için yeterli midir sizce? Ne yazık ki insan olarak doğmuş olmak bizleri insan yapmıyor. Mesele doğru insan olabilmekte.

Bir insan hakkında yorum yaparken çoğumuz ya iyi insan deriz ya kötü. Peki iyi bir insan olmanın koşulları neler? İyi bir insan olmak için duyarlı, samimi, dürüst, akılcı, saygılı, düşünceli, iyi niyetli, yardımsever, vatansever, insan sever, doğa sever, paylaşımcı, insanlar içinde ayrım yapmayan, insanları kayırmayan, inancına göre değil, kişiliğine göre değerlendiren, hoşgörülü, artniyetsiz olmak gerekir.

İnsanlar kendileriyle iyi geçindikleri sürece çevresindekilerle de iyi geçinirler. Büyük ve üstün insan her zaman memnun ve rahattır. Küçük insan ise her zaman üzüntü ve telaş içindedir. Yeryüzünde iki çeşit insan vardır aslında; birlikte yaşadıkları insanlara hayatı hoş edenler, beraber yaşadıkları insanlara hayatı zehir edenler. İnsanlar bencildirler. Bir insanı tanımak istiyorsanız onu yüksek bir mevkiye getirin. İşte o zaman o insanın gerçek yüzünü göreceksiniz. Yada bir laf vardır hani birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan o insanla ya alışveriş yapacaksın yada yolculuğa çıkacaksın. Çok doğru…

İnsanlar o kadar bencil oluyorlar ki, hep kendi istedikleri olsun istiyorlar. Siz fikrinizin doğruluğunu kabul ettirmeye çalışınca da kimileri adeta canavarlaşıyor, insanlıktan çıkıyor. Akla hayale gelmeyecek türlü şeylerle karşılaşıyorsunuz ve karşınızda tanıdığınızı sandığınız o insanın başka başka yüzlerini, kişiliklerini görüyorsunuz ve çok şaşırıyorsunuz.

En kötü insanlar bile birine muhtaç olduklarında dünyanın en iyi insanı kesilirler. Çoğu kez şahit olmuşsunuzdur bu duruma. Çünkü bir çıkarı vardır sizden. İstediğini alana kadar melek olur. İstediğini elde edince ise resmen şeytan!.. W.Landor’un çok güzel bir sözü var; “Büyük görünen bir çok adam onlara yakından bakınca büyüklüklerinden çok şey kaybederler.”

Önyargılı olmamak gerekir insanlar hakkında. Bir insanı gözümüzde çok büyütmememiz ve bir insana gereğinden fazla değer vermememiz, onu çok yüceltmememiz gerekir. Yoksa gün gelir hayal kırıklığına uğrarız. İyi niyetli, akıllı, saygın bir insan olarak gördüğümüz kişinin belki de yakından tanıdığımızda içinin bomboş olduğunu görürüz. Hem size bir şey söyliyeyim mi, ben şunu tecrübe edindim bu hayatta, ne kadar iyi bir insan olursanız olun, önemi yok aslında. Çünkü ilk hatanızda onlar için en kötü siz olacaksınız. İnsanlar çıkar peşinde!..

Hayatta iyi insan yada kötü insan olmaktan öte, büyük insan ve küçük insan olmak vardır bence. Büyük bir insan hiçbir zaman bir insanın kıyafetine bakmaz, kalbine bakar. O insanı dış görünüşüyle değil, duygularıyla, düşünceleriyle, niyetiyle değerlendirmeye çalışır. Gerçekten büyük olmayan adamlar, çevrelerini küçük adamlarla doldururlar. Kafaları gibi çevrelerindeki insanların da kafası küçük ve boştur. At gözlüğüyle bakarlar etraflarına. Ne kendilerine ne de çevrelerine hiçbir iyilikleri dokunmaz. La Rochefoucauld “Küçük insanlar küçük şeylere çok kırılırlar. Büyük insanlar bunların hepsini görür fakat kırılmazlar” der.

Doğru insan olmak, hayata ve insanlara karşı hoşgörülü olmayı gerektirir beraberinde.

Siz, siz olun değer yargılarınızdan, iyi niyetinizden, doğru bildiğiniz şeylerden sakın olaki vazgeçmeyin. Dünyanın iyilere ihtiyacı var çünkü kötüleri alt edebilmek için. Hayat; dürüst ve kişilikli insanlar olduğu müddetçe, kötülerin savaşında her zaman galip gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi