Ramazan ayında, iftar ziyafet ve davetleri daha da artar Kişi/kişiler, yakınlarına, kurum/kuruluşlar ise müşterilerine iftara davet ederler Bu güzel âdet, toplumda dayanışmaya ciddi katkıda bulunur. Ayrıca Ramazanda, iftar vermenin sevabı büyüktür İftar vermenin, ne kadar sevap olduğunu ve faziletlerini bir çok hadiste görmek mümkündür
Nitekim Peygamberimiz, (Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur O oruçlunun sevabı kadar ona sevab verilir) buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler Onlara cevaben buyurdu ki:(Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevab verilir ) buyurmuştur.
Geçen hafta Perşembe günü, Sivrihisar Kültür ve Dayanışma Derneği, SEV ve Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen iftar yemeği vardı. Geniş bir katılım oldu.
İftara katılan Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet ATAÇ, bir konuşma yaptı. Konuşmasında iftar yemeklerinin, birlik ve beraberlik açısından önemli olduğunu pek çok kişinin, bu tür etkinliklerde buluştuğunu, hatta yeni dostlukların oluştuğunu, yoksul vatandaşları istifade ettiğini söyledi. Büyük alkış aldı.
Bu yıl Ramazan Ayında, Tepebaşı Belediyesi tarafından Mahallelerde, verile iftar yemeklerinde, büyük coşku yaşanıyor. Her gün, bir mahallede iftar yemeği veriliyor. Bu tür etkinlikler, insanların birbirlerine yaklaşmalarını sağlıyor, hem de yardımlaşma ve cömertlik duygularını canlandırıyor.
Sayın Dt. ATAÇ' la, kent sorunları üzerinde konuşma fırsatı bulduk. Görevini yapmanın huzuru vardı. Erken yerel seçimlerini hatırlatanlara, "isterse bugün olsun. Seçime hazırız" diyerek cevap verdi. Elbette bu denli güven içinde olmasının, en önemli nedeni, Belediye hizmetlerindeki çalışmalarıydı.
Oysa Sayın ATAÇ, göreve geldiğinde, kendilerine 48 milyon 660 bin lira borç bırakıldığını, "Hem borç ödüyor, hem de yatırım yapıyoruz" demiş, hatta oturduğu, 350 m2'lik başkanlık ofisinin bulunduğu bir binanın, 12 milyon liraya ihale edildiğini, ancak 22 milyon lira ödendiğini söylemişti.
İftarda, Kızılinler Termal Projesini de konuşma fırsatı bulduk.
Sayın ATAÇ, dünyada turizmin, çok önemli bir sektör haline geldiğini belirtti. Yaptığı bir basın toplantısında da termal turizminin, dünyada 'bacasız sanayi' olarak nitelendirildiğini söylemişti. Ayrıca turizm içinde termal bölgelerin, çok büyük önemi taşıdığını, O nedenle de Turizm Bakanlığı tarafından, turizmle ilgili kavramsal eylem planı hazırlandığını, bu bağlamda termal turizm bölgelerinin belirlendiğini, Bu bölgelerden birinin de FRİGYA bölgesi içinde olan KIZILİNLER olduğunu söylemişti.
Ayrıca Tepebaşı Belediyesi, 2009 yılının temmuz ayında, bu bölgenin 1/1000 ve 1/5000'lik planlarını yapmak üzere, bakanlıktan yetki aldı. KIZILİNLER bölgesi için 2009 yılının temmuz ayında, Kültür ve Turizm Bakanlığından izin alarak, başlanılan imar planı yaklaşık 2,5 yıllık çalışmaların ardından tamamlandı.
ESKİŞEHİR KIZILİNLER TERMAL İLERİ YAŞAM MERKEZİ PROJESİ ile Kazandırılacak tesis/tesislerde, fizik tedavi ve iyileştirme tedavi birimleri, yaşlılık bakım ve ileri yoğun bakım birimleri, bakım personeli eğitimi, alzheimer, parkinson ile yaşama adaptasyon eğitimleri, yapılacak. Ayrıca sosyal tesisler, açık-kapalı havuz, tiyatro, sinema, konferans salonları, sanat galerisi, restoran, kafe, sera, alışveriş merkezleri, kütüphane, misafir oteli ve yaşam birimleri yer alacaktı.
Elbette MAKRO PROJE de amaç, ülkemize ve Eskişehir' e, AB standında TERMAL İLERİ YAŞAM MERKEZİ kazandırmaktır. Ancak Odunpazarı Belediyesinin de alternatif proje üretmesi, her iki projenin de gerçekleştirilmesini zora sokmuştur.
Elbette her iki projenin de gerçekleştirilmesi, kentin arzusudur. Bu zorluğun aşılabilmesi için, Vilayet, Anakent ve alt belediyeler, diğer Kurum/kuruluşlar, Siyasi Partilerin İl teşkilatları, ETO, ESO, ESİAD gibi sivil toplum örgütleri, bir "TAKIM RUHU" içinde KIZILİNLER TERMAL İLERİ YAŞAM MERKEZİ PROJESİ 'nin gerçekleşmesinde, birlikte gayret göstermelidirler. Çünkü Dünyada, termal turizmine değer veren ülkeler ve kentler, ciddi paralar kazanmaktadır. Nitekim Almanya'da bulunan 200'den fazla kaplıca tesisinden, yılda, 30 Milyar $ civarında olduğu söyleniyor.
Ayrıca Termal turizm amaçlı olarak, Almanya ve Macaristan'a, 10 Milyon kişi, Rusya'ya 8 Milyon kişi, 126 Milyon nüfuslu Japonya'nın, sadece Beppu şehrine, yılda 12-13 Milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gelmektedir.
Eskişehir'de, termal turizminden, milyonlarca dolar kazanabilir.