Churchill ile İsmet İnönü’nün ünlü Adana buluşmasında, tarihin akışını değiştiren asıl olay; İnönü’nün Churchill’e kanmayıp Türkiye’yi savaşa sokmaması değilmiş. Bu görüşme sırasında, İnönü modern tıp dünyasına büyük bir yardımda bulunmuş.
İki lider buluştuklarında Churchil, İnönü’yü ikna etmek için elini kolunu sallayarak hararetle konuşuyormuş. Ancak İnönü kurt politikacı tabii, aslında karşısındakinin niyetini bildiğinden ve kararını çoktan verdiğinden, pek de dinlemiyormuş. Sağa sola bakarken, Churchill’in elindeki lekelere gözü ilişmiş.Churchill’in ısrarlı konuşmasını durdurak için bir ara; “Sör, ellerinizin durumunu beğenmedim. Hayrola?” deyivermiş. İngiliz: “Hiç sorma İsmet Paşam! Egzama oldum ve tedavisi de yok mendeburun” demiş.
İsmet Paşa, konuyu üsturubuyla değiştirmenin yolunu bulduğu için gülümsemiş ve demiş ki: “Sör Winston, sen işi oldu bil.” Bunda sonra iki liderin görüşmesi egzamadan başlayıp havadan sudan muhabbete geçmiş. Churchill de bir sonuç elde edemeden gerisin geriye dönmüş.
Görüşmeden sonra Ankara’ya dönen İsmet Paşa peynircibaşını çağırmış. Ustadan Churchill’e iki teneke küflü peynir yollamasını istemiş. Churchill’e gidecek pakete konması için bir de not yazmış: “Azizim, ellerini bunla sabah-akşam ov. İki güne bir şeyin kalmaz.
İmza: İsmet İnönü”

Churchil, Türkiye’den gelen paketi açıkca dudak bükmüş önce, ama birkaç gün sonra elleri iyiden kaşınmaya başlayınca İnönü’nün tavsiyelerine uymuş. İki gün içinde ellerinde egzama kalmamış. Churchill kalan bir tenekeyi hemen laboratuara yollamış. Uzmanlar küflü Türk peynirinde acayip antibiyotikler keşfetmiş. Bugün egzama tedavisinde kullanılan kimi antibiyotikler İnönü’nün gönderdiği tenekede bulananlardanmış.