Eskişehirspor'da geçmişten bugüne uzanan transfer yanlışlarına değindiğimiz yazılarımız büyük tepki aldı.
Beğenen, beğenmeyen aradı.
Kimi kızdı, kimi takdir etti.
Ancak biz yine de doğru bildiğimiz şeyleri yazmaya;
Dilimiz döndüğünce, aklımız yettiğince yaşananları yorumlamaya devam edelim.
Bu en azından bir gazetecilik görevidir diye düşünüyoruz...
***
Yazdığımız yazıların içeriğine sanki inat gibi:
Çalımbay ve ekibi bir kaleci aldırdı Eskişehirspor'a.
Şu anda kampta diye duyduk.
Eskişehir'deki kontrollerinde ise bu kalecinin omzunda platin olduğu;
Ve maçlara çıkma riski olduğu yönünde rapor tutulmuş.
Küme düşen bir takımın kalecisi olan ve sakat olduğu ispatlanan bu kişinin kulübe 345 bin TL'ye mal olduğunu öğrendiğimizde ise;
Geçtiğimiz yıldan bu yana süren yanlışlıkların devam edeceği korkusuna kapıldık doğrusu...
Bu yüzden yine sorguluyoruz ve diyoruz ki;
Geçtiğimiz yıl takıma hiçbir katkısı olmayan, milyonlarca TL'lik kulübü zarar uğratan ve giderken de Eskişehirspor kulübünü mahkemeye veren bu futbolcuları aldıran zihniyet galiba tekrar görev başında.
Bu arada soruyoruz ki;
Bu transferlerin oluşmasından sorumlu yönetici ya da yöneticiler ile bu transferlerin gerçekleşmesini ısrarla isteyen teknik yönetim bir açıklama yapma gereği hala duymayacak mı?
***
Sezonun bitmesi ile bunu söyledik ve bugün hala söylemeye devam ediyoruz.
Eskişehirspor'un artık sokağa atacağı tek delikli bir kuruşu dahi olmamalı.
Eskişehirspor'un bundan sonra yanında ne bakanı ne de valisi de vardır!
Bu kulübün kasasına giren tek liranın helal olduğunu da düşünürsek;
Bu paraları birilerinin cebine sokmaya, heba etmeye ve buna vesile olmaya kimsenin hakkı olamaz.
Belirtmeden de geçmeyelim;
Kimse birilerini suçladığımızı ya da bunu ima ettiğimizi düşünmesin.
Bizlerin amacı sadece ve sadece gözlemlediğimiz hataları kamuoyunun takdirine bırakmaktır.
Yazımızın başında da dediğimiz gibi,
Kimisi katılır kimisi ise beğenmez!!!
***
Eskişehirspor her şeye rağmen transferde dikkatli olma gayretinde.
Bu gerçekten memnun edici bir durum.
Bunun sağlayanda Başkan Halil Ünal'ın son derece dikkatli olan tutumudur.
Geçen yıl ki hataların tekrarlanmamasını sanıyoruz ki o da en az bizler kadar istiyor.
Ancak kendisinin daha önce başarması gerektiği bir başka konu var sanki.
O da yönetim içerisinde yaşanan ayrılıklar üzerine.
Duyduğumuza göre yönetim içerisinde çatlamalar ve ikiye bölünmeler yaşanıyormuş.
Başkan Ünal da bu iki kutup arasında sıkışma yaşıyormuş.
Bu gerçektende üzücü bir durum...
Hele hele Eskişehirspor için oldukça kritik bir sürecin işlediği bir dönemde bu asla olmamalı.
Yönetim kurulu birbirlerine olan her türlü küslüğü ya da kırgınlıkları bırakıp;
Eskişehirspor'un hak menfaat ve paralarını korumak adına acilen bir araya gelme mecburiyeti içerisindedirler.
En azından sorumlu oldukları bir takımın yönetimi adına...
***
İşin kısası şu;
Hataların nüksetmemesi hepimizin dileği...
Ancak hepimizin gözü önündeki sıkıntılarda can sıkıyor dersek yalan olmaz.
Lovrek'in elde kalması, bir kere bile faydalanılamayan bu futbolcu için şu an tüm tesislerde doğalgazın yanması;
Poljak'ın bir yerde denenmek üzere alınması;
Büyük ısrarlarla ve elde gezdirilen kasetlerle alınan futbolculardan büyük zarar edilmesi;
Bazı futbolcularında kulübü mahkemeye vermeleri;
Yapılan boykotlar;
Heba edilen paralar...
Vs.
Anlayacağınız;
Bizce Eskişehirspor son kaleci transferindeki gibi ne yanlış bir adım atma ne de bu tür hataları yaptıracak kişilerle muhatap olma lüksüne sahiptir.
Dilmiyoruz ki;
Bundan sonraki her adım Eskişehirspor'un ve kektin lehine olur.
Umarız...