Karasinekle mücadele zamanı

Pek sevimli bir konu değil ama ‘geleneksel’ karasinek yazımı servis etmenin zamanı geldi. Havaların hızla ısınması ile birlikte karasinek bir sorun olarak kendini göstermeye başladı. Özellikle çöp tanklarının bulunduğu veya dış mekân temizliğinin –olması gerekenden– daha seyrek yapıldığı yerlerde sinek nüfusunun arttığı gözlenebiliyor. Evde ya da çalışma mekânında havalandırma amaçlı olarak pencereleri, kapıyı açmaya gelmiyor; bir anda bir karasinek ordusu içeriyi dolduruyor. Kentin pek çok bölgesinde karasinek istilasının hızla gündeme geldiği kanaatindeyim. Bu nedenle bu haşereye karşı hızla önlem alınması gerekiyor.

Sinek ufaktır fakat mide bulandırır” denir ama bu mide bulandırıcı yaratıkla ilgili pek fazla bilgimiz de yoktur. Karasinek bir seferde 100–150 yumurta bırakıyor. Çok çabuk ürüyorlar. Her türlü gıda ve çöp artıklarıyla beslenip her yeri işgal edebiliyorlar.

Ortalama 3 km uçabilen bu haşere, vücutlarında taşıdıkları çok çeşitli olabilen hastalık mikroplarını dolaştıkları her yere taşıyor. Her 5 dakikada bir gezdiği yere dışkı bıraktığını düşündüğümüzde tehlikenin boyutları bir kez daha ortaya çıkıyor. Dolayısıyla karasineğin zararı, bir görsel ve işitsel kirlilik yaratmanın çok ötesine geçerek insan ve diğer canlı yaşamını çok ciddi düzeyde tehdit ediyor.

Yapılan araştırmalar karasineğin tifo, kolera, dizanteri gibi hastalıkların yayılmasında önemli etkenlerin başında geldiği saptanmış. Bazı hayvan hastalıklarının da karasinek aracılığı ile yaygınlaştığı biliniyor. Dolayısıyla bu gerçek, karasinekten söz etmeyi ve onu hatırlamayı sevmesek de acil önlem almamız gerektiğine işaret ediyor.

Karasineklerin –yukarıda da söz ettiğim gibi– çok iyi uçucu olmaları, yüksek üreme kapasitesine sahip olmaları ve hemen hemen her ortama kolayca uyum sağlamaları nedeniyle bir sürdürülebilirliğe sahip oldukları anlaşılıyor. Yapılan araştırmalar 1 kg at dışkısında 5000–8000 karasinek üreyip yaşayabildiğini göstermiş. Bir gıdanın kokusunu 700 metre gibi şaşırtıcı uzaklıktan tespit edebilmeleri tehlikenin bir başka boyutunu gösteriyor.

Dünyadaki çevre sağlık örgütleri karasinekle ilgili pek çok mücadele yöntemi geliştirmişler. Bunlar arasında kültürel önlemlerle mekanik, biyolojik ve kimyasal denetim yöntemleri ile elde sayılabiliyor. Ama sanırım bunlar arasında en önemlisi, kirlilik ve çevre sağlığı ile ilgili olan sosyo-kültürel önlemler…

Karasinek ile mücadele belediyelerin görev alanları içinde yer alıyor. Genelde mücadele belediyelerin ilgili veterinerlik / sağlık vb. gibi bir birime bağlı ekipler tarafından gerçekleştiriliyor. Karasinek ile mücadele, yerel yönetimler tarafından bir yaz dönemi çalışması olarak algılanıyor.

Küresel ısınmanın olumsuz etkileriyle birlikte ülkenin pek çok yerleşiminde en çok 15 gün içinde hızlı şekilde yaza dönüldüğü hatırlanırsa, şu dönemde karasinek mücadelesine başlamak düşünülebilir. Mücadelenin zamanlaması konusunda uzaman görüşüne saygı duymakla beraber yaşamakta olduğumuz karasinek gerçeği bir şeyler yapmanın zamanının geldiğine işaret ediyor.

Kuşkusuz, karasinekle mücadele sadece belediyelere bırakabilecek bir sorumluluk değil. Yurttaşların da bu konuda bilinçli olmaları gerekiyor. Çöp toplama sürecinde doğru davranış bunların başında geliyor. Çöp sayılabilecek atıkların rasgele ortalığa atılmamasını da hatırlamalıyız. Bu çerçevede belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının çöp ve karasinek konusunda –buna yeni tür hastalıklar taşıyabilen sivrisinek ile keneyi de ekleyebiliriz– farkındalık çalışması yapmaları yararlı olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi