DSP ayağa kalktı!
'Partimiz meclis üyesi isimler, başka partilerin toplantısına katılıyorlar' diyerek isyanı çektiler.
Orhan Kesikoğlu'nu da bu amaçta hedef olarak seçtiler.
DP ile Kesikoğlu arasındaki yakınlıktan şikâyet edip;
Bazı isimleri parti disiplin kuruluna sevk ettiklerini açıkladılar...
Ne ala!

Orman Kesikoğlu başta...
Kazım Kurt, Erdal Caferoğlu CHP'nin en baba isimleri.
Bekir Sıtkı Saraç Demokrat Partinin en hırçın ismi...
Serkan Kumaş, ANAP'ın son neferi...
İbrahim Arslan, bırakın yereli, SHP'nin genel merkez yöneticisi!
Böylesine bir yelpazeyi oluşturan kim?
Eskişehir'in Belediye Başkanı!

Kızmasın yine DSP'liler.
Yılmaz Büyükerşen DSP'nin değil, Eskişehir'in belediye başkanıdır.
Ve bu sıfatla da seçimlere aday oldu.
Partileri attı kenara.
Siyaset yapmış, yapan önemli isimleri aldı yanına.
'AKP'ye karşı tek vücut!' mesajını verdi.
Eskişehirlilerde gereken yanıtı sandıkta söyledi.
Büyük bir teveccüh gösterdi Büyükerşen ve kurduğu ekibine.
Peki, DSP ne yaptı?
'Vay bizim partimiz!' diye sızlanmaya başladılar seçim sonrasında!
Seçimden önce bu isimlerin başka partilerin başını çeken isimler olduğunu bilmiyorlarmış gibi;
'Başka partilerin yanında görünüyorlar' diye şikâyet ettiler.
Ne yani;
"Parti binanızda çay mı dağıtacaklardı?"

Orhan Kesikoğlu en güzelini yaptı.
Hemen DSP'den istifa etti.
Ardından meclis üyeliğinden...
Meclis başkanı 'olmaz Orhan!' dedi.
'Daha bu kente yapacağımız çok hizmet var' diye ekledi.
'Hizmette parti yok, ayrım yok!' mesajını koydu ortaya.
Bunun en güzel örneğini verdi.
Tıpkı Yılmaz Büyükerşen'in başta saydığımız isimleri yanına toplayıp, tüm kenti kucaklayıp, hizmet vermek istediği gibi.
Ama DSP bu işi özeline çekti.
'Benim partim' dedi!
Kaybetti...

Şimdi yöneticileri istifa ediyor.
Gidiyorlar ancak arkalarında Eskişehirlilerin kalplerini kırarak...
Büyükerşen ve yukarıda isimlerini saydığımız ekibe oy vermiş yüz binlerce kişiyi kızdırarak!
Dileriz DSP yeni bir toparlanmanın ardından 'Önce hizmet, sonra partimiz' anlayışla tekrar döner kentin kamuoyuna...
Umarız...