Mesleki Eğitim ve Değişim


 


Bilim ve teknolojiler, krize rağmen yoluna devam ediyor. Farklı bir dünyaya doğru evrimleşme devam ediyor. Ayak uyduran kazanacak; ıvır zıvırla uğraşan toplum ve ekonomiler kaybedecek.


 


Endüstri 4.0 olarak isimlendirilen yeni vizyon çok sayıda teknolojiden ve bunların kendi aralarında oluşturdukları yeni bileşimlerden meydana geliyor. Dijitalleşme, ileri otomasyon, ağlar ve esnek üretim süreçleri gibi teknolojilerin neredeyse tamamı 20’nci yüzyılın son çeyreğinden başlayarak geliştirildi. Muhtemelen bunlara yenileri eklenecek ve yeni teknolojik kombinler oluşacak.


 


İşletmelerin ve fabrikaların toplam görünümünü değiştirecek olan bu yenilikler sayesinde fiziksel altyapının değiştirilmesine gerek bırakmadan farklı süreç ve ürünlerin tasarım ve imalatı gündeme gelecek. Geleneksel üretimin en önemli zorluklarından birisi olan kişiselleştirilmiş ürün imalatının yanında aynı hat üzerinde aynı anda farklı ürünleri imal etmek mümkün olacak.


 


Endüstri 4.0, sanayide kaynak kullanım etkinliği ile verimliliği artırması umutları ile çok boyutlu olarak ilerlemeye devam ediyor. Endüstri 4.0’ı oluşturan teknolojilerin gelişimi ve yaygınlaşması bir zamanlar bilimkurgu hayalleri arasında yer alan insansız (ışıksız) fabrikaları daha yakın ve görünür bir resim haline getirmeye başladı. Diğer yandan çok sayıda teknoloji firması Endüstri 4.0’a yönelik olarak yeni ürün, hizmet ve süreçler geliştirme çabası içinde.


 


Büyük sanayi şirketleri ise teknolojinin üretimin baskın bileşeni olacağı geleceğe ilişkin hazırlıklar yapıyor. Buna karşılık Endüstri 4.0’ın ne olduğu ve nasıl ilerleyeceği konusunda yeterli enformasyona sahip değiliz. Suyun altında buzdağının büyük kısmının olacağını biliyoruz; ama onun ne olduğu ve ne olacağı konusunda henüz yeterli öngörülerimiz yok, olamıyor. İlerleyen zaman ve bu sürede ne olup bittiği, buzdağının şekillenmesinde etkili olacak.


 


Endüstri 4.0 gelişimi, pek çok kurumsal alanda olduğu gibi eğitim ve öğretim süreçlerini de etkileyecek. özellikle mesleki eğitimde neyin öğretileceği (yani müfredatın) kadar, nasıl (yani hangi metodoloji ile) ve (yani eğitim materyali ve kanalları ile) öğretileceğinin de mevcut duruma göre büyük oranda değişeceğini öngörebiliriz. Diğer yandan eğitim-öğretim süreçlerinin Endüstri 4.0’dan etkilenmesini sadece teknolojik değişime bakarak tek yönlü şekilde ele alamayız; gelişim sürecinde teknolojiler ve onların kullanım biçimleri de etkilenecek ve değişecektir.


 


Mesleki eğitim, iş olgusunun var olduğu zaman kadar eski bir kurum olmakla önem kazanması büyük işletmelerin oluşumuna ve otomasyonun ilk şekillenmeye başladığı yıllara dayanır. İlk tezgâhlar, ardından otomasyon özellikleri ile donatılmış makineler bu konuda eğitim almış becerili operatörler tarafından işletilmekteydi. 20’nci yüzyılı da içine alan bu dönemde operatörlerin uzun zaman dilimleri için eğitimlerini yenilemeleri gerekmedi. Operatörlerin sorumlu oldukları tezgâhları ve cihazları işlettikleri süre uzadıkça kişisel ustalıkları da arttı.


 


Endüstri 4.0 unsurlarının henüz var olmadığı veya yeterince farkında olunmadığı bu dönemle karşılaştırınca şimdiki durum hayli farklı; gelecekte de farklılaşmaya devam edecek. Bir işletmenin neredeyse tüm fonksiyonlarında pozisyon, görev ve iş tanımları sürekli değişime tabi olacak; buna bağlı olarak mesleki eğitimin de yaşam boyu hale dönüşmesi gerekecek.


 


Endüstri 4.0’ın yaratacağı dalgalanmalar konusunda yeterli duyarlılığa sahip kişi ve kuruluşlar kendilerine bu dönüşümün mesleki eğitim açısından ne anlama geleceğini sormaya başladılar. Bu konuda ilk gözlem, iş-işletme süreçlerinde bilişim-iletişim teknolojilerinin artan önemi ve ağırlığı oluyor. Dolayısıyla yeni türden bir işletmede her çalışanın pozisyonuna, görevlerine ve iş tanımlarına uygun bilişim ve iletişim becerilerine sahip olması gerekecek.


 


(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi