
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ODUNPAZARI BU HALİYLE KALMAMALI...
Geçtiğimiz günler yapılan Kırım Evinin açılışına katıldık.
Odunpazarı bölgesinin son halini gördük bu sayede.
İnsanı büyüleyen bir atmosfer her geçen gün daha da muhteşem bir hal alıyor.
Kırım Evi de böylesine büyülü bir yerde şık durmuş.
Kırım kültürünün bölgeye çok güzel etkiler yapacağından kuşkumuz yok.
Ancak;
Odunpazarı artık kabuğunu yırtarken kente daha faydalı, daha ticari ve daha kullanışlı bir hale sokulamaz mı?
Bilmiyoruz, beklide Başkan Burhan Sakallı'nın bölgenin turizmde daha etkin kullanılması için projeleri vardır.
Ancak Odunpazarı Evleri mevcut haliyle sadece görsel sunumdan öte gidemiyor.
Sadece yarım saat kadar gezip göreceğiniz yer dışında, başka bir şey yapamıyorsunuz.
Yani işi Safranbolu ya da Beypazarı gibi turizm bölgesi hali şekliyle kullanamıyorsunuz.
Bu da restorasyonların tam amacına ulaşmasını engelliyor.
K K K
Bu konuyla ilgili Son Haber Gazetesi'nden sevgili Nazan Koşerer'in yazısını okuduk.
Nazan'da öyle görünüyor ki;
Bizim takıldığımız noktada takılmış.
Bölgenin bugünkü halinin kente pek değer katamayacağını söylüyor.
Özellikle tüm evlerin derneklere kiralanmasıyla hem şehrin, hem Odunpazarı'nın fayda göremeyeceğini belirtiyor.
Nazan'ın bu konuda önerileri de var.
Bakın ne diyor;
"...Bölgede alışveriş yapılabilecek tek yer, Atlıhan Çarşısı ve yemek için de sadece Osmanlı Evi var.
Odunpazarı Evleri'ni gezmeye gelenler ancak buralara gidebiliyor.
Lokantaların sayısı artsa, hatta küçük kafeler açılsa, bazı evler de hediyelik eşya, antikacı olsa, gelenler daha çeşitli alışveriş yapma fırsatı bulabilir.
Böylece bölgeye bir canlılık gelir.
Üstelik ticari işletmeler evlerin bakımını, onarımını da yaparak eski hallerine dönmelerini engelleyebilir.
Hem dükkanları işletenler, hem Odunpazarı Belediyesi, hem de evlerin sahipleri daha çok kazanç elde edebilir...."
Bu önerilerin altına bizlerde imza atıyoruz.
Gerçektende bizleri eskiye alıp götüren,
İnsana büyülü anlar yaşatan;
Ve her karesi ile hem Safranbolu'dan hem de Beypazarı'ndan pek çok kere daha etkili olan bölge, bu haliyle bırakılmamalı.
Odunpazarı sadece gezip görülen ve içinden geçilen bir yer olmamalı.
Odunpazarı Külliyesinden, Camisine, Atlıhan'ından, Osmanlı Evlerine kadar komple bir atılımla, turizm potansiyeli olarak kullanılmalı.
Bunun da nasıl yapılacağını zaten Nazan'da iyi özetlemiş.
Diliyoruz, Odunpazarı'nı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde daha farklı bir şekilde görürüz...
Aksinde restorasyonlar için harcana onca para ziyan olup gitmiş anlamına gelir...