
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ÖĞRETMENLER GÜNLERİNİ KUTLARKEN...
Öğretmenler bir ulus için stratejik değeri olan kişiler.
Ülkenin ordusu kadar önemiler.
Ülkenin geleceğinin temellerini atan kutsal değerlerimiz...
Ancak ne var ki;
Son yıllarda ülkemizde oluşan öğretmen görüntüsü pekte iç açıcı değil.
Okullarda yaşanan görüntüler bu kutsal mesleğe gölge düşürecek cinsten.
Anlayacağınız;
Bizleri bugünlere taşıyan öğretmenlerimiz iş yaşamlarında çoktan yalnızlığa itilmiş durumda.
Pek çok konuda elleri kolları bağlı...
Bir ülke için acı verici bir durum.
Çünkü Türk öğretmeni gerçektende kaderine terk edilmiş günlerini yaşıyor...
***
Bugün öğretmenlerimizin, kendileri için ayrılan günü nasıl geride bıraktıklarına göz atalım.
Başöğretmen Atatürk'ün hayal ettiği Türk öğretmeni profiliyle, bugün Türk öğretmenlerinin yaşadığı tabloyu siz karşılaştırın.
Gelişmiş ülkelerin eğitim bütçeleri ile öğretmenlerine verdiği değer ile;
Türk öğretmenin hayat şartlarını siz kıyaslayın.
Türk Eğitim Sen'in binlerce öğretmene yönelttiği sorular sonrası ortaya çıkan tabloya şimdi göz atın...
İşte öğretmenler 24 Kasım 2009 tarihini şu şartlarda geride bırakıyor...
***
Öğretmenlerin yüzde 70.5'inin kredi kartı borcu var.
Bu borçların yüzde 43.9'unun 1001-5000 TL, yüzde 18.6'sının 5001-10.000 TL, yüzde 16.4'ünün 10.001-20.000 TL, yüzde 7.1'inin 20.001-30.000 TL, yüzde 3.7'sinin 30.001-40.000 TL'nin üzerinde.
Öğretmenlerin yüzde 33.3'ü ailesiyle yeteri kadar ilgilenemiyor. Yüzde 18.7'si ailesine yönelik saldırgan tutum ve davranışlar sergiliyor, yüzde 14.7'si de eşiyle ve çocukları ile iyi bir diyalog kuramadığını söylüyor. Maddi sorunların aile hayatını olumsuz etkilemediğini söyleyenlerin oranı yüzde 33.2'dir.
"Öğretmenlerin yüzde 21.6'sı maddi konular nedeniyle eşiyle ayrılma noktasına geldiği zamanlar olduğunu söyledi."
Öğretmenlerin yüzde 34.1'i ekonomik sorunlar nedeniyle sinir, kaygı, endişe gibi duygularında artış olduğunu, yüzde 17.5'i uyku bozukluğu olduğunu, yüzde 11.2'si dikkat dağınıklığı bulunduğunu, yüzde 7.5'i depresyonda olduğunu, yüzde 1.5'i de panik atak olduğunu belirtti.
Öğretmenlerin yüzde 42.5'i adam kayırma ve ayrımcılık, yüzde 29.4'ü okulda yaşanan sorunlara duyarsızlık, yüzde 14.1'i baskıcı ve dayatmacı tutum, yüzde 13.9'u da sendikal farklılıklara göre davranma cevabını verdi.
Öğretmenlerin yüzde 37.2'si mesleğini severek yapmadığını belirtiyor.
Öğretmenlerin yüzde 34.1'i kişisel/mesleki gelişimi için aylık hiçbir bütçe ayıramıyor.
Öğretmenlerin yüzde 69.6'sı öğretmenevlerine hiç gitmemiş.
Öğretmenlerin yüzde 96.7'si MEB'in öğretmenlere maddi, sosyal ve psikolojik olarak yeterli desteği vermediğini düşünüyor.
Ve sonuç;
Öğretmenlerin, yüzde 1.2'si de dürüst bulduğunu söylüyor.
***
Türk Eğitim Sen aldığı cevapların ardından ne diyor bakın;
"...Ülkemizde ne yazık ki bu yıl da öğretmenler günü buruk kutlanmaktadır.
Çünkü öğretmenlerimiz gerek maddi ve özlük, gerekse sosyal açısından hak ettikleri konumda değildir. Öğretmen atamaları, öğretmen açığını kapatmaktan uzaktır, atama bekleyen öğretmen adayları isyandadır, öğretmenlik kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil olarak farklı türlere ayrılmıştır.
Tüm bunların yanı sıra anketten de görüleceği üzere öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan tam anlamıyla destek aldığını düşünmemekte, ekonomik sıkıntılar ve işsizliği en büyük sorun olarak görmekte, siyasileri dürüst bulmamaktadır..."
***
Tüm öğretmenlerin geçmiş günleri kutlu olsun!