Özürlülerin yarattığı mucizeler

Doğa ya da Yaradan, insanı kimi zaman bir 'şey'den eksik yaratabiliyor. Bu, gözdür, eldir, ayaktır, parmaktır, kulaktır, iç organlarda herhangi bir eksikliktir. Bazen fazlalık da olmuyor değil...
- Örneğin ABD dedektiflik tarihinin en ünlülerinden özel hafiye Jay J. Armes 12 yaşındayken iki elini birden bir kazada yitirmişti. Ne var ki, bu onun özel hafiyeler arasında işinin ustası olmasını engelleyemedi. Jay J. Armes, iki takma el yaptırdı ve inanmayacaksınız, bunlarla değme atıcılara taş çıkaracak kadar iyi tabanca kullanır oldu.
- Besteci Ludwig van Beethoven'm sağırlığı da erken, 32 yaşında başlamıştı. Yaşı 46 olduğunda da küp gibi sağırdı. Buna karşın, en etkili bestelerini hayatının bu son yıllarında or-taya koymuştur.
- Dünya tiyatro tarihinin 'ilahi' oyuncusu Sarah Bemhardt 51 yaşındayken bir kaza sonucu düşüp bacağını kırmış, bir operasyonla yerine takma bacak takılmıştı. Sarah Bernhardt ölü-müne dek sahne hayatını böyle tek takma bacakla sürdürdü ve 'İlahi Sarah'lığından da hiçbir şey yitirmedi.
- Arjantinli şair, hikayeci ve eleştirmen Jorge Borges de kördü; 3 yaşında iki gözünden olan Louis Braille de. Borges yazmayı bir an bile bırakmadı. Braille ise, körler için okuma sistemini buldu, geliştirdi.
- Hem sağır, hem dilsiz ve hem de iki gözü kör Laura Bridgman kendi kendine çalıştı, uğraştı ve Doktor Samuel G. Howe'un körler için bulduğu alfabe sistemini daha da geliştirdi, körler okulunda öğretmen bile oldu.
- Don Kişot'un babası romancı Migııel de Cervantes, 1571 Le-panto (İnebahtı) Savaşı'na katılmış, yaralanmış ve bu arada sol kolunu yitirmişti. Savaştan sonra bir çiftliğe çekildi, kendini edebiyata adadı ve İspanyol edebiyatının klasiği Don Kişot'u yazdı.
- lliada ve Odyssey başyapıtlarının yazarı şairi Homeros da iki gözü görmeyen bir kördü.
- Helen Keller, 2 yaşındayken geçirdiği bir hastalık nedeniyle kör ve sağır kaldı. Yine de bu eksiklikleri onu bir eğitmen ve ayrıca 10 başarılı kitabın yazarı olmaktan geri koymadı.
- ABD'nin saygın ödüllerinden Pulitzer ödülünün kurucusu gazeteci, yayıncı ve politikacı Joseph Pulitzer, 40 yaşındayken gözlerine perde indi ve kör oluverdi. Hayatının sonuna kadar süren 24 yıl boyunca Pulitzer, çalışmaktan kendini hiç alıkoyamadı. Başarılı bir gazeteciydi, yine başarılı bir gazeteci olarak öldü.
- ABD başkanlarından Franklin D. Roosevelt, 39 yaşında bir felç geçirdi ve iki bacağı da tutmaz, yürüyemez duruma geldi, tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu bir anlamda. Yine de bu hali ile seçimlere girdi, New York Valisi, ardından da ABD Başkanı seçildi; hem de rakipleri karşısında ezici bir çoğunlukla oy alarak.

- Çağdaş Amerikan mizahının en iyilerinden James Thurber tek gözlüydü, çocuk yaşında bir kazada tek gözünü kaybetmişti. Yetişkin yaşlarında bu kez öbür gözü de kapandı, görme gücü giderek eksildi. Türkçe'ye Walter Mitty'nin Akılla-ra Durgunluk Veren Serüvenleri ile Odamda Bir Baykuş Var hikâyeleri çevrilmiş, birinci hikâyeden sinemaya uyarlanan aynı adlı filminde Danny Kay başrolü oynamıştı. Thurber hiç yılmadı. Kalın camlı gözlükler taktı, güzel işini, yani yazmayı, karikatür çizmeyi, tiyatro oyunları döktürmeyi, her şeye karşın hayatı boyunca sürdürdü.
- Ressam Lautreci (tam adıyla Henri de Toulouse-Lautrec) tanımıyor olamazsınız. 14 yaşındayken sakat kalmış, vücudu gelişmemiş ve eciş bücüş bir hale gelmişti. Ressamlığa heves etti ve dünyanın en büyük ressamlarından bir oldu. Aynı zamanda yaşadığı çağın en gerçekçi tanıklarından da biriydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi