Risk yönetimi üzerine

Ülkemizde iki yaklaşıma, ekonomik ve sosyal koşulların aksine işaret etmesine rağmen yeterince önem vermiyoruz. Bunlardan birincisi kriz yönetimi, ikincisi ise risk yönetimi… Kriz yönetimini büyük depremlerden sonra hatırlar gibi olsak da zihnimizden çabuk silindi. Risk yönetimi ise adeta finans yöneticileri ile borsacıların tekelinde kaldı. Hâlbuki her iki yönetim modeli de bu ülkede yaşayan her kurum ve kuruluşun yapısının ve işleyişinin doğal bir parçası olmak zorunda.

Risk, belirli bir zaman aralığında, hedeflenen bir sonuca ulaşamama, kayba veya zarar uğrama olasılığıdır. Risk, muhtemel bir kaybın ya da zararın algılanan boyutudur. Gelecekte oluşabilecek potansiyel sorunlara, tehdit ve tehlikelere işaret eder. Risk, genellikle tam ve net olarak bilinemez ya da öngörülemez. Belirsizlik vardır. Risk, zamana bağlı olarak değişir. Riskin sonuç üzerinde olumsuz etkileri vardır. Risk, yönetilebilir bir olgudur.

Riskin temel bileşenleri; oluşma olasılığı ve oluşması durumunda sonucu ne ölçüde etkileyeceğidir. Ancak riskin yalnızca olumsuz etkileri olan bir kavram olduğunu düşünmek yanlış olur. Riske kazanç elde etme fırsatı olarak bakılmalı, fırsata dönüştürülmesi için sistematik çaba gösterilmelidir.

Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisine “süreç (proses)” denir. Risk, süreçlerin doğal yapısında vardır. Riskten söz edebilmek için, ortada bir süreç ve süreç sonunda tanımlanmış, ulaşılması istenen bir sonuç olmalıdır. Süreç sonundaki hedefe ulaşmak için belirlenen yol ne kadar zorunluluklarla çizilmişse, risk o kadar fazladır.

Başka sınıflandırmalar da olmakla birlikte; riskler birbiriyle etkileşim içerisinde olan 3 temel alanda ele alınır: Teknik / performans, maliyet, çizelge (iş-zaman planı). Teknik risk, hedeflenen –tahmin edilen ve planlanan performans değerine ulaşamamanın bir ölçüdür. Maliyet riski, tahmin edilen ve planlanan maliyet değerinin aşılması durumudur. Örneğin ekonomik koşullardaki belirsizlikler önemli maliyet riski kaynaklarından biridir. Çizelge (iş-zaman planı) riski ise riski bir işin tahmin edilen ve planlanan sürede gerçekleştirilememesinin bir ölçüdür.

Teknik riskler, maliyet ve çizelge risklerinin temel nedenidir. Teknolojik yetenekteki zafiyetlerden ve ürün/hizmet gerçekleştirme süreçlerindeki yetersizliklerden vb kaynaklanır. Ancak teknolojik yenilik yeteneğinin kuruluşların başarısı için tek başına yeterli olmayacağını vurgulamakta fayda var.

Risk yönetimi, ürünün veya hizmetin düşünce aşamasından başlayarak müşteriye (mal veya hizmet alana) sunabilmesine kadar tüm aşamaları kapsayan bir süreçtir. Risk yönetimi hızlı kararlar ve faaliyetlerle sürekli olarak risklerin belirlendiği, hangi risklerin öncelikle çözümlenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, risklerle başa çıkmak için stratejiler ve planların geliştirilerek uygulandığı bir sistematiktir. Belirsizlikleri ve belirsizliğin yaratacağı olumsuz etkileri daha kabul edilebilir düzeye indirgemeyi hedefleyen bir disiplindir. Risklerin probleme veya tehlikeye dönüşmeden belirlenmesini ve en aza indirgenmesi, faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesini kapsar. Risk yönetiminin temel hedefi, karar verme mekanizmaları için riskleri görünür ve ölçülebilir hale getirmek, sübjektifliği azaltmaktır.

Yaşanan problemleri kader veya şanssızlık olarak algılamaktan kurtulmak için gerekli adımlardan bir tanesi risk yönetimi. Bu yaklaşım, ekonomik işletme için de doğru kamu dairesi veya sivil toplum kuruluşu için de… Riski ve krizi yönetmeyi öğrendiğimizde; hiç kuşkusuz kararlarımız daha sağlıklı ve faaliyetlerimiz daha sürdürülebilir olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi