1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Sanki bu eleştiriyi ve tavrı biraz hak ettiler...

Atama ile meclis üyesi ve geçici il yöneticisi olan genç bir isim CHP kongresinde hem Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer'e, hem de Milletvekili Utku Çakırözer'e "Siz atama ile milletvekili oldunuz" imasında bulundu.
Yani bir anlamda:
-"Tepeden indiniz kardeşim! Partiyi dizayn etmeye falan kalkmayın. Bu sizin haddinize değil!" demek istedi.
Bu yaşanan olayı dün bu sütunlarda dile getirip eleştirdik.
Ancak...
Bir yandan da, hem Gaye Usluer'in hem de Utku Çakırözer'in bunları hak ettiğini düşündük.
Neden mi?
Hemen söyleyelim:
-Bu partinin milletvekilleri olarak Doğruyla "Doğru", yanlışa da "Yanlış" demezseniz...
-Tüzüğün ve parti programının Parti Meclisi üyesi ve Milletvekillerine tanımış olduğu dirayeti gösteremezseniz...
-Milletvekili olmanıza rağmen, belediye Başkanlarının emrine girmiş insanlar gibi görüntü verirseniz...
-Parti çevresinde yaşanan ve ne tüzükte ne de programda olmayan bir sürü saçmalıklara "dur" diyemezseniz...
-Partililerin, partiyi kamuoyunda küçük düşüren söylem ve hareketleri karşısında masaya yumruğunuzu vuramazsanız...
-Parti içindeki her iki gruba da hoş görünme adına, kaynana ile karısı arasında kalmış damat gibi davranırsanız...
-Birilerinin, partide her istediğin yapması karşısında "Neme lazım" diyerek, yapılanları görmemezlikten gelmeye çalışırsanız...
-Partide ahengi bozacak kararlar alanlara "Genel başkanla arası çok iyi. İlerde önümü keser. O yüzden her istediğine evet diyeyim" diye cambazlık yapmaya kalkarsanız...
Kısacası...
Silik, suya sabuna dokunmayan, her tarafı idare etme gayreti içinde olan ve bulunduğunuz makamın, ilçe başkanlığının da altındaymış gibi bir algı doğmasına yol açarsanız...
İşte o zaman, partiye 2-3 yıl önce adımını atıp, atama ile meclis üyesi olmuş biri çıkıp, size bu raconu kesiverir.
Kestiği racona birçok kişi de alkış tutar.
Siz de oturduğunuz yerden, kendinize karşı kesilen raconu bir güzel dinler, kendi kendinize de "O kadar tarafsız kaldık, her ki tarafı da idare etmeye kalktık. Yeri geldi, doğruya "Doğru", yanlışa "Yanlış" demedik. Yine de yaranamadık" der kara kara düşünürsünüz...
O yüzden...
Her ne kadar sizi bu konura eleştirmeye bir tek o genç CHP'linin hakkı olmasa da, sanki siz bunu biraz hak ettiniz...

*****************************

Ne Teleferikmiş ama...

"1999 mahalli seçimler öncesinde, DYP Büyükşehir belediye Başkan adayı Orhan Soydaş'ın en çok öne çıkarttığı projeydi Teleferik projesi.
Vardar iş merkezi yanında ki kültür merkezi salonunda, Partilerin Büyükşehir adaylarının projelerini anlattığı toplantıda söylemişti ilk kez.
Bademlikten, Atatürk Caddesine kadar uzayan bir hatta yapılacağı vaadinde bulunmuştu.
Projeyi "Güzel" bulanlar da oldu "Fuzuli" bulanlar da...
Ciddiye alan da oldu, dalga geçen de...
Sonuçta Orhan Soydaş seçimi kazanamadı, Teleferik projesi de unutuldu gitti.
Ta ki, 2009 seçimleri öncesine kadar.
2009 seçimleri öncesinde, AK Partinin Odunpazarı Belediye başkan adayı Burhan Sakallı'nın projesi olarak karşımıza çıktı Teleferik projesi.
Vaat etti Teleferik yapacağını.
Seçimi kazanınca bu vaadini yerine getirmek için harekete de geçti.
Ancak yapamadı.
Yapamayışının nedeni olarak da Büyükşehir belediyensin mecliste yaptığı engellemeyi öne sürdü.
-"Yaptırmadılar. Mecliste engel oldular. Halbuki şimdiye kadar bitecekti. İnsanlar, Eskişehir'e gelen turistler Eskişehir'i bir de Teleferikten görecekti" dedi.
Bu güne geldiğimizde...
Aynı Teleferik projesi bu kez Büyükşehir belediye Başkanı ve CHP büyükşehir adayı Yılmaz Büyükerşen'in projesi olarak karşımıza çıkıyor.
Büyükerşen de yeni dönem için Teleferik projesinden söz ediyor.
Yapar mı yapmaz mı bilemiyoruz?
Bildiğimiz şu ki: Teleferik projesi 1999 yılından bu yana her dönem birilerinin projesi olarak ortaya çıkıyor."
Böyle yazmıştık.
Şu aşamada, Teleferik projesine başlanamadı.
Söylenenlere bakılırsa proje, anıtlar kuruluna takıldı.
Yapılması da neredeyse imkansız hale geldi.
Kısacası...
Eskişehir, sürekli proje olarak duyduğu Teleferik'i 16 yıldır bir türlü göremedi...

**********************

CHP'liler bundan sonra "Katılımcı demokrasi" falan demesin.

CHP'nin il kongresi seçimleri Blok liste yöntemiyle yapıldı.
Dün de yazdık...
Geçmiş kongreyi Blok liste ile yapanlar, bu kez Çarşaf liste istedi.
Geçtiğimiz kongrede "Çarşaf liste olsun" diye bağıranlar, bu kongrenin Blok liste ile yapılmasını sağladı.
Böylece...
Eskişehir'deki CHP'lilerin ağızlarından bir türlü düşürmediği "Katılımcı demokrasi" lafı bir kez daha "Hikaye" oldu.
Hâlbuki...
CHP kongresinde seçimler Çarşaf liste ile yapılmış olsaydı...
-Delegeler kendi gönüllerinden geçen isimlerin listeye girmesini sağlayacaktı.
-Delegeler, kendi gönüllerinden geçmeyen isimlerin listede olmamasını sağlayacaktı.
-Böylece, herkesin ortak isimleri asgari müşterekte ortaya çıkacaktı.
-Blok liste yöntemi uygulandığı için, listeye girenler "birilerinin adamı" olarak algılanmayacaktı.
-Blok liste ile seçimi ısrarla isteyenler, "Kendi destekçilerine güvenmiyor ki bunu istiyor" konumuna düşmeyecekti.
-Eğer seçim çarşaf liste ile yapılsaydı, kimse ortaya "Benim delegem" lafı ile çıkamayacaktı.
-Seçim çarşaf liste ile yapılsaydı, ağızlardan düşmeyen "Katılımcı demokrasi" sözü hayata geçmiş olacaktı.
-Seçim çarşaf liste ile yapılmış olsaydı, en azından parti tüzüğünün esas aldığı seçim yöntemi hayata geçirilmiş olacaktı.
Bu fırsatların hepsi kaçtı.
Bana kalırsa...
Kazanılan seçimin yanı sıra, katılımcı demokrasi adına çok şey kaybedildi CHP il kongresinde.
En büyük hak kaybına da, Blok listede ısrar edenler uğradı.
Çünkü...
Bu seçimi blok liste ile yaptıranların, bundan sonra ön seçim isteme hakkı ve şansı ortadan kalktı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi