Yeni Stadyum yapılması kimsenin aklında yoktu.
Eskişehir'de kimsenin böyle bir talebi de yoktu.
Bir gün "Size yeni Stadyum yapacağız" dediler ve bu açıklamalarıyla yeni Stadyumu Eskişehirlilerin aklına soktular.
Türkiye'nin, 2016 Avrupa kupası organizasyonuna talip olduğunu, bunun için Eskişehir'in de aralarında bulunduğu 4 ilde yeni Stadyum yapacaklarını, yapılacak olan Stadyumun masrafının da devlet tarafından karşılanacağını söylediler.
Hatta...
Valisi, belediye başkanı ve Eskişehirspor kulüp başkanı gazetelerin önünde protokol imzalarını bile attılar.
Dahası...
-"Türkiye, Avrupa Kupası organizasyonunu kazanmasa dahi, bu Stadyum Eskişehir'e yapılacak" vaadinde bulundular.
Her neyse...
Türkiye Avrupa Kupası organizasyonunu kazanamadı.
Ancak...
Eskişehirli, hiç aklında yokken aklına sokulan ve vadi verilen yeni Stadyumu sormaya başladı.
Söz verenler kıvıracak yerleri olmadığı için formül aramaya başladı.
Bulunabilecek en kolay yöntem, mevcut Atatürk Stadyumunu TOKİ'ye vermek, karşılığında da TOKİ'ye yeni stadyumu yaptırmaktı.
İşte ilk tartışma burada başladı.
Eskişehir kamuoyu bu takasa müthiş bir tepki gösterdi.
Çünkü...
TOKİ, yapacağı yeni Stadyum karşılığında mevcut Atatürk Stadyumu alanını binalarla donatacak, böylece stadyuma harcadı paranın kat be kat fazlasını Eskişehir üzerinden kazanacaktı.
İkinci tartışma ise, Stadyumun yeri konusundaydı.
Eskişehir halkının büyük bir bölümü, yeni Stadyumun, mevcut Atatürk Stadyumunun olduğu yere yapılmasını istiyordu.
Büyükşehir belediye başkanı, yeni Stadyum için Muttalip bölgesinin daha uygun olduğunu dile getiriyordu.
Ancak...
TOKİ kalkıp, yeni stadyumu Sazova'ya yapmaya karar verdi.
İşte bu kararın ardından üçüncü tartışma çıktı ortaya.
Sazova'ya yapılacak olan Stadyuma ulaşımın nasıl sağlanacağını sorduk günlerce.
Uyarılara kimse kulak asmadı.
Bırakın dinlemeyi, bir de "Biz böyle istiyoruz ve böyle yapıyoruz" havasına girdiler.
Ardından da...
Bir güzel başladılar inşaata.
Şimdi stadyumun inşaatı bitme aşamasına geldi.
Fakat, her şey stadyum inşaatının bitmesiyle olmuyor.
Bu stadyuma ulaşımın nasıl olacağı şimdiden herkesi kara kara düşündürüyor.
AK parti il başkanı "Stadyumu biz yapıyoruz, yollarını da bi zahmet belediye yapıversin" diyor ama, iş bunu demekle olmuyor.
Stadyuma ulaşacak yolların Belediye tarafından planlanması gerekiyor.
Ardından bu yollar için kamulaştırma yapılması lazım geliyor.
Sonrasında, yolların imalatı geliyor.
Bunların hepsi para.
Kaldı ki, Büyükşehir belediye Başkanının çıkıp "Ben zamanında buraya Stadyum yapmayın. Buraya yapacağınız Stadyumun ulaşımını nasıl sağlayacaksınız? Dediğimde kimse bu uyarıma kulak asmadı." Dese haklı.
Hatta.
AK parti il başkanı Dündar Ünlü'nün söylediğinin tam tersine "Beni zamanında dinlemediler. O nedenle Stadyumu kim yapıyorsa, yollarını da o yapsın" dese, sonuna kadar haklı.
O yüzden...
Stadyumun yolları meselesi, daha çok tartışmalara yol açacak.
Belki de yolların yapımı, stadyumun yapımından daha uzun bir süre tutacak.
Ama...
Şuna emin olun ki, bu yaşanacaklardan da hiç kimse ders çıkartmayacak.
Yine yatırım yapılacağı zaman yer konusunda kafalarının estiği alanlar belirlenecek.
Yine uyarılara kimse kulak asmayacak.
Yine "biz böyle istiyoruz böyle olacak" denecek
Ve..
Yine şehir halkı olarak, yanlış yer tespitinden kaynaklanan sıkıntıyı çekmek bize düşecek.
Yapılacakların yıllarca bitmesini beklemek de cabası olacak.
.....
Fesih Bingöl'ün uyarısını dinlemekte yarar var
Eskişehir'de, gerek Afet riskli Alanlar, gerekse Kentsel Dönüşüm konusunda uzman sayabileceğimiz bir isim Fesih Bingöl.
Her iki dönüşüm konusunda da Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yapılan örnekleri yakından inceleyip takip etmiş, mevzuata son derece hakim, gerek planlama gerekse uygulama konusunda prosedürü bilen de bir isim Fesih Bingöl.
Geçtiğimiz günlerde, Afet riskli alan ilan edilen ve 8 mahalleyi kapsayan bir planlama taslağının tanıtımı yapıldı İstanbul'da.
Büyükşehir Belediyesi ile İTÜ'nün yaptığı planlama taslağının detayları bilgi olarak paylaşıldı.
Paylaşılan bilgiler arasında en dikkati çeken konu, mevcut yapı stokunun yüzde 30 oranında artışı idi.
İşte bu konuda Fesih Bingöl'in bir tespiti var.
-"Ada bazında kat artışı ile birlikte emsal artışı yapılan planlama taslağında yer almamış. Bu yüzden, alan üzerinde karşılığını bulmak çok zor. Dolayısıyla bu halde uygulama da oldukça zor" diyor.
Teknik adam olmadığımız için Afet riskli Alanların dönüştürülmesi konusunda fikir beyan edip, yorum yapamıyoruz.
Ancak...
Bu konuda fikrine, donanımına ve tecrübesine inandığımız Fesih Bingöl'in uyarılarına ve çekincelerine kulak verilmesi gerektiğini, bunun, yapılacak planlama konusunda fayda sağlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Zira...
Bunu söylemek için uzman olmak gerekmiyor.
......
İyi de burayı yapalı 3 ay bile olmadı yahu!
Yer, Espark ile yıkılan köprünün altı arasında kalan kısa bir yaya yolu.
Yapılalı 3 ay bile olmadı.
Aynı zamanda Tramvay güzergahı olan bu yaya yollarına güzel renkli taşlar döşendi.
Ama re döşeme!
Belki de yapılan bu yaya yolu, yapıldığından bu yana ilk kez bir yağmur gördü.
O kadar kısa yani yapılması.
Ve sonuç olarak, böyle bir görüntü ortaya çıktı.
Yaya yolu üzerinde su birikintisi.
Öyle küçük çaplı falan da değil hani.
Neredeyse tüm yaya yolunu kaplayacak boyutta.
Neyse ki yan tarafında küçük bir yer kalmış ki, insanlar suya girmemek için buradan gidip gelme imkanı bulabilmişler.
3 ay önce yapılmış bir yaya yolu.
Üzeri yağmur suyu dolu.
Ne desek bilemedik?
