Halkbankası Eskişehir'e ayrı bir önem mi venmeye başladı anlayamadık.
Fark ettiyseniz, Köprübaşı'nın en şahane yerinde olan binalarını da onarmaya başladılar.
Halbuki o bina yıllardır orduevi yanında öyle kaderine terk edilmiş dururdu.
Hatırlayanınız vardır, gazetelera konu bile olmuştu o bina, neden boş duruyor diye...
Ancak;
Halkbankası Eskişehir'e birden ayrı bir önem vermeye başladı.
İşe kendi binalarından başladılar.
Sonra da kentin yine güzel bir yerinden arsa alarak bir proje oluşturdular.

Kütahya Caddesi'de petrol istasyonunun karşısında büyük bir arazi burası.
Arsa sahibi, Halkbankası'na araziyi vermiş.
Alan razı, veren razı.
Burada birşey yok.
Ancak burada yapılmak istenen binaların büyüklüğü için karar gerekli.
O da meclislerden çıkacak.
Çünkü mevcut durum bu araziye rezidanslar yapmaya yetmiyor.
Emsal artırımı şart.
Bu karar çıksa belki arsa sahibi bile daha pay alabilecek!

Tartışma zaten burada başlıyor.
AKP'liler büyükşehir meclisinden Halkbankası'nın müracaatı yönünde geçen karara kızgın.
Ama bu kızgınlıkları boşuna.
Çünkü;
Bölgenin kesinleşen 1/5000'lik imar planında AKP'li üyelerin imzaları var.
Odunpazarı Belediyesi ise isteyipte alamadığı arazide yüksek binaların yapılmaması için oy çokluğu ile karar aldı.
İntikam alır gibi adeta!
Tüm bunların ardından o arazide dev bir yatırımı engelleme düşüncesi de kendiliğinden çıkmış oluyor.
Zaten büyükşehir Belediyesi'de Odunpazarı Belediyesi'ni ve AKP'yi tam bu konuda paçasından tutuyor.
Her zamanki sloganlarını kullanıyorlar.
"AKP kente yatırım yapılmasının önüne geçiyor"
Son günlerde yaşananların özetide zaten bu değil mi?
Yani, AKP Büyükşehir Belediyesi'nin çok sevdiği bir sloganın içerisine yeniden düşmüş durumda.
Belki de haklı oldukları bir konu hakkında...
Neyse;

Bir yatırım yapılacaksa önce kentin çıkarlarının korunması tabiki esas olandır.
İş yapılmadan önce kişilerden çok şehrin çıkarlarının olup olmadığına göz atılır.
Öncelikle hemen söyleyelim;
Halk Bankası'nın yapacağı proje kent için kesinlikle harika bir şey.
Şehrin eksikliklerini giderecek tesisler var projede.
Bunu kimse inkar edemez.
Gelelim asıl konuya.
Yani bu işin yapılmasına izin verildiğinde,
Meclislerden binaların yapımı için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması halinde,
Belirli kişi ya da kişilerin büyük çıkarlar sağlayıp sağlayamayacağı meselesine.
Bu konu elbette bizi aşar, yorum yapmamız doğru olmaz.
Fakat bu konuyu tartışması gerekenlerde zaten bu fırsatı kaçırmış durumdalar.
Çünkü bu arazi için tartışmalar başka yerlere doğru gidiyor.
İş 'Odunpazarı Belediyesi yaptırdığı kaçan iş yerlerini örtmek istiyor'a doğru şimdiden gitmiş durumda.
Anlayacağınız;
Bu mesele Büyükşehir meclisinden çıktığı gibi gider.
Halk Bankası'da istediği gibi bir projeyi yapar ve kente kazandırır.

Biz asıl anlatmak istediğimiz şeyi söyleyelim.
Daha 10-15 gün olmamıştır, hatırlayın!
Birileri gelip iki tır dolusu dolarla Eskişehir'e yatırım yapacaktı hani.
İçerisinde 7 yıldızlı oteller, şatolar, malikaneler, 240 adet rezidans,1200 tane Osmanlı evi, Organik Tarım Fakültesi, Çiftlikler vardı.
Arap, şarap fabrikası dikecekti Eskişehir'e.
Olmadı, çünkü hayal, gerçek dışı hatta mantık dışı bir şeydi bu.
Zaten bir daha sesde çıkmadı o işten.
Anlayacağınız;
Ortada hayali bir şey yok bu kez, somut ve mantıklı bir şey var.
Kaçırmamak gerek ne olursa olsun.
Kim aldı, kim sattı, o gitti, bu geldi ile geçecek bir süreç yaşanıyor şu günlerde.
Yukarıda da dediğimiz gibi, bu iş büyükşehir meclisinden çıktığı gibi yaşanır ve kapanır gider...
Arada ne oldu ne bitti insanlar kendi aralarında hesaplaşır, kentte de tartışılır ama...
Bu işin sonunda en büyük pay yine Eskişehir'in olacak gibi.
En azından bu kentin kongre turzmi için de önü açılacak.
Yeni lüks otelleri ve ticaret alanları olacak.
İşte bu konunun bizi ilgilendiren tek tarafı da zaten bu.