Dünkü gecenin en kötü tarafı yine giriş rezaletiydi.
Maç öncesinde öylesine çok telefonumuz çaldı ki;
Hepsi, 'bu çileyi görün' diyordu.
Feryat ertesi günde devam ediyordu.
Kimi görsek "çocuklar, kadınlar ezilme tehlikesi atlattı." diyor,
Ya da; "kombinemle dışarda kalma rezaleti sadece bu kentte olur" diyordu.
Anlayacağınız;
Atatürk Stadyumunda değişen hiç bir şey yok.
Olacağada benzemiyor.
Yazık!


Maça gelirsek...
Daha önceki yazımızda, maçın kaderini defansın belirleyeceğini söylemiştik.
Nitekim yenen iki golde bir anlık defans boşluğundan kaynaklandı.
Hele hele ikinci gol defalarca izlenip, dersler çıkarılacak cinsten.
Hücum hattında ise işler daha da iyi olacağa benziyor.
Doğa mücadeleci yapısıyla bu sezon formunda gibi.
Kocabey'in bu kadar çabuk oyundan düşmesine anlam veremedik.
Yeni transfer Ragıp ise o tempoya ayak uyduracak bir isim değil sanki.
Oynadığı dakika boyunca sürekli saklandı.
Mehmet Yılmaz harika fiziği ve topa basabilme yeteneği ile dikkat çekti.
Arzuladığı mevkiide oynasa daha çok iyi yapacak.
Ümit Karan ve Youla için denecek hiçbir şey yok.
Her adımları ile futbolcu olduklarını gösterdiler.
Koray ve Murat Önür'de görevlerini en iyi şekilde yaptılar.
Kısaca;
Eskişehirspor ligin en dişli takımı karşısında farkı yakalayabilecek bir oyun ortaya koydu.
Daha iyi olacağının da sinyallerini verdi.
Ah birde taraftar bunca cefayı çekmeseydi...