4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRKLÜK ŞUURU YOK EDİLMEK İSTENİYOR

Eskişehir' de, Osman Baydemir' e sinirlenen, M.B. adlı vatandaş, sprey boya Vişnelik Mahallesi Öğretmenler Caddesi'nde yolun ortasına, "Türkiye Türklerin" yazdı diye, Polisler, M.B.'yi gözaltına aldı. Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü' de, M.B.'ye 140 TL para cezası verdi. "haberi, aklıselim, her insanımız üzdü. Ayrıca Baydemir' e ve PKK ve yandaşlarına, bir şey yapılmazken, MB' nin, ikaz yapılmadan, yargısız infaz yapılarak, gözaltına alınması ve ceza kesilmesi, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Şu bir gerçek ki, ABD ve AB dayatmaları, Türkiye'de, "Kürt Açılımı " ve "Ermeni Açılımı" tezgâhını gündeme getirdi. "Kürt Açılımı" çalışmaları, hâlâ tam olarak açıklanmadı ama PKK ve yandaşları, sokağa döküldü. Açılımlarla birlikte, Türküm' demek de adeta suç oldu. Uşak'ta, 'Ne Mutlu Türk'üm Diyene' yazısı nedeniyle, minibüslere para cezası kesildi. TBMM ve statlara, Türk bayrağı sokulmadı. Maalesef günümüzde, Kürt Açılımı ile Kürtçülüğün pirim yaptığı, terörist Başı Abdullah Öcalan' ın, kahraman ilan edildiği, bölücü açıklamaların, suç olmadığı, bir dönemde girdik
Avrupa Birliği de, "TÜRK" kavramını hedef aldı. Nitekim Avrupa Birliği Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Türkiye'de "azınlıklar" ile ilgili yayınladığı raporunda, okullarda öğrencilerin söylediği "Ne Mutlu Türk'üm diyene" sözünü eleştirdi ve bununla "etnik ayrımcılık" yapıldığını öne sürdü.
Hâlbuki "Ne Mutlu Türk'üm" diye biten 'öğrenci andı' nın okunmaması için Danıştay'da dava açıldı. Davada yürütmenin durdurulması istendi. Danıştay 8. Dairesi de yürütmenin durdurulması istemini oy birliğiyle reddetti.
Aslında bütün bu gelişmelere, yıllar önceki ve bugünkü siyasilerin söylemleri neden oldu. PKK ve yandaşlarına ve "TÜRK" kavramına tepki duyanlara da cesaret verdiler.
Nitekim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise 1993 yılında, RP Milletvekili iken, Atatürk'ün, 'Ne mutlu Türk'üm diyene' sözüne karşı çıkmıştı. Sayın Gül, "Ne mutlu Türküm diyene lafını, her yere yaza yaza Türkiye ilkel bir hale döndü. Milliyetçilik maalesef bir nevi ırkçılık şeklinde devam etti" ifadesini kullanmıştı..
Oysa Türk milliyetçiliği, Sosyolojik ve psikolojik esaslara dayanır. Kan değil, ruh ve eşit değerler arar. Eşitlik prensibine dayanır. Türk Milliyetçiliği, ırkçılık, mukaddesatçılık, ümmetçilik şovenizim ve totaliter milliyetçilik gibi akımlara karşıdır. Bu unsurları içeren veya hedefleyen milliyetçilik, antidemokratiktir.
Sayın GÜL, bugün Cumhurbaşkanı olarak aynı düşüncede mi bilinmez ama Kürt sorunu çözümü konusunda, "tarihi fırsat" olarak değerlendirmesi, "İyi şeyler olacak" demesi" zihinleri karıştırdı. Peki, neydi söz konusu olan "Tarihi fırsat!" ? Kimin için "Tarihi fırsat!" tı? Olması gereken "iyi şeyler" neydi? " hala muallâktadır.
Ayrıca Turgut Özal'ın da, bu plan çerçevesinde,"Orta Doğu Federasyonu" kurmak istediği, bu yüzden "Federasyonu tartışalım" dediği ve "Türk dediğin nedir ki?" diyerek, Türk kimliğine, Cumhurbaşkanı seviyesinde örtülü savaş açmıştı.
Yine Cumhuriyet tarihimizde, "Türklük" ve "alt kimlik" kavramlarını bir arada telaffuz eden ilk kişi, Sayın Tayyip Erdoğan'dır. Oysa bugüne kadar nesiller, Türklüğü bir alt kimlik olarak değil de bir ulusa, bir tarihe, bir kültüre, aidiyet olarak öğrenmişti.
Türk halkı, artık gerçekleri görmelidir. DTP ve PKK' nın hedefi, "Demokratik özgürlük" "iş", "aş" değildir. Takip ettikleri, totaliter bir yapılanma, Pan Kürdist militan milliyetçiliktir. Hal böyle olunca da Kürt açılımı veya demokratik açılım, 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğine de zarar verdi. Toplumda, kin ve nefreti artırdı. Oysa nerede kin, nefret ve önyargı varsa veya bunlara sebep olacak gelişmeler mevcutsa, bu unsurlarla mücadele etmek gerekir. Çünkü nerede kaos varsa, nedeni, dinsel ve etnik nefrettir.
Hülasa Türk kültürü ve Türklük şuuru yaşadığı müddetçe, ABD, AB ve şer odaklarının, emellerine ulaşmaları mümkün değildir. Türkiye'yi, ayakta tutan ne varsa, yıpratılmaya çalışılıyor. Milli kurumlar, özellikle de Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kemalizm etkisiz hale getirilmek isteniyor.
Öte yandan büyük Türk düşünürü Mevlana'nın, "Düşman gibi görünüyorsam da düşman değilim", Farsça söylüyorum ama aslım Türk'tür." Sözleri ile CHP Lideri Deniz Baykal' ın "Daha önce bu topraklarda yaşayan Mevlana, 8 asır önce asıl Türk olduğunu söylemiş ise biz de bugün Türk milleti kimliğimize sahip çıkacağız. Hacı Bektaşi Veli 72 millet birdir derken, biz nasıl olur da bir olan milletimizin parçalanmasına göz yumabiliriz." İfadelerine, Türk insanının, katılmaması mümkün mü?
Ayrıca Rum asıllı Türk, Marina Sözde' in, ağlayarak ve heyecanla, İstiklal Marşı' nı okumasından, Eskişehir' de, " Türkiye Türklerindir" sözünden dolayı, M.B' yi gözaltına alan, polisler ve ceza kesen zabıtalar, ders alır mı bilinmez ama tablo, Eskişehir' e yakışmadı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi