İki adaylı olmasına rağmen “heyecansız” bir kongreye tanıklık ettik.
Bıktık.
Gerçekten bıktık!
Değişmeyen her şey bizleri değiştirdi.
İnsanlar artık hissizleşti ve duyarsızlaştı.
Kimse kimsenin umurunda değil…
Herkes “ne haliniz varsa görün” modunda…
Ceplerimiz cayır cayır ekonomik krizle yanarken dahi halkın teveccühünü kazanan bir iktidarın güven tazelediğine tanıklık ettik nitekim…
Haksız da sayılmazlar?
“Bu kez değişecek, geçen seçim olmadı ama bak bu seçim olacak kardeşim, hele bak sen bu seçimde nasıl açık ara fark atıyoruz” diye değişim değişim dolaşırken hiçbir şeyin değişmediğine şahit olduk.
Bu öyle yabana atılacak bir yıkım değil.
Hele bir de “değişim” diye yola çıkarken her şeyi değiştirebileceğini sananlardan ve buna inananlardan yahut inandıranlardan büyük bir darbe yiyince umutlarımız soldu, hayata küstük!
Yaşam sevincimiz alındı!
He bir de genel başkan vakası var!
O da oturduğu koltukta hiçbir şeyi değiştirmeden değiştireceğini sanarak hala vaatlerde bulununca koyverdik gitti.
En iyi değişim hiçbir şeyin değişmemesi dedik ve izleme moduna geçtik.
Kimse umursamıyor
Kimse heyecanlanmıyor!
Bu sebeple kongreler de ölü toprağı serpilmiş gibi geçiyor.
Umudumuz öleli çok oldu.
Kongrelerde yas tutuyoruz.
SAKİN ABİCİM SAKİN!
Türkiye'nin en sinirli illeri açıklandı.
Sivas ve Samsun’dan sonra Eskişehir de ilk üçte kendisine yer buldu.
Neye göre, kime göre yapıldı bu anket bilemiyoruz ancak “Eskişehir” öyle ya da böyle girdi listeye…
Yazılarımda da bazen vurgu yapıyordum.
Sıcaklar gerginliği arttırıyor, sakin kalalım!
Yolda beride, tramvayda, otobüste, trafikte insanların birbirine bağırdığına, haykırdığına tanıklık ettim.
Hatta Nebi Hatipoğlu’nun gergin çıkışları bile “sinirli” kentler arasında yer almamızda etken olabilir.
Şaka bir yana!
Ve özetle…
Sakin abicim sakin!
