Ali Baş - Eskişehir Notları
Ünlüce: Algıyla oyunla işimiz yok!
Beylikova’da bulunan “Nadir Toprak elementleri” ile ilgili çok sayıda haber yapılıyor.
Beyanatlar, açıklamalar sürekli gündemde…
Tüm bunlar olurken araya mutlaka şöyle bir haber sıkıştırılıyor:
- Nadir Toprak Elementleri pilot tesisinin hayata geçirilmemesi için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yargı yoluna başvurdu… Tesisi engellemek istedi!
…/…
Açıklamalar öyle yoğunlaşıyor ki sanki Büyükşehir Belediyesi bu uygulamayı kasıtlı yapıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, bu iddialara birçok kez yanıt verdi! Son iddiaları bir kez daha kendisine sordum. Kısaca özetledi:
-Üç yıl önce sonuçlanan bu davanın amacı, madencilik faaliyetlerini durdurmak değil, ÇED sürecinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesiydi. Özetle; bu faaliyet sırasında ekolojik dengenin bozulmaması, içme suyu kaynaklarının zarar görmemesi, ortaya çıkacak radyoaktif atkıların bertaraf yönetimindeki belirsizliğin giderilmesini istedik. Madenin çıkarılmasına karşı çıkmamız asla söz konusu olmadı.
…/…
Peki bu haberlerin yapılmasındaki amaç nedir? Ünlüce bu konuya da şu cümlelerle yaklaşıyor:
-Eskişehir, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle kıymetlidir. İnsanıyla kıymetlidir. Bu kıymeti, onun ötesinde potansiyeli saygıyla büyüteceğiz. İnsana, doğaya, vatana ve şehre olan saygımızla, güzel Eskişehir’imizi daha da güzelleştireceğiz. Derdimiz, gücümüz budur. Algıyla, oyunla işimiz yok. Sadece işimizi yapacağız. Bizim işimiz belediyecilik.
- Ben bu şehrin emanet edildiği biri olarak bu şehre karşı birinci elden sorumluyum. Nadir toprak elementleri konusu, algı yönetimi ve siyaset yapmak için bir fırsat olarak görülmüş olabilir ama bu benim işim değil. Ben Eskişehir’i nadir toprak elementleri dâhil tüm zenginlikleriyle korumak ve gelecek kuşaklara bu emaneti taşımakla mükellefim. Milletimizi yanıltmayalım. Saygıyla devam edelim.
…/…
Ünlüce, Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı her işin “siyasi mecralara çekilmesinden” rahatsız!
İyi İyinin Yanında Olursa!
Cehalet, bilgi karşısında her zaman daha güçlüdür. Çünkü cehalet kabadır. Bilgi, nazik.
Kötülük, iyilik karşısında daha güçlüdür.
Kötülük, kaçınılmaz olarak gücü içerir.
Gücü içermediği takdirde kötülük, aciz bir fesatlıktan başka bir şey değildir.
Kötü insan, iyi insandan daha güçlüdür. Ne yazık ki uygarlık tarihimiz bunun örnekleriyle doludur…
Peki bilgi ve iyilik cehalet ve kötülüğü karşı nasıl galip gelebilir?
İyi iyinin yanında olursa kazanabilir!