Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “değişim” sloganıyla yola çıktı.

Aslında değişim isteyen genel merkezdi, Eskişehir’de de değişim diyerek 25 yıldır kenti yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yerine onun işaret ettiği, “Ayşe Ünlüce’yi” aday gösterdiler.

Ayşe Başkan’ın 3 aylık çalışma süreci iyi gidiyor bana kalırsa.

Seçim sürecindeymiş gibi gitmedik kapı bırakmıyor, gönül alıyor, kavgasız, gürültüsüz bir yol izliyor.

Peki ya değişim diyenler belediye kadrolarında neden aynı titizliği uygulamıyor merak ediyorum.

Böylesine titiz bir başkana, böylesine pimpirikli bir başkana “tuhaf bürokratlar” yakışıyor mu?

Tuhaf diyorum.

Emin olun kurabileceğim en masum sözcüğü buldum.

Belediye koridorlarında dönen işlerden haberi oluyor mu ki Ayşe Başkan’ın?

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Deniz Kaplan bunun bir örneği…

Belediyede sanki bir krallık oluşturmuş gibi.

Kendisine bağlı ekipleri var.

Ne isterlerse yapıyorlar.

Emrine amadeler…

Hatta yaptıklarında “suç” sayılabilecek işler dahi var.

Kanun, yönetmelik şurada kalsın.

Deniz Kaplan talimat veriyor, ekipler harekete geçiyor.

Bir şirket müdürü var hele!

Gazeteye dahi geldi, önce güven veriyor, sonra konuşturuyor, kendine göre “bilgi” alıyor.

Deniz Kaplan’a götürüyor.

Belediyenin, bir kamunun şirket müdürü değil.

Yemin ederim!

Deniz Kaplan özel işler müdürü.

Başkasına o emirleri verseniz, “Beni karıştırmayın, ben yapamam, kul hakkına girer” der.

Bu şartlarda böylesi bir şahsa ne kadar kamu görevlisi diyebilirsin?

Ve yaptığı suç değil midir?

Ayşe Ünlüce’ye soruyorum.

Bu şahıslar görevde kaldığı sürece yapılan bütün “sorumsuz” işlerden “siz de sorumlu” değil misiniz?

Ve bu durum size olan itibarı ve güveni bir süre sonra zedelemeyecek mi?