
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
UNUTULMAYAN HAVAALANI VE MERCAN'IN TOPLANTILARI...
Hatırlarsınız;
Kent birbirine girmişti.
Pist Doğu'ya mı uzasın, yoksa Batı'ya mı?
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bir tarafı;
AKP'liler ise tam tersi tarafı işaret etti.
İş kördüğüm oldu kaldı.
Meğerse işin çok kolay çözüleceği Bakan Unakıtan'ın Eskişehir'e gelmesiyle anlaşıldı.
Unakıtan düğmeye bastı;
Eskişehir sivil havaalanının uluslararası uçuşlara açılması için süreç başladı.
Herkeste bu işten memnun kaldı.
Özelliklede Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan gurbetçiler.
Sadece Eskişehir değil, kentin çevresinde yer alan diğer illere konuk gelecekler içinde gerçekten çok sevindirici bir haberdi.
Ama ne olduysa Eskişehir birden geçmişte kalan kadersizliğine geri döndü.
Unakıtan'ın koltuğundan olmasının ardından havaalanı başta olmak üzere stadyumdan diğer projelere kadar çoğu unutuldu gitti.
Unutan elbet Eskişehir değildi...
Hükümet tamamen göz ardı ediverdi Eskişehir'i...
Hele birde yerel seçimlerin AKP tarafından kaybedilmesi kenti tam arka plana itti gitti.
Bir daha ne yeni projelerden bahseden oldu.
Nede geçmişte yapılması gerekenleri anan oldu.
Ta ki;
Bu havaalanı işini ETO hatırlatana kadar.
Hatırlarsınız, ETO başkanı Harun Karacan havaalanının akıbetini sormuştu.
Gerekli olan ödeneğin neden gelmediğinden den vurdu.
Ardından da Murat Mercan'dan fırçayı yemişti.
Eskişehir'i düşünen, kentin çıkarlarını ön planda tutan ve bunun için bir söz eden kişi;
Siyasetten sert bir kart gördü.
İşin içinde siyasi hesap var mıdır, yok mudur bilemeyiz.
Ancak o gün hiçte yakışmayan bir olayı yaşamıştı Eskişehir.
ETO başkanı Karacan'ın ne demek istediğini önceki gün okuduğumuz bir haberde anladık.
Milli İrade'de ki haberin başlığı şöyleydi;
"Eskişehir-Brüksel Uçuşları ful dolu"
Devamı da aynen şöyle;
"...Tatil başlangıç ve bitiş dönemlerinde ise Pegasus ve Corendon firmaları Eskişehir-Brüksel arasında ek seferler düzenledi. Salı ve perşembe günleri 13.10'da Eskişehir'e gelen Brüksel Havayolları uçağı, 14.10'da Brüksel'e hareket ediyor. Cumartesi ve Pazar 10.30'da Eskişehir'e gelen Brüksel Havayolları uçağı 11.30'da Brüksel'e uçuyor. THY uçağı ise Salı, Perşembe ve Cumartesi 03.00'de Eskişehir'e gelip, 04.00'de Brüksel'e hareket ediyor. Her iki firmada 130 kişilik uçaklarla sefer yapıyor. Yetkililer, tatil dönüşlerinin başlaması nedeniyle uçakların doluluk oranının yüzde 100 olduğunu bildirdi."
Haberin yorumsal açılımı da şu;
130 kişilik uçak değil, büyük gövdeli uçalar olsa yine ful çekecek.
Binlerce insan, binlerce kilometre yolu araçları içinde gelme zulmünden kurtulacak.
Sırf yol işkencesi yüzünden Türkiye'ye gelmeyen yine binlerce kişi büyük bir rahat ve konforla zevkle gelecekler anayurtlarına.
Sonra ne olacak?
Turizm ayağa kalkacak.
Sanayi daha da şahlanacak yeni yatırımların önü açılacak.
Daha önemlisi, kentin küçük ölçeği nefes alacak.
Emlakçısından, kuyumcusuna, çeyizcisine kadar bu kentin esnafı kazanacak.
İşte tüm bunlarda kuşkusuz en başta Ticaret Odası'nı ilgilendirir.
Ki;
Başkan Karacan'da havaalanını meselesini üyesinin kendisine verdiği sorumlukla sordu.
Neyse;
Zaten sonrasında mesele küçük bir kıvılcım gibi yandı söndü.
Ancak;
Kimse unutmadı, en azından biz hiç unutmadık.
Bu konu asla da unutulmamalı.
Bu yüzden;
Bugün odaları ve rektörleri bir araya getirecek;
9'unda da vekil ve başkanları toplayacak Murat Mercan'a bir kez daha soruyoruz;
"Havaalanı işi ne oldu?"
Bu iş yapılacak olan toplantılarda çözülebilir mi?
Ve son olarak;
Bu toplantılar ne işe yarayacak, kentin hangi meselesine para bulacak, hangisine ödenek sağlayacak?