1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Vereceğiniz olumlu olumsuz bir karar yahu

Şehrin ortasında kalmış, Kent olmanın önünü tıkayan ve neredeyse çöküntü alanı haline gelmiş bir bölgenin dönüşümünü sağlamak kolay bir iş değil.
Hele hele, yıllardır dönüştürülmesi adeta yılan hikâyesine dönmüş ve bu yüzden insanların dönüşüm konusunda inancını yitirdiği Küçük sanayi Sitesi gibi bir bölgenin kentsel dönüşümünün yapılabilmesi hiç mi hiç kolay değil.
Buna rağmen Odunpazarı Belediyesinin "Dönüştüreceğiz" iddiasıyla 2 yıldır yaptığı bazı çalışmalar var.
Dönüşümde şüphesiz işin en zor kısmı ne yıkım, ne yapım, ne de planlama.
Zor ve aşılması gereken en büyük iş, ikna'dan geçiyor.
Yani...
Dönüştüreceğiniz alanda mülk sahibi ve kiracı olarak bulunan insanları, yapamak istediğiniz dönüşüme inandırmanız, böylelikle daha hızlı hareket etme şansı yakalamanız gerekiyor.
Bu gibi durumlarda mülk sahiplerini yapacağınız projeye inandırmak bir hayli zor.
Var olan mülkiyetlerini, inanmadıkları, gözleriyle görmedikleri, en önemlisi de, kazançlı çıkmayacakları bir projeye haklı olarak heba etmek istemiyor hiçbir mülk sahibi.
Önce, mülklerinin de bulunduğu arazi üzerine ne yapılacağını bilecekler, kağıt üzerinde planlamayı görecekler ve bu işten kazançlı çıkacaklarına ikna olacaklar ki, yapılacak işe "Olur" diyebilsinler.
İşte tüm bunların olabilmesi için öncelikle, o bölgeye ne yapılacağına dair bir plan gerekiyor.
Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili bu plan, yani 5 bin ölçekli plan yapılmış.
Plan meclise gelmiş.
Meclis, incelenmesi için İmar komisyonuna göndermiş.
Buraya kadar sorun yok.
Ancak...
Dört ay geçmiş, imar komisyonu hala bu planlar ile ilgili bir görüşme yapmadığı gibi, rapor da hazırlamamış.
Söz konusu rapor hazırlanmadığı için büyükşehir meclisine gelememiş.
Gelemediği için de iş bu noktada tam anlamıyla tıkanmış.
Zaten meseleye karşı var olan ümitsiz bakış açısı, daha da geçerlilik kazanır hale gelmiş.
Çoğunluğu AK partililerden oluşan imar komisyonu "Tamam" dese, ikna turları ile iş gerçekleşme yoluna girecek.
Aynı imar komisyonu "Şunlar eksim, bunlar yanlış" dese, düzeltme yoluna gidilecek.
Hatta.
İmar komisyonu "Böyle plan olmaz" diyerek ret etse, başka bir hal çaresine bakılacak.
Hiç bir şey demiyor komisyon.
Dört aydır öylece bekliyor.
Doğrusu...
Yazık oluyor, günah oluyor, ayıp oluyor...
İnsan bu olup bitenleri görünce de, "Bu şehirde iş yapmak gerçekten bu kadar zor mu?" diyesi geliyor...
......

İDEAL KALDIRIM
Eskişehir'in belki pek çok olumsuz yönü var.
Ama...
Olumlu yönleri de mevcut.
Bunlardan biri de Kaldırımlar.
"Kentlerin modernliği, kaldırım yüksekliği ile ölçülür" diye bir söz var.
Bu aslında son derece doğru söylenilmiş bir söz.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yayımlanan 'Şehir içi Yollar - Yaya Kaldırımı Koruyucu Engelleri - Tasarım Kuralları' el kitabına göre, ideal kaldırımlarda aranacak nitelikler şöyle belirlenmiş:
· Yayanın ayağının takılacağı beton veya demir baba veya diğer herhangi bir çıkıntı, bitmiş kaplama taşında topukların girebileceği genişlikteki delikli yüzeylerden kaçınılmalıdır.
· Kaldırımların genişliği, elverişsiz hallerde üç metreye kadar inebilir. Ancak bir metreden az olmamalıdır.
· Kaldırımlar üzerinde yürümeye engel olarak çiçeklik, taş, demir, trafik işareti, ilan levhası, ağaç gibi elemanlar, yayaların takılabileceği çıkıntı ve delikler bulunmamalıdır. Bordür taşı üst seviyesi, taşıt üst yolu kaplamasından en fazla 15 santimetre yüksek olmalı. Kaldırımların üzeri sökülüp takılır malzemeyle kaplanmalıdır.
Bu kriterlere baktığınız zaman Eskişehir'in merkezinde ki kaldırımların fena olmadığını söylemek mümkün galiba...
......

Umarız CHP'de iade-i ziyaretler olmaz
CHP'de...
-Odunpazarı ilçe yönetimi, yeni il yönetimini ziyaret etti.
-Tepebaşı ilçe yönetimi, Odunpazarı ilçe yönetimini ziyaret etti.
-Kadın kolları, il yönetimine ziyarette bulundu.
-Odunpazarı ilçe yönetimi, tepebaşı Belediye Başkanını ziyaret etti.
-Tepebaşı ilçe yönetimi, Odunpazarı Belediye Başkanını ziyaret etti.
-Gençlik kolları il yönetimini, kadın kolları Belediye başkanlarını, ilçe yönetimleri birbirlerini ziyaret etti.
-Kadın kolları, kadın kollarına, gençlik kolları gençlik kollarına ziyarette bulundu.
-Milletvekilleri yeni seçilen yönetimleri ziyaret etti.
Anlayacağınız...
Şu 10-1+5 günlük süre içinde CHP'de birbirini ziyaret etmeyen yönetim kalmadı.
Görevi biten yönetimlerin göreve başlayan yönetimlere görevlerini devretme ziyaretlerini saymıyoruz bile.
Bu ziyaretler sayesinde, birbirleriyle görüşmeyen yönetici de kalmadı.
Bu durumu oturup eleştirecek değiliz tabii ama...
Bu ziyaretlerin biran önce bitirilip, CHP'nin ülke ve şehir gündemine de dönmesinin zamanı geldi galiba.
Ne diyelim...
Umarız, yukarıda saydığımız ziyaretlerin bir de iade-i ziyaretleri olmaz umarız...
Eğer o da olursa...
CHP'liler birbirlerini ağırlamaktan, ne iş yaptıklarını hatırlamayacak hale gelecekler diye korkuyoruz...
.......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Kadın doğum uzmanı bir doktor yaptığı işten zevk almamaya başlamış. Yıllardır doğum yaptırmak artık doktora eğlenceli gelmiyormuş ve sonunda işini değiştirmeye karar vermiş. Bir takım araştırmalar sonucunda motorcu olmaya, bu işin çok eğlenceli olduğuna karar vermiş. Hemen bir eğitim kurumuna başvurarak kurs almaya başlamış.
Nihayet kurs bitmiş ve usta öğretici kursiyerleri sınava almış ve sonuçları bakanlığa yollamış. Bakanlık sonuçları incelerken bi bakmışlar bizim doktor 100 puanlık sınavdan 150 almış. "Nasıl olur bu. Bu işte torpil var muhakkak" deyip hemen iki müfettişi göndermişler kurs merkezine. Usta öğreticiyi bulup sormuşlar:
- Ne iş bu ne sordun sınavda.
- Müfettiş bey ne sorayım klasik şeyler işte, yağı değiştir, bujileri temizle, yağ filtresini sök değiştir, radyatörün suyu falan işte.
- İyide kardeşim bu adam nasıl aldı bu notu.
- Valla müfettiş bey adam ne dersem hepsini yaptı.
- Tamam anladık kardeşim onu niye 100 değil de 150 onu soruyorum.
- Haaaaa... İyide müfettiş bey adam bütün dediklerimi ekzos deliğinden yaptı kaç verseydim!

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi