
Gürcan Banger
Yeni Teknolojiler ve Yeni İş
Günlük işlere ve olaylara aşırı odaklanma, orta ve uzun vadeli geleceği görme zorluğu yaratır. Mevcut durumda virüs salgınının yarattığı kriz, iş-işletme alanında bir sağ kalma kaygısı durumu yarattığından pek çok kuruluş açısından gelecek konusunda hazırlanma için yeterli enerji bırakmıyor. İşin gerçeği, işletme yöneticilerimiz ‘normal zamanda’ da gelecek vizyonu yerine günlük operasyonlarla aşırı iç içelik yaşadığından salgının yarattığı kriz bu durumu ‘katmerli’ hale getiriyor. Fakat gerçek şu ki, yarın olacak ve bu, bugünden çok farklı gerçekleşecek. Geleceği tanımlayan olgulardan birini bugün için Endüstri 4.0 olarak niteliyoruz.
Endüstri 4.0 olarak isimlendirilen teknolojik çatı bazı dayanaklar üzerinde yükseliyor. Bunlar arasında büyük veri ve analitikler, otonom robotlar, simülasyon, dikey ve yatay entegrasyonlar, Nesnelerin İnterneti, siber güvenlik, bulut bilişim, katmanlı imalat (3 boyutlu baskı) ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler sayılabilir. Bu sayılanların bazıları pazarda ve işletmelerde yerini almış durumda; kimileri ise henüz gelişim aşamasında bulunuyor. İnsan kaynakları yöneticileri başta mevcut durumda ürün ve hizmet olarak pazara sunulanlar olmak üzere bunların iş gücüne ve istihdama etkilerini dikkate almak zorundalar.
Mobil telefonlar, tabletler ve (gözlük, giysi vb. gibi) giyilebilir teknolojik ürünler teknolojik dönüşümün en yakınında duran araçlardır. Bunlar sayesinde sistemlere, cihazlara ve diğer insanlara erişilebilir, veri alışverişi yapılabilir. Günümüzde tüketiciler akıllı telefonları ve tabletleri ürün bilgilerini erişmek, farklı ürünler arasında kıyaslamalar yapmak ve satın alma işlemini gerçekleştirmek üzere kullanıyorlar. Keza; ürün hakkındaki görüşlerini bu cihazları kullanarak İnternet ortamında, sosyal medya platformlarında paylaşıyorlar.
Acaba bu tür bir müşteri deneyimi bir yönetici veya çalışan için de geçerli olabilir mi? Böyle bir deneyim yaşayabilmek için işletme yöneticisinin veya çalışanın örneğin akıllı telefonunu kullanarak yetkisi çerçevesinde kurumsal veriler ile anahtar niteliğindeki analitiklere (analiz yazılımlarına) erişebilmesi gerekir. Bu tür bir erişim mümkün olduğunda çalışma arkadaşları ve iş paydaşları ile kurumsal sosyal işbirliği platformlarında fikir alışverişinde de bulunabilir.
İşletmenin bilişim sistemine mobil telefon ve tablet aracılığı ile erişim, performans yönetiminin sürekliliğini sağlama imkânı verir. çalışanlar için yer ve zaman açısından esnek çalışma modellerinin uygulanmasını mümkün hale getirir. çalışma şartları etkinliği ve verimliliği iyileştirecek biçimde yenilenebilir. İşletmenin bu alanda hazır olup olmadığının göstergelerinden birisi bu konuda insan kaynakları tarafından kullanıma açılmış mobil uygulama yazılımı sayısı ve çeşididir. Mobil yazılım türleri, kullanım alanları ve sayısı işletmenin bir yandan yeni teknolojilere uyumunu gösterirken diğer yandan pazardaki başarısını doğrudan etkileyecektir.
İnsan kaynakları açısından işçi sağlığı ve iş güvenliği birincil derecede önemli bir konudur. çalışan sağlıklı olması onun verimliliğini ve toplam performansını olumlu yönde etkiler. Bu amaçla ağa bağlantılı kol saatleri ve kalp ritmi izleyicileri çalışanların sağlık durumunun yakından takip edilmesi açısından yardımcı olur. Bu tür cihazların kullanılmasındaki amaç çalışanların nerede olduğu değil, sağlık yönünden ne halde olduğudur. Diğer yandan işletmenin şoförlerini ya da benzeri türde iş yapanları sadece sağlık yönünden değil, bulunduğu yer açısından da izlemek gerekebilir.
Bir başka teknolojik gelişme sanal gereklik ve artırılmış gerçeklik alanında yaşanıyor. İnsan kaynakları tarafından yeni çalışan adaylarının sınanıp seçilmesinde sanal gerçeklik ortamları kullanılabilir. Böylece aday kişiler herhangi can ve mal açısından bir riskle karşılaşmamış olurlar. Ayrıca bu tür teknolojiler sayesinde insan kaynakları biriminin uzaktan görüşme yapabilmesi de mümkün olacaktır.
İşletmenin eğitim fonksiyonu insan kaynakları birimi tarafından yürütülür. Yeni bilişim ve iletişim teknolojileri mevcut çalışanların yeniden eğitilmesi ve yenilerin işletme sistemine adaptasyonu açısından önemli fırsatlar sunar. Sonuç olarak; yeni teknolojik dönüşümün nemli ölçüde etkileyeceği işletme yapılarından birisinin insan kaynakları olacağının altını çizmeliyiz.