Yürekler yanıyor, öfke dağları aşıyor

Türkiye’nin doğal zenginlikleri ‘’düşman kıskandıracak’’ boyutta…

Dünyada böyle bir başka ülke yok.

Yapılması gereken belli…

Doğal zenginlikleri koruyup geliştirmek…

Bu, ülkeye karşı vazgeçilmez bir görev… Aynı zamanda da gelecek nesillere olan bir borç…

Yapılması gerekenler bu da yapılanlar o değil…

Doğal zenginlikleri koruyup geliştirmek şöyle dursun yok etmek için çaba harcanıyor.

Doğal zenginlikler değişik tehlikelerle karşı karşıya…

Bazıları bilinçsizlik eseri…

Ne yazık ki, bilinçli olarak yaratılan tehlikeler de var.

İşte yeni çıkartılan maden yasası…

Yasa uygulamaya konulursa zeytinlikler bile yok edilecek…

Zeytin ağacı ki, asırları kapsayacak kadar uzun bir ömre sahip… Sağladığı yararlar da saymakla bitirilemeyecek kadar çok…

Böylesi bir ağaca kıyılır mı hiç?

Kıyılmaz elbette ki…

Ne yazık ki, kıymaya çalışıyorlar.

Yazık ki ne yazık…

Doğal zenginlikler yönelik büyük bir tehlike daha var.

O da yangın…

Her yaz ayları başladığında yangın korkusu da oluşuyor.

Ne yazık ki hep de korkulan başa geliyor.

Bu yıl da değişen bir şey olmadı.

Orman yangınları bir birini izliyor.

Bir yerdeki yangın kontrol altına alınamadan bir başka yerdeki ormanda yangın başlıyor.

Başlayan yangınlar günlerce söndürülemiyor.

Yarattıkları kayıp çok büyük…

Ciğerlerimiz yanıp kül oldu.

Eskişehir’de meydana gelen ve günlerdir söndürülemeyen yangın ciğerlerimizi yakarken yüreklerimizi de yakıp kavurdu.

10 yeşil vatan kahramanı alevlerin ortasında kalarak feci şekilde can verdi.

Yaralı olanlar da var.

Şehitlerin her birinin ayrı hikayesi var.

Hele bazıları var ki, yürekleri parçalıyor.

Oluşan üzüntü çok büyük…

Beraberinde oluşan büyük öfke de var.

Orman yangınlarının hiç birisi yıldırım düşmesi ve benzeri nedenlerle çıkmış değil…

Tamamı insan unsuruna dayanıyor.

Bazıları ihmalden bazıları da bilinçsizlikte kaynaklanıyor.

Elbette ki kasıtlı olarak çıkartılanlar da var.

Nedenlere bakınca öfkelenmemek elde değil…

Öfkenin nedeni yalnızca bu da değil…

Hey yaz aylarında yangın çıkma olasılığı olduğu biliniyor.

İyi de yaz ayları gelinceye kadar neden gerekli hazırlık yapılmıyor?

Gerekli olmadığı halde onlarca uçak sahibi olunuyor da onların yerine neden devasa yangın söndürme uçakları alınmıyor?

Kamu bütçeleri zevki sefa için har vurup harcanırken neden biraz tasarruf edilip yangında etkili olacak müdahale araçları alınmıyor?

Eğitilmiş, deneyimli personel yok mu da yeni işe girmiş insanlar yangına gönderiliyor?

Ve bir sürü nedenli soru…

Bunca soru varken öfkelenmemek elde değil…

Yazıklar olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi