Bir garip seçim yaşayacağımız ortada.

Bu seçim hiç olmadığı kadar enteresan “adaylara” şahit oldum.

Öyle isimler çıktı ki, “yok artık” dedik.

Hatta aday olduğundan haberi olmadan genel merkez tarafından açıklanan adaylara dahi şahit olduk.

Hani aday tanıtımı sırasında sahneden çıkarken il başkanı indiği an görevden alındığını öğrenen gördük de “haberi olmadan aday” yapılanı ilk kez gördüm.

“Yok, artık hiçbir şey beni şaşırtmaz” dediğim bir vakit geri aldım sözümü.

Bir sabah kazara bir siyasi partinin Büyükşehir adaylığında falan adım yazar, maazallah!

Bende de o şans var.

Öte yandan DSP Tepebaşı Belediye Başkanlığı için de kolları sıvamış.

Odunpazarı’nda GaripYıldırım ile yola çıkan teşkilat, Tepebaşı’nda da Bilecikliler Derneği Başkanı Ahmet Saraç’a teklif götürmüş.

Duyduklarıma göre de Saraç teklife olumlu bakıyormuş.

Biraz süre istemiş.

Her an DSP Tepebaşı adayı Ahmet Saraç olarak ilan edilebilir yani.

CHP’li Saraç her an DSP’ye transfer edilebilir.

Öyle işte.

Günlerdir siyaset yazmıyordum, iki kelam edeyim dedim.

Sonra Özge siyaset yazmıyor diye sitem ediyorsunuz.

Hatta sitem etmeyin diye, bu seçim kendime heyecan yarattım.

Baktım seçim heyecanı aldı başını gidiyor ben de yarışayım dedim.

Hiç kimseyi bulamazsam kendimle yarışırım diye düşünürken, basın muhtar adaylığına talip oldum malumunuz.

Basında olup biten her şeyden haberim olduğu için bana “muhtar” demeye başladılar.

Mahalleye kim girmiş, ne zaman çıkmış an ve an kontrol ediyorum.

İçiniz rahat olsun.

Hatta baya gaza geldim, kendime seçim sloganı bile yazdım.

"Zalim dediler, Zaim çıktı…"