MEZİTLİ’DEN MARSİLYA’YA

25 yıldır bu mesleğin içindeyim.

Bu süreçte de Eskişehirspor’u yakından takip ediyorum.

Şahit olduğumuz acı ve tatlı anıları sıralasak destan olur. 

Büyük bir sevdanın içindeyiz. Hem de gerçek sevda…

Gerçek sevenler için çok ama çok farklı bir duygu Eskişehirspor…

Dedik ya yıllardır bu takımın için de neler gördük neler…

Eskişehirspor’da teknik direktörden para alıp, Esentepe’deki bakkaldan ekmek alanları da gördüm, kredi kartı isteyip, kasaptan alışveriş yapanları da…

Zaman geldi, tesislerde elektrikler gitti, sular kesildi.

Şimdi de eksik olmayan icra olayları yıllar öncesinde de hep vardı.

Antrenmanı boykot edenleri, deplasmana gitmek istemeyenleri…

Yeri geldi ağladık, yeri geldi güldük.

Eskişehirspor’un peşinden Siirt, Mardin başta olmak Mezitli ilçe stadına da gittik.  Denizli Buldan’daki İsmail amcanın bahçesi denen yerde maçı da izledim. Gün geldi, İstanbul’daki Bosna, Küçükköy stadında armanın yanında olduk, gün geldi İnönü, Kadıköy, Ali Sami Yen ve Türk Telekom’da da siyah-kırmızılı takımın yanında oldum.

Allah’a şükür Eskişehirspor ile birlikte Avrupa’nın yolunu tutup, İskoçya’daki Johnstone ve Fransa’daki Marsilya maçlarını da canlı canlı izledim.

Şimdi okuyup da bunlar ne alaka demeyin..

AH ALDIK AH…

O zamanlar ile bu zamanları kıyaslamak istiyorum.

Son 6 hatta 7 yıl öncesine kadar, ne kadar da sıkıntılı süreç olsa bir huzur olurdu. 

Ne olursa olsun futbolcu çıktımı sahada çatır çatır mücadelesini verir yönetim de bulur buluşturur o formayı giyenlerin haklarını teslim ederdi.

Ya şimdi..

Aslında Eskişehirspor’u son yıllarda bu hallere getirenlere birkaç sözüm olacak.

öncelikle bu büyük camiayı rezil edenleri Allah’a havale ediyorum.

Şu anda dışarıdan Eskişehirspor’a insanların bakış acısı o kadar farklı ki.

Bu takım ötekileştirildi.

Bu takımı insanlar yeri geldi menfaat olarak kullandı.

Bu takıma hizmet edenlerin bir çoğu alın terinin karşılığını alamadı.

Kimse ile helalleşilmedi.

Bu takım bir çok kişinin ahını aldı ahını..

Peki bu durumlara Eskişehirspor’u kim getirdi.

Tabi ki de başkan ve yöneticiler.

Ancak hepsine değil tabiî ki de sözümüz.

Dürüst parasını veren görevini yapan yöneticilerde var içlerinde.

Ama bazıları var ki sadece iç saha maçlarında protokol da maçı izleyip, çevresindekileri de stadyuma sokanlar. 

Eskişehirspor’da delegeler ve çalışanlar bile ikiye bölündü. Onun adamı bunun adamı dendi.

Bir ara ‘Halilci Mesutcu’, Hatta ‘Sizler Sinan’ın adamısınız’ denildi.

Zararı ise hep Eskişehirspor gördü. 

GELELEM ŞİMDİKİ DURUMA

Ya şimdiki durumlara ne demeli.

Halil ünal genel kurulda takımı aldı. Ancak verilen sözler tutuldu mu? Bu tartışılır.

Ama Halil ünal’ın yanındakiler ve özellikle de yandaşları adama doğruyu söylemek yerine hep ‘şak şak’ yaptı. Akşam yemeğini kurtarayım diye yanından ayrılmadı yanlışı bile doğru olarak onayladı. Hayali vaatlere ortak oldu. Günü kurtardı, ama Eskişehirspor’a zarar verdi.

Ve takım kötü gidince başkanda yalnız kaldı.

özel uçaklarla deplasmanlara gidenler ortadan kayboldu.

ünal’ı da bu kadar çaresiz hiç görmemiştim. özellikle Elazığ deplasmanında yalnızları oynadı.  O kadar yalnızdı ki kendisini koltuktan indirenler ile yola çıkmak zorunda kaldı. 

Onun hatası yok mu.. O kadar çok ki.. İnsanlara güvendi, yönetimlere yazdığı isimler bırak parayı selam bile vermedi. Oda çaresiz kaldı ve pes etti.

İCRA KOMİTESİ DEVREYE GİRDİ

2018’in son 3 ayında Eskişehirspor için devreye giren İcra komitesi takımı ayakta tutmaya çalıştı. Aslında icra komitesi bir bakıma Kayyım gibi görev aldı.

Kapı kapı para topladı, deplasmana takımı yollamak için seferberlik ilan etti.

Ve görevde kaldıkları süre içinde bütün gelen ve harcanan paraların da kuruşu kuruşuna hesabını verdi. Yıllardır her yönetimin tek sözü olan “Şeffaf olacağız” kelimesinin en güzel cevabını onlar verdi.

Bu ekipten özellikle Mehmet Şimşek, Murat Diri ve Erkan Koca ev ve iş yerlerine bile vakit ayırmadı Eskişehirspor’a ayırdığı kadar. Ne acıdır ki onlar bile eleştiri aldı.

YARIN NE OLACAK

Yarın Eskişehirspor’da genel kurul var.

Acilen kim gelecekse gelmeli ve bir yönetim oluşmalı.

FİFA dosyaları, genç oyuncuların kampı, transfer yasağı gibi bir çok sorun bekliyor yönetimi. Erteleme Es-Es için hiç de iyi olmaz.

Benim görüşüm Perşembe günü çok büyük bir sürpriz yaşanmaz ise genel kurulda aday çıkmaz.

Bu nedenle de Divan kurulu çok önemli.

Oluşacak iyi bir Divan şehirde yönetim oluşturmak için mücadele verir.

2019’DAN BEKLENTİLER

Her yeni yıl yeni bir umut derken, Es-Es için her yeni yıl kötüyü gidiyor.

Şimdi yeni yönetim oluşacak, transfer tahtası açılacak ve takım hemen ilk 6’ya girip, final oynayacak. Bunlar sadece lafta kolay. 

Benim 2019 yılından tek beklentim Eskişehirspor ligde kalsın yeter.

Bu ortamda en büyük başarı da budur…