Mekânın İfade Ettiği

 


Mekân kimi zaman kimliğimizi belirleyen, bazen ise ifade eden göstergelerden biridir. Mekânımız, ruhen bile olsa burasıdır ve başka mekânlardan farklıdır. Yaşam ve mekânda farklılık yaratmak ise, apayrı bir sanattır. Doğal olarak; farklı olabilmek için önce ayağımızı sağlam bir zemine basmamız gerekir. Küreselleşmenin etkisiyle Dünya ölçeğinden kendi mekânımıza baktığımızda, kendimizi tanımladığımız mekânın küçüldüğünü gözleriz. Bazen bir ülkenin mensubu olma ya da kente ait olma kimliğinden sıyrılıp; bir mahalleye, bir yöreye ait olma kimliğini öne alırız. önemli olan, bireyi neyin farklı kıldığı ve kendini nereye ait hissettiğidir. Yaşadığımız mekân kim olduğumuzu, ‘ne kadar olabileceğimizi’ belirlemede önemli katkılar yapıyor.


Yaşanan mekânın özelliklerinin, insanı zihinsel ve duygusal yönlerden etkilediğine siz de katılırsınız. İyi diyebileceğimiz niteliklere sahip bir mekân, kişinin verimliliğini de ciddi biçimde etkiliyor olmalı. Yaratıcı bireylerin katı kuralları olan düzenlilikten hoşlanmadıkları kimi zaman söylenir. Ama düzensiz ve kuralsız bir yaşama ve çalışma ortamının da yaratıcılığa olumlu katkıları olduğunu iddia etmek safdillik olur.


Yaratıcı düşüncelerin üretilebileceği bir mekânın, ön koşulunun o mekânın olumlu düşüncelere üretmeye, olumlu bir ruh ve akıl ortamı yaratmaya uygun olmalı. Bu nedenle insanın mekânla ilişkilerine, öncelikle olumlulukla yaklaşarak bakmalı. İyi düzenlenmiş ve doğru seçilmiş bir mekân, olumlu düşünce ve duygular üretebilmeye daha uygundur. Belli bir asgari düzeni sağlanmamış, iç uyumluluğu olmayan ve insan ölçülerinin dışında bir mekânda; insanın düşünsel ve duygusal olarak olumluluğu yakalaması mümkün olmayabilir.


Yaratıcı ve yenilikçi fikirlerin üretileceği bir mekânla orayı değerlendiren insan arasında bir sevgi ortaklığı olmalı. Fikir üretimi için kullanılacak bir ortamı, keyifli bir mekân haline getirmeli. İnsan, o mekânda bulunduğunda kendini iyi hissetmeli. Eğer iyi olmayı huzur, rahatlık ve gevşeme olarak algılarsak, fikir üreteceğimiz bir mekân yerine kendimizi zihinsel olarak çözülmeye ve uyku haline yönlendirecek bir ortama sokmuş olabiliriz. Bulunduğu mekândan keyif alan bir kişi, muhtemelen yaptığı işten de keyif alacaktır. Böylece daha yüksek verimlilik ve yaratıcılıkta fikir ve iş üretmek mümkün olacaktır.


çalışma yaşamının sıklıkla unutulan ama en önemli ilkelerinden biri, can sıkıcılığa ve bıktırıcılığa yer verilmemesidir. Can sıkıcılık ve monotonluk, verimi ve yaratıyı yok eden unsurların başında gelir. Bu olumsuz duyguların üretilmesinde, hiç kuşkusuz yaşanan mekânın özel bir önemi var. Zihinsel ve duygusal bir üretim yapılacak ortamın ne kral dairesi ne de zindan olmaması gerekli…


Pek çoğumuzda düzensiz bir odada ve karmakarışık bir masada çalışmak alışkanlık haline gelmiştir. Hatta düzensizliğin, kendimizin üstün ve ayırt eden bir özelliği olduğunu iddia edenlerimiz dahi vardır. Bir başkasının odamızı, masamızı veya dolabımızı düzenlemesine tahammül bile edemeyiz. O karışıklıkta kolayca bulduğumuzu sandığımız şeyleri, düzenleme sonrasında bulmayacağımızı düşünürüz. Karışıklığın bu fantezisine itibar etmek, o karışıklık nedeniyle neler kaybettiğimizin fakında olmamak demektir.


Mekânın insana olan yansılarını, yaşamın tamamında da görmek mümkündür. Sıkıcı, boğucu bir ortamda yaşamda tat almak zorlaşır. Bizi canlı tutan en önemli insani özelliklerimizden biri olan ‘çevremizi ve yaşamımızı anlamlandırmak’ zorlaşır. Eğer yaşamdan tat alamıyor ve dünyamızı anlamlandıramıyorsak, bu durumda yaşamımızı boşa harcıyoruz demektir. O yaşam ki, belki de yitirinceye kadar bize, kendimize ait olan varlığımız. Nitelikleri olan bir yaşam ve çalışma alanı, yaşamın kendisine ait anlamlandırmalarımıza renk, lezzet ve çeşitlilik katar. Mekân, kimliğimizin ve varlığımızın ifadesidir.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi