2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

BAKALIM NE YAPACAKLAR?

 


Eskişehirspor’un son yılları hep dışarıdan bulunan destekler ile geçti.


Borç batağına saplanan kulübü ayakta tutma mücadelesi veriliyordu.


Bunun için gerekli kaynaklar için siyasiler hep destek verdi.


özellikle Nabi Avcı’nın bakanlığı döneminde kulübe önemli derecede gelirler bulundu.


Kulübün başına geçen isimler, bu tür kaynaklarla kulübü idare edebildi.


Kimse cebinden beş kuruş harcamadı.


Ta ki, Sinan özeçoğlu dönemine kadar.


+++


özeçoğlu da kulübe gelen çeşitli kaynakları mutlaka kullandı.


Ama daha çoğunu cebinden ve yönetiminden temin etti.


Fakat bin bir emekle kazanılan parayı harcamakta bir yere kadar oluyor.


“Tek başına” iseniz, cebinizden çıkacak para, kulübün içene düştüğü çamuru temizleyemez.


O kadar ağır bir yük var ortada.


Bu nedenle özeçoğlu da daha fazla dayanamadı.


Şirketleşme gibi önemli projeleri olmasına rağmen direnemedi.


Taraftar, “Düşelim ama seninle düşelim” demesine rağmen görevi bırakmak zorunda kaldı.


özeçoğlu’nu bu yüzden kimse eleştiremez.


Dediğimiz gibi, mali yük o kadar ağırdı ki, üstesinden “tek başına” gelinebilecek gibi değildi!


Olmadı da…


+++


Böylesine bir atmosferde gidildi genel kurula…


Şehir yöneticilerine defalarca “görev başına” desekte, bu kez kimse yerinden kıpırdamadı.


“Yani ortada bu kez siyasetten gelecek bir destek yok.”


Kulüp yönetimine talip olanlar, “Dışarıdan destek alacağım” gibi bir güvence içerisinde olamayacak.


O halde geriye tek bir şey kalıyor…


“Kulüp kendi dinamikleri ile bu işi yürütecek”


+++


Son kongrede ortaya çıkan fotoğrafta zaten bu yöndeydi.


Eskişehirspor denilince akla gelen isimler sahneye çıktı.


“Bu işi çözeceğiz” diyerek, kabul edilmese bile kongreden bir hafta izin aldılar.


Ardından toplantılar yapmaya başladılar.


Bir sonraki kongre gününe kadar da verdikleri sözü yerine getirmek için çabalayacaklar.


Yani, Eskişehirspor’un kendi kaynakları ile bu kulübü ayakta tutmak için yönetim yapacaklar.


+++


Bakalım verilen o söz, Cumartesi gününe kadar bir vücut bulacak mı?


“Es-Es’i oraya buraya bırakmayız, takımın kapısına kilit vurdurmayız” diyenler…


“O borcu ben öderim, transfer yasağını ben kaldırırım” diyenler bu krizi çözecek mi?


Oluşturacakları birlik, Es-Es adına ne derece bir güç yaratabilecek?


Es-Es için kendi ceplerinden ne kadarlık bir pay ortaya koyacaklar?


Ve en önemlisi;


Kongre salonundan bir hafta müsaade isteyenler bakalım verdikleri sözü ne kadar tutacak?


Bekleyip göreceğiz…


Temennimiz ise, bu işi başarmalarından yana.


Umarız da öyle olur.


Yoksa çadır fena karışır…


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi