1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Hem dövüyor hem de ağlama diyorlar iyi mi?



Kulübün zor gününde çıkıp gelen...
Göreve geldiğinde, meğer önceden bilinen ama açıklanmayan transfer yasağını kucağında bulan...
Kamuoyuna açıklanan borç miktarının daha da yüksek olduğunu öğrenen...
Bugüne kadar hiçbir başkanın harcamadığı kadar cebinden para harcayan...
Dört ayın sonunda "Bu iş sadece benim ve yönetimin para harcamasıyla olmuyor" diyerek istifa eden ve bir daha aday olmayacağını söyleyen Sinan Özeçoğlu'na:
-"Beceriksiz"
-"Eline yüzüne bulaştırdı"
-"Madem gidecektin niye geldin"
-"Resmen kaçıyor"
-"Bu işi bilmiyor. Yanımda doktora yapması lazım"
-"Borç öyle abartıldığı kadar değil. 116 milyon liraya her şey hallolur"
-"Bu takımı kayyuma falan bırakmayız, biz ne güne duruyoruz" diyen ski başkanların...
Bu cümlelerinin sonuna:
-"Sinan Özeçoğlu başkanlık görevine devam etmeli. Gerekirse ikna edilmeli. Biz her zaman kendisine destek olmaya hazırız" demelerini anlamak mümkün değil...
Sinan Özeçoğlu için ya yukarıda saydığımız iddialarınız ve ithamlarınızla dolu bu cümleleri söylemeyin...
Ya da...
Söylüyorsanız, bu cümlelerin ardına "Sinan Özeçoğlu devam etmeli" demek yerine, "Şu kadar para koyuyorum ve başkan oluyorum" falan deyin kardeşim!
Öyle ya...
Bir taraftan "Beceriksiz", "Yönetemedi" , "Basiretsiz" diyeceksin...
Diğer taraftan, bunları söylediğin insana "Görevine devam etmeli. Ben de sonuna kadar destek olurum" diyeceksin.
Bu, 5 yaşındaki çocuğun dolmuşta kendisine vuran annesine "Hem dövüyon hem de ağlama diyon" demesi gibi bir şey yahu!
.....

İstediğiniz kişiye sorun?

İstediğiniz ekonomiste, istediğiniz mali müşavire, istediğiniz muhasebeciye sorun.
Olmadı...
Bir sanayici ya da ticaretle uğraşan bir tanıdığınız varsa da sorabilirsiniz.
Onu da bulamazsanız, sokağınızda bulunan bakkala sorun...
200 milyon lira borcu olup, karşılığında 20 milyon lira bile geliri olmayan bir ticarethanenin çoktan batmış olduğunu söyleyecektir.
Resmen battığı açık seçik görünmese bile, kayığın yarı beline kadar su içinde olduğunu ve batmasının kaçınılmaz bir gerçeği barındırdığını da ilave edecektir.
Eskişehirspor işte bu durumdadır.
Bu kayığın yeniden yüzer hale gelmesi için harcanması gereken para, yeni bir kayık'a yapılacak yatırımdan kat be kat fazladır.
Bu kayığın bu şartlar altında batması kaçınılmazdır.
Denizaltı özelliği taşımıyorsa, bu şartlarda bu kayıktan hayır beklemek her geçen gün daha da imkansız hale gelmektedir...
.....

Enteresan işler...

Eskişehirspor'un genel kurulu bir hafta ötelendi.
Bu yapılırken de eski başkanlar kürsüye çıktı, el ele tutuştu, "Bir hafta boyunca seçilmiş ve atanmışları ziyaret edeceğiz" denildi.
Dün de aralarında işadamlarının da bulunduğu eski başkanlar bir otelde buluştu.
Benim anladığım, bu ekip tarafından Çarşamba gününe kadar para verme kaynakları araştırılacak.
Kim araştıracak?
Parası olan adamlar!
Para vermek yerine para verecekleri araştıracaklar anlayacağınız...
Parası olmayanların para verecekleri aramasını anlarım da, para vereceklerin diğer para verecekleri araması tuhaf gelmiyor mu size de?
İkinci mesele...
Tamamı elbette değil ama, kulübün bu hale gelmesinde bizzat sorumluluğu bulunanlar var.
Bu direk sorumluluğu bulunanlar bugün kulübü bu halden kurtarma görevini üstlenmiş gibi bir durum söz konusu.
Bu da bir başka tuhaflık...
Enteresan işler oluyor anlayacağınız...
.....
Soy isimler karışınca...

Es TV'de, Perşembe günleri yaptığımız "Eskişehir'in nabzı" programındayız.
Cihan Yıldırım konuşurken, 2 kere telefonu çalıyor.
Canlı yayın olması nedeniyle açamıyor telefonu.
Arayan kişi, Hacı Bektaşi Veli derneği eski başkanı MUZAFFER DEMİRTAŞ.
MUZAFFER DEMİRTAŞ bu kez bir mesaj gönderiyor Cihan Yıldırım'a "Telefonu niçin açmıyorsun?" diye.
Cihan "Abi canlı yayındayım" diye cevap veriyor mesaja.
Fakat bu kez karşıdan "Siz kimsiniz?" diye mesaj geliyor kendisine.
Meğer bizim Cihan, MUZAFFER DEMİRTAŞ'a göndereceği mesajı yanlışlıkla, Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof Dr MUZAFFER METİNTAŞ'a göndermiş.
O sırada tesadüfen Özgür Demirdaş'dan bir başka konuda mesaj alınca Cihan iyice iptal oldu...
Demirtaş, Metintaş, Demirdaş isimleri üst üte gelince, bildiğiniz contayı yaktı...
.....

Böyle de bir şey var yani...

Özellikle sosyal medya üzerinden sürekli söyleniyor.
-"Eskişehirspor'a destek olmayıp kaderine terk edenleri, biz de seçimler geldiğinde görmezden gelip terk edeceğiz"
Bu sözlerin kime gittiği çok açık.
Eskişehirspor'a destek olmadığı ileri sürülen iktidar partisi ile belediyelere gidiyor bu sözler.
İyi güzel de...
İktidar partisi AK parti, belediyeler CHP...
Dolayısıyla bu sözler her iki tarafı da çok rahatsız etmiyor...
Her iki taraf da "Bırakın taraftar seçim zamanı faturayı onlara kessin" diye düşünüyor...
Böyle de bir şey var yani...
Hani iktidar ile belediyeler aynı partiden olsa ve Eskişehirspor'a kayıtsız kalındığı için bu söz söylense, kesin yerini bulacak ama...
Bu şekilde zor...
Tabi bu fatura kesme olayında 3 ncü bir parti kast edilmiyorsa...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi