4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DOĞAYLA TEMASTA OL

                                    
             Doğadaki uyum, rekabetten değil birliktelikten meydana gelir. Kuş, ağaca, ağaç toprağa, toprak, suya insanlarda, hepsine ihtiyaç duyar ve hepsi birbirini var etmek için, büyük bir uyum içinde çalışır. O nedenle tüm canlılar, birbirine muhtaçtır. İşin özü, tüm canlılar, yaşamak için, doğayı yaşatmak zorundadır.
              Bu yıl, Birleşmiş Milletlerin, Dünya çevre Günü teması “Doğayla Temasta Ol” olarak belirlendi. TEMA Vakfı da, 5 Haziran Dünya çevre Günü’nde, herkesi doğaya çıkmaya ve doğayla temasta olmaya çağırdı.
                TEMA Vakfı olarak, “EKOLOJİK” okuryazar bireyler yetiştirmek amacıyla, okul öncesinden, üniversiteye kadar çocuklar ve gençler için, doğa eğitimi programları uyguluyor. Bu vesileyle çocuklara, yönelik "İçeride çocuk Kalmasın" sloganı ile yetişkinlere de uyarlayarak ,"Doğayla Temasta Ol" çağrısı yaptı.
                Ayrıca TEMA, ekosistemlerin, tehlike altında olduğuna, dikkat çekiyor ve herkesi doğaya çıkarak, doğanın değerini anlamaya davet ediyor.
             Dünya, iklim değişikliği gibi, çevre sorunları, nedeniyle doğanın önemi, daha iyi anlaşıldı. Nitekim TEMA Vakfı Başkanı, Sayın Deniz Ataç, “Okyanuslar, ormanlar ve toprak karbondioksit ve metan gibi, sera gazlarını bünyelerinde saklayan depolar olarak faaliyet gösteriyor. Toprak ve su varlıkları, gıda üretiminde önemli rol üstleniyor. Doğanın, biyolojik çeşitliliğini oluşturan milyonlarca tür, kullanılarak ilaçlar üretiliyor.” dedi.
             Yine Sayın Deniz ATAç’ a göre, kırsalda yaşayan milyarlarca kişi, doğa ile iç içe çalışıyor, geçimlerini verimli topraklardan sağlıyor. Bu durumda, kirlilik, iklim değişikliği veya aşırı kullanma yüzünden ekosistemler tehlike altına girdiğinde, bundan olumsuz etkilenecek ilk kişiler de kırsalda yaşayanlar oluyor.
             Doğanın, insanlık için teşkil ettiği önem ve değer, ancak onların yokluğunda anlaşılıyor. Doğanın maddi değerini ise ölçmekte mümkün değildir. çünkü doğa yaşamdır. İnsan olarak, Temiz havanın önemini, hava kirliliğine maruz kalmadan, su ve toprak gibi varlıkların, korunması için,  kıtlık yaşamadan önce harekete geçmek gerekir.     
              Birleşmiş Milletler tarafından, 2016'da yürürlüğe konulan, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden olan,  "13. İklim Eylemi", "14. Sudaki Yaşam" ve "15. Karasal Yaşam" ile ilgili amaçları, Türkiye ve dünya çapında, gerçekleştirmek için, somut adımlar atılması ve her türlü fedakârlıkta bulunmak gerekiyor.
              ülkemizde, çevre sorunlarından biri de toprak kirliliğidir. Dünya çevre günü dolayısıyla da Eskişehir TEMA’ da, toprak kirliliği üzerinde, Sayın Prof. Dr. Engin KINACI, tarafında, toprak kirliliğine neden olan ilaç ve gübre üzerinde, konferans verildi.
              Sayın Prof. Dr KINACI, toprak kirliliğine sebep olan faktör den birininde, tarımsal mücadele ilaçları ve suni gübrelerin olduğunu, neden olarak da, Tarımsal mücadele ilaçlarının ve gübrelerin, bilinçsiz ve aşırı kullanımı sonucu, toksik maddelerin, toprakta birikimi artmakta ve doğal ortamın kirlenmesine, sebep olduğunu vurguladı.
             Ayrıca sodyum, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, bakır, mangan, bor gibi besin maddelerini içeren suni gübrelerin, aşırı ve bilinçsiz kullanımı sonucu, toprağın yapısı bozulduğunu, su ve toprak kirliliğini meydan getirdiğini de söyledi.
              ülkemizde, toprak kirliliği, bilinçsiz , "tarımsal mücadele ilaç ve kimyasal gübre", kullanımından meydana gelmektedir. Bu durum, verimi düşürürken, toprağın vasfının da kaybolmasına neden olmaktadır. 
            Nitekim Sayın Prof. KINACI, toprak kirliliğinde,  çiftçilerin, eğitilmesinin, ve bilinçli olmasının önemli olduğunu , ancak vicdanlı da olması gerektiğini de sıkça vurguladı.
            Dünyada ve ülkemizde, canlıların yaşaması için, vazgeçilmez unsur topraktır. Toprağın üst tabakası, insanların ve diğer canlıların beslenmesinde, temel kaynak teşkil etmektedir. Bir gram toprağın içerisinde, milyonlarca canlı bulunmakta ve ekosistemin devamı için, bunların hepsinin, ayrı önemi bulunmaktadır.
               Toprak, tüm canlıların yaşam kaynağıdır. O nedenle de insanlık, toprağın kıymetini bilmek zorundadır. çünkü dünyada, sanıldığı kadar, verimli toprak yoktur. çünkü Toprağın, 1 cm’lik üst tabakası,  birkaç yüzyılda oluşabilmektedir. Dünyadaki toprakların,   ancak 1/10’inde üretim yapılabilmektedir. O nedenle de toprağı korumak, insanlığın ortak görevidir.
              Doğayı korumak, yalnızca canlı varlıkları korumak değildir. Su, toprak ve mineraller gibi, bütün doğal kaynakları, dikkatli kullanmak da bu görevin ayrılmaz bir parçasıdır. çünkü doğal kaynakların, tükenip yok olmaması, ancak böyle önlenebilir.
              Bugün dünya ve ülkemiz, toprak, hava, su, ses, radyoaktif ve ışık kirliliği, gibi pek çok sorunla karşı karşıyadır. Bunlardan kurtulmak,doğayı da korumak için, tüm insanlık ortak mücadele etmek zorundadır. çünkü doğa, insansız yaşar ama insan, doğasız yaşayamaz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi