4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

Eskişehir ve Teknoloji

    ESO’ nun, kurucu başkanlarından, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU’ nun anısına, oda üyesi sanayi kuruluşlarının, çağdaş teknolojik gelişmeleri yakından izlemeleri ve araştırma, geliştirme çalışmalarına ağırlık vermelerini sağlamak amacıyla, 1985 yılından itibaren, her iki yılda bir, üç kategoride teknoloji ödülleri veriliyordu
              Çalışmalar, 7 kişilik bir seçici kurul tarafından değerlendiriliyor. Ödüle layık görülenlere birer plâket ve beratın yanı sıra, her yıl,  oda bütçesinden belirli bir oran tutarında parasal ödül de veriliyordu
                  Teknoloji ödülleri, Eskişehir’ de, Ar-Ge çalışmalarında ivme kazandıracak nitelikteydi.. Ayrıca teknoloji ödülleri, bir teşvikti. Ancak yeterli de değildi..
            18 Eylül 1990 tarihinde, Eskişehir’de de Anadolu Üniversitesi, ESO ve EOSB’ de bulunan 16 şirket tarafından, ATAP A.Ş (Anadolu teknoloji Araştırma Parkı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) kuruldu.     
              ATAP A.Ş, ulusal ve yerel sanayimizi, bir an önce, gelişmiş ülkeler düzeyine çıkararak, ülkemizi ve Eskişehir’ i,  global pazarlarda, rekabet edebilecek güce eriştirecek, bilgiyi, uygulamaya dönüştürecek,  teknoloji hizmetinin sunulabilmesi içi de, üniversite ile sanayi arasındaki işbirliği, etkin bir hale getirilecekti.
               ATAP A.Ş’ de, hedefler büyüktü., Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde, hedef, 50 Ar-GE çalışması yapan firma ile 5.000 nitelikli Ar-Ge elamanı ve yılda 500 milyon Dolar katma değer yaratılması hedeflenmişti.  Ancak ATAP A.Ş’de,  beklenen ve arzu edilen hedeflere ulaşamadı.
                   Aslında AR-Ge çalışmaları, teknoloji transferi ve üretimi ile ilgili gelişmeler, her dönem gündemde oldu. Ancak bir türlü arzu edilen sonuç/sonuçlar alınamadı. 
                Nitekim ESO tarafından gerçekleştirilmek istenen,  Bilim Parkının temeli 12 Nisan 1997 tarihinde zamanın Cumhurbaşkanı Rahmetli  Süleyman Demirel, tarafından atılmış 1999 yılına kadar da bitirilmesi hedeflenmişti.
              Bilim Parkı’nda “simge anıt”, “TSE” “KOSGEB”, “Girişimci geliştirme Merkezi” “ İleri teknoloji ve AR-GE Bölgesi” , “ Yüksek Okul ve Teknik Okullar Bölgesi”, “Otel”, “Golf Alanı”,”Yeşil Alanlar” ve “Serbest Bölge” yer alacaktı.  Ayrıca Bilim Parkın’ da, Anadolu Üniversitesi bir “Meslek Yüksek Okulu”,Koç Vakfı bir”  ” Endüstri Meslek Lisesi” ve Türk Telekom’ da bir “Meslek Lisesi”  gerçekleştirecekti.
                 Bilim Parkı, sadece Eskişehir’deki girişiciler için değil, ileri teknoloji kullanan her sektör ve ülkeden firmalara da kullanıma hazır işyeri sunacaktı. Bilim Parkı”, hedeflendiği şekilde gerçekleştirilemedi.
               Bilim Parkı bitirilmiş olsa idi, Eskişehir teknoloji ve AR-GE çalışmaları açısından, ciddi bir mesafe alacaktı. Ülkemizin ve Eskişehir’in, teknolojik gelişmesine katkıda bulunurken, ulusal AR-GE faaliyetlerinde ve Türkiye’nin, uluslararası teknolojiye katkılarını artırmada da katalizör olacaktı.
                  Öte yandan, Sayın Gürdal Abacı’ nın, ESİAD Başkanı olduğu dönemde, TÜSİBAK da “TÜGİB” çalışmalarını başlatmış ve Sayın Abacı’nın gayretleri sonucu da,  Eskişehir’de bu çalışmalar içine alınmıştı.
                Şayet gerçekleştirilmiş olsa idi; Eskişehir “ KOBİ “ler açısından çok iyi imkân ve olanaklar yaratılmış olacaktı, TÜSİBAK’ tan, kaynaklanan sebeplerden dolayı gerçekleştirilemedi.                 
                  Eskişehir,  teknoloji ithal eden değil, üretip ihraç eden bir bölge yapmak isteniyorsa, mutlaka “ sektörel” ve “ çatı” veya “sektörel kümeler “ şirketlerini oluşturmak zorundadır. Çünkü kentteki KOBİ’ lerin, bünyesinde teknolojik yetersizliği, şirket içi eğitim noksanlığı, araştırma ve geliştirme faaliyetleri gibi, ciddi sorunların çözümü, bu şirketlerin kurulması ile daha da kolaylaşacaktır.     
                  Diğer yandan Ar-Ge çalışmaları için,  ciddi bir planlama, kararlı ve uzun vadede sabırlı bir uygulamayı gerektirmektedir. Ayrıca evrensel düzeyde bilim üretebilme potansiyeline sahip doktoralı elemanlara da ihtiyaç vardır. Bu elemanlar, hem ülkemizdeki üniversitelerde, hem de yurt dışında yetiştirebilirler.
                   Ayrıca Türkiye ekonomisinin, rekabet gücünü artırmayı amaçlayan ve Ar-GE Teşvik Yasası olarak ta bilinen, Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesine ilişkin uygulama ve denetim yönetmeliği, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.         
                 Yönetmelik, Ar -Ge kapsamındaki harcamalar ve gelir vergisi konusunda muafiyetler, getirirken, sigorta prim desteği ve hibe yardımı gibi teşvikler sağlıyor. Ayrıca Ar-Ge ve yenilik harcamalarının, tamamı 31 Aralık 2023 tarihine kadar ticari kazancın tespitinde indirim konusu da olacaktır.
                 Eskişehir’ da sektörler, Ar-GE teşvikinden yararlanır mı bilinmez ama ulusal ve global pazarlarda rekabet edebilmesi, bünyesindeki kullandığı ve ürettiği teknoloji ile de orantılı olacaktır. Bu nedenle de Eskişehir’ de, her sektörde, AR-GE çalışmaları, ivme kazanmalı, teknoloji üretim ve transferi de kurumsallaştırılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi