4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DEPREM DEĞİL TEDBİRSİZLİK ÖLDÜRÜR!

    Düzce’nin, Gölyaka ilçesinde, saat 04.08’de 5,9 büyüklüğünde, deprem meydana geldi. Deprem, başta İstanbul olmak üzere Bolu, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Bursa, Kocaeli, Edirne, Çankırı, Zonguldak, Sakarya illeri ve ilçelerinde hissedildi.
              Depremde, 1’i ağır olmak üzere toplam 68 kişinin yaralandığını açıkladı. Depremin ardından, 123 adet artçı deprem meydana geldi.
               Yaşadığımız üzücü Düzce depremi sonrasında, Türkiye’de deprem riski,  fay hattı haritası, önlemler ve depremlerde yaşananlar yeniden gündeme geldi.
                17 Ağustos Marmara Depremi’nde, sabahın erken saatlerinde, Gölcük’ te idik. Üç gün, enkaz kaldırma çalışmalarına, tanık olduk. Bölgede kaos vardı. Devlet ve halkımız,  yardım konusunda, organize olamadı.
              Yıkılan beton binalar altında, yardım bekleyen veya çıkartılan insanlarımızla ilgili çalışmalarda, yaşanan olumsuz gelişimlere ve ölen insanlarımızla üzülmüş,  kurtulan insanlarımızla da sevinmiştik.
            . Eskişehir’ e, döndükten sonra, deprem bölgesinde gördüğümüz eksiklileri ve yapılması gerekenleri, o günlerde, Eskişehir Valisi olan, Sayın Ali Fuat Güven’e, aktardık. Eskişehir’ de, birkaç adet çadır kent kurulmasını da istemiştik.
           Önerilerimizin, büyük çoğunluğu, o yıllarda hayata geçti. Hatta üç yerde, çadır kent gerçekleştirilmişti. Maalesef çadır kentin ikisi, konuta dönüştürüldü. Diğerleri ise kendi haline bırakıldı.
                Gölcük-Adapazarı merkezli 7. 4 şiddetli depremde, Eskişehir’ de de 490 bina ve 49 işyeri hasar gördü. İki binadan, biri depremde, diğeri ise kendiliğinden çöktü. 4 adet ağır hasarlı bina da sonradan yıkıldı.  32 vatandaşımızda, hayatını kaybetti.
               Ancak Eskişehir merkezde, tespit edilmeyen, küçümsenmeyecek sayıda  hasarlı binalar var. Bu binalarda, gereken tedbirler alınmaz ise, olası bir depremde,  mal ve can kaybına neden olabilir.
                1998 yılında yürürlüğe giren, Afet yönetmeliğinden evvel, yapılan binaların, güçlendirilmesi gerekir. Bu alanda öncelikli görev vilayet,  Anakent, alt belediyeler ve bina sahiplerinindir.
                Eskişehir’ de, olası bir depremde, bugüne kadar olan depremlerle yorulan ve 17 Ağustos Depremi’nde hasar da gören binalar,  çok büyük tehlike arz ediyor ama kimse bu alanda gerekli tedbirleri almıyor.
               ESOGÜ Prof. Dr. Necla Özdemir konferans salonundaki panelde,  ESOGÜ, Jeoloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Sayın Prof. Dr. Erhan ALTUNEL, “  dünyanın, en tehlikeli faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fay zonuna Eskişehir’in, çok yakın olduğuna dikkat çekerek, “Bu fay hattında, şiddetli bir deprem olursa, Eskişehir’de bundan hasar görecektir. Marmara depreminde, bunu yaşadık. ”diyerek uyarıda bulunmuştu.        
             17 Ağustos depreminden sonra, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere mensup milletvekilleri, deprem felaketiyle ilgili alınan ve alınması gereken tedbirler konusunda, meclis araştırması açılması için önerge verdiler.
                Önerge de ”afet riski yüksek olan bölgelerden başlamak üzere, mevcut yapı ve altyapıların afetler olmadan önce güçlendirilmesi ve yenilenmesi çalışmalarına kamu binalarından başlayarak, önem ve öncelik verilmeli ve bu amaç için yeterli iç ve dış kaynaklar bulunarak, özel bir uygulama projesi hazırlanmalıdır. “ ifadesi yer almıştı.
              Önergenin gereği, ne ülke bazında, ne de Eskişehir’de yeteri kadar hayata geçirildi.
              Ayrıca Eskişehir valilerinde, Sayın Güngör Azim TUNA, “…Daha öncede yaşanılan, acı deneyimlerden biliyoruz ki deprem öldürmüyor, yapılar ve tedbirsizlik öldürüyor. Geçmişte yaşanılan deprem afetlerinden de ders çıkartarak, 7’den 77’ye, deprem afeti konusunda bilinçlenmemiz gerekmektedir.” demişti.. 
              DAK Ekip Lideri, Sayın CANAYAK da “20 Şubat 1956 tarihinde, Eskişehir de 6,4 büyüklüğünde bir deprem olduğunu hatırlatarak, “Bu fay yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve 75. Yıl Mahallesinden başlayıp Çukurhisar beldesine kadar gidiyor  Bu fayın son 20 kilometresini 1956 yılında meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki deprem üretmiştir.. Bu fay 7,2lik bir deprem üretebilecek uzunluktadır.  Böyle bir de tehlike karşısında tüm Eskişehir halkı hazırlıklı olmak zorundadır.”  Uyarısını yapmıştı..
              Yine Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sayın Prof. Dr. Can AYDAY’ da, Eskişehir’in, deprem tehdidi altında olduğunun, sürekli hatırlatıyor ve ilgilileri de uyarıyor. Eskişehir’in, her zaman depreme hazırlıklı bir kent olması gerektiğini, aksi halde bir depremde Eskişehir’in, hasar görebileceğinin sürekli söylüyor.
               Ülkemiz ve  Eskişehir’ de, depremlerde, can ve mal kaybının önlenmesi için, depremlerle ilgili uyarılar ve öneriler, ihmal edilmemeli, sürekli de gündemde tutulmalıdır.. Çünkü Japon Fizikçi Torahiko TERAD’ ın söylediği gibi, “ DOĞAL AFET UNUTULDUĞU ZAMAN GELİR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi