4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE TARIM SEKTÖRÜ

    Ülkemiz ekolojik bölgeleri ve iklimi ile tarım açısından oldukça şanslı bir ülke. Ancak bu avantajlı halini giderek kaybediyor. Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten Türkiye, artık yetemiyor.
           Türkiye’de tarım alanları son 20 yılda yüzde 12 azaldı. Hatta Türkiye. Üstelik 3.2 milyon hektar tarım arazisi boş, yani çiftçi toprağı işlemiyor…
              Türkiye genelindeki bu gelişmeden, Eskişehir’ de nasibini aldı.
               Oysa 1.365.248 ha. Yüzölçümüne sahip Eskişehir’de, 582.500 ha alan, yani ili yüzölçümünün %42.7’si, tarım arazisidir.  Eskişehir’de sulanabilir tarım arazisi,  350133 ha.(%59.64), sulanan arazi  83135 ha (%14.2) sulanamayan arazi ise, 226102  ha (40.46) dır.
                  Eskişehir, küçümsenmeyecek miktarda tarım arazisine sahip bir ildir.
                  Ne var ki, Eskişehir’ de, tarım alanları yok edilirken,  mevcut tarım alanları da  gerektiği şekilde kullanılmamaktadır. Çiftçiler hala babadan kalma tarım yöntemleri ile ürün elde etme gayret ve çabası içindedir. Dünyadaki tarımla ilgili gelişmeleri, takip etmediği gibi,  kendisine önerilen ve tanına imkânları da kabul etmemekte ve devletten yardım beklemektedir.
                   Nitekim Sivrihisar’da, uygulamak istene projelerin içinde “Organik tarım” da vardı. Bölge çiftçisine toplulaştırma,  finans, teknik ve pazarlama gibi, her türlü imkân sağlandığı halde, bölge çiftçisinin kabul etmemesi sonucu, düşünülen proje hayata geçirilemedi.
                 Bu tablo gösteriyor ki, Türk çiftçisi, her şeyi devletten bekliyor. Elini da taşın altına koymak istemiyor. Hal böyle olunca da, Türk tarımı, her geçen gün kan kaybediyor.
                   Elbette bugün tarımın içine düştüğü girdapta, siyasi otoritenin sorumluluğu vardır ama tarımdaki olumsuz tabloda, çiftçilerimizin de payı büyüktür. Türk çiftçisi geleneksel tarım yöntemlerini uygulamada ısrarcı oluyor.
                   Ayrıca tarım sektöründe de, düşünülen proje/projelerin, hayata geçirilebilmesi için,  zaman, sabır, emek, gayret ve çaba ister.
                    Eskişehir’de, tarım, arzu edilen boyuta getirilmek isteniyorsa,  Tarımın sanayiye kaynak aktarır bir yapıya kavuşturulması gerekir. Çiftçilerimiz de ulusal ve global alandaki gelişmeleri takip edip, hayata geçirmek için, gayret ve çaba göstermelidir.
               Eskişehir’  tarım sektöründe,  yeterli altyapıya da sahiptir. Ziraat fakültesi, İl Tarım Müdürlüğü birimleri ve Anadolu Tarım Araştırma Enstitüsü, Eskişehir tarımı için, ciddi imkânlardır.
                      Eskişehir çiftçisi, tarımla ilgili dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek, ildeki kurum/kuruluşlardan da istifade etmek ve tarım sektöründeki gelişmeleri de icraatına almak zorundadır. Çünkü dünyadaki tarım sektöründeki gelişmelere rağmen, Ülkemizin ve Eskişehir tarımının, istenen atılımı yapması çok zordur.
              Eskişehir,  tarım sektöründe, ulusal ve global pazarda söz sahibi olabilmesi, refah ve hayat standardını yükseltebilmesi için, tarımın sanayinin motoru olmalı, özellikle de “ORGANİK TARIM” ın, hayata geçirilmelidir.
              Eskişehir’ deki tarımla ilgili çalışmalar göstermiştir ki, yılların alışkanlıkları hala devam ediyor. Mevcut sorun ve engelleri de aşmak da, vakit alacaktır. Ancak sorunların çözümünde ısrarcı olur, dünyada tarım sektörü ile  ilgili gelişmeler, icraatlarında  yer alırsa  Eskişehir, tarımda arzu edilen başarı yakalanacaktır.
             Her türlü olumsuz gelişmeye rağmen, umutlu olmak, Türkiye ve Eskişehir’de, tarım için, gayret ve çaba göstermek zorundayız.  Ancak  devleti yanında, Ziraat Odaları ve Türk çiftçisi de, tarımın gelişmesi ve sorunlarının çözümü için elini taşın altına koymalıdır.
                  Eskişehir’ de, tarım sektörü, yıllardır iki temel ürüne dayanmaktadır. Hububat ve şeker pancarıdır. Bu iki temel üründe, “halkın ekmeği” bakış açısı ile sürekli merkezi yönetim tarafından fiyat baskısı altında tutuldu.
                Bu iki ürünün de, global pazarlara açık olmadığı içinde kaynak yaratılamadı.     
                Kaynak yaratılamamanın, diğer ve önemli bir sebebi de her iki ürünün de fiyatının merkezi idare tarafından verilmesidir. Siyasi otorite,, siyasi çıkarı için, halkın ekmeklerini ve şekerlerini daha ucuza yiyebilmeleri için, maliyet ve fiyat ilişkilerini, hiç dikkate alamadı.
                Yıllardır da bu iki ürün, sürekli baskı altında tutuldu.
                Diğer ve önemli bir sebepte, teknik nedenlere dayanmaktadır. Bu da ürün çeşitlendirmesiyle ilgilidir. Eskişehir’ de, tarım alanları endüstri bitkilerinin yetiştirilmesi için çok elverişli bir bölge durumundadır.  Ancak bu alanda, gerek çiftçiler, gerekse ilgililer tarafında yeteri kadar gayret ve caba gösterilmiyor. 
                Oysa Türkiye ve Eskişehir, tarım sektöründe, başarılı olmak zorundadır. Çünkü ülke nüfusunun beslenmesi, milli gelire ve istihdama katkı sağlaması, sanayinin hammadde ihtiyacının karşılanması, İhracata doğrudan ve dolaylı katkıda bulunması,  tarım sektöründeki başarı ile orantılıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi