4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

GÜN BİRLİK OLMA ZAMANI

Ülkemizin, kritik bir süreçten geçtiği, bu günlerde, Türk Millet olarak, devletimize sahip çıkma zamanıdır. Türkiye Cumhuriyetini Devletine karşı düzenlenen, darbe girişimine karşı çıkarmak için, birlik ve beraberlik içinde, hareket etmek mecburiyetindeyiz.
Aslında tarihin, her döneminde, Türk milletine zarar veren, kişisel refah ve menfaatlerini, milletin zararında arayan, kişi/kişiler olduğu gibi, ülkemizin, bağımsızlığına da göz diken, dış şer odakları ve emperyalist ülkeler oldu.
Nitekim Büyük Önder ATATÜRK,"Şurada açık bir hakikat olmak üzere arz edeyim ki, ...Her devirde, her memlekette ve her zaman zuhur ettiği gibi, bizde de kalp ve asabı zayıf kavrayışsız insanlarla beraber, vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini, vatan ve milletin zarında arayan adi kimseler vardır..." demişti.
Bugünde, şahsi menfaatini, vatan ve milletin zarında arayan hain kimselerin, arkasındaki karanlık güçler, toplumsal barışı ve ülkemizin huzurunu, bir kez daha hedef aldılar. O nedenle de birliğimize kasteden, şer odaklarına karşı, bugün her zamankinden daha fazla birlik ve dayanışma içinde olmak zorundayız!
Çünkü milletlerin doğuşunu, yaşamasını, ilerlemesini ve her türlü tehlikenin önlenmesini sağlayan, en önemli unsur, ülkelerin bünyesinde sağlanan birlik ve beraberliktir. Ayrıca "MİLLET", aynı ideale bağlı insanların, oluşturduğu bir birliktir. Milleti, millet yapan, halkının, birlik, beraberlik ve dayanışmasıdır.
Nitekim Atatürk, Milli Mücadele'yi, ilk başlattığı andan itibaren, başarının ancak milli birlik ve beraberliğin, tesis edilmesi ile sağlanabileceğini, çok iyi bilmekteydi. Zaferin kazanılmasından sonra da, bu tarihi başarının, milli birlik ve dayanışma ile elde edildiğini defalarca gündeme getirmiştir.
Ayrıca Atatürk, Türk Milleti'nin, milli birlik içinde hareket ettiği zaman aşamayacağı hiçbir zorluk olmadığını, hep vurgulamıştır. O nedenle de milli birlik ve beraberlik anlayışı, Atatürk ilkelerinin ve Atatürk milliyetçiliğinin ana öğesidir
Son darbe, Türk vatanı ve milletine karşı yöneltilen, en büyük tehlikenin, milli birlik ve beraberliğimizi bozarak, devletimizi yıkmak isteyenler olduğunu da,bir kez daha göstermiştir. Bu nedenle de ATATÜRK, "Milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle inkişaf ettirmek, milli ülkümüzdür." diyerek milli ülkünün, önemini ifade etmiştir.
Aslında FETÖ darbesinden, alınacak çok ders var. Kamuda "cemaat okulları" olarak bilinen okullar, hukukî zemine kavuşturulamadı. Bugün arzu etmediğimiz darbe, hukuki boşluktan ve cemaatin okullarında, cemaati perdeler şeklinde izlenen yapılanmalardan meydana gelmiştir.
Fethullah Gülen hakkında, ister olumlu veya olumsuz düşünün, O Türkiye'nin, siyasi aktörlerinden birisiydi.. Amerika'da ikametgâh eden Fethullah Gülen' in, Türkiye siyasetini, etkilemesi hep göz ardı edildi. Ayrıca Gülen'in, kişiliğinde, cemaati, devletin her kademesinde, çalışmalarını ustalıkla yürüttü.
Öte yandan Fethullah Gülen taraftarlarının, Kürt sorununa el atarak, bu konuyu Abant buluşmalarında, hatta Erbil' de tartışmaya açtırması, Kürtleri, kazanmak yönünde attığı en önemli adımlardan birisiydi.
Hülasa Fettullah Gülen cemaati, her alanda, ekipler oluşturarak ve bu ekipleri de belli bir disiplin içinde çalıştırdı. Bu duruma, siyasi iktidarların ve bazı partilerin, gelişmelere göz yumması sonucu da siyasette ve devlet yönetiminde, ağırlıklarını hissettirdiler.
Yıllardır da, Gülen Cemaatinin, devletinin, her kademesinde, kadrolaşmasından söz edildi. "F-tipi" kod adıyla anılan bu hareketin, sadece poliste değil, TSK' da, eğitimde, yargıda, medyada, üniversitede, bürokraside ve tabii siyasette de etkin olduğu dile getirildi Ancak siyasi iktidarlar, partiler ve siyasiler, bu yapılaşmayı, siyasi çıkarları için görmezden geldiler.
Siyasi iktidarlar, son darbeden, özellikle de Gülen Cemaatinin icraatından, ibret almalı ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile öğretim ve eğitim birliği sağlanmalıdır. Çünkü öğretim ve eğitime, ulusal ve laik bir karakter veren, Tevhid-i Tedrisat Kanunu, ulusal gelişme tarihinde, daima büyük yer tutacak, bir inkılâbın da adı olmuştur. Tevhid-i Tedrisat Kanunu", yani öğretim ve eğitim alanında, birlik, ortadan kalkar, dernek, vakıf ve cemaatler, Eğitim-öğretim alanında, etkili olursa, her alanda, "KAOS" kaçınılmaz olacaktır.
Umuyoruz ki iktidarlar ve partiler, son darbeden ve tarihimizdeki bu tür olaylardan, ibret alılar. Devleti yönetenler de, ülkemizin, bağımsızlığını, huzurunu, hedef alan, bu saldırıyı gerçekleştiren, taşeronları ve arkalarındaki karanlık odakların, kimler olduğunu, ivedilikle açığa çıkartılarak ve bu bilgiler, kamuoyu ile bir an önce paylaşılırlar.
Türk Milleti, bağımsızlığını, kahramanca mücadele veren şehitleriyle kazanmıştır. Hiçbir saldırı, hain pusu ve darbeler, halkımızı, beraber yaşama kararlılığından ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü savunmaktan döndüremeyecektir.
Ayrıca Türk halkı, sahip olduğu kimliğine ve değerlerine sahip çıkmalıdır. Aksi halde, Rahmetli Turgut ÖZAKMAN' nın, "DİRLİĞİN, BİRLİĞİN, DİLİN, BENLİĞİN, TARİHİN, YURDUN, ADIN, BİR KEZ DAHA GİDERSE, BİR DAHA HİÇ GERİ DÖMEZ..." uyarısı hayata geçer. Son pişmanlık da fayda vermez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi