4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KİTAP RUH İLACIDIR

 Herkes okuyucu olabilir ama herkes yazar olamaz. Duygu ve düşünceler yazılı olarak anlatabilmek için, dil becerisinin, yüksek ve ele aldığı konular hakkında, bilgi birikimine sahip olması, düşücelerini de en etkiliyeciler bir biçim ortaya koyması gerekiyor.
             Eskişehir’ de,  bu ve benzer meziyetlerde,  yazarlarımız vardır. Bu yazarlarımızdan biri de Eskişehir de,  uzun yıllar, başarılı avukatlık yapan, ülke ve toplum sorunlarını da yakından izleyen çözüm de  üreten, Sayın Ahmet VURAL’ dır.
                Sayın VURAL’ ı, Adalet İlkokulunda görevli olduğum yıllarda tanımıştım. Yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnek, alçak gönüllü, muhasebe ve murakebe insanı, demokratik, adil, vakur ve  güvenilir, saygın, enerjik, tutarlı, anlayışlı, gibi, meziyetleri ile dikkat çekmişti.
                Bugüne kadar da Sayın VURAL’ ın, “Kendim Olabilmek" , "Ortak Aklımıza Ne Oldu"  ve “DİREN BİTSİN KARANLIKLAR” isimli üç kitapları okudum. . Kitaptaplardaki kullanılan yazıların fontu, yazı tipi, hitap eden yaş grubuna uygun olarak hazırlanmıştır. Okuyan kişiye de çok şeyler kazandırıyor. Hatta yaşamlarına da rehber oluyor.
               Kendisini, bir ziyarette, "Kendim Olabilmek" ve "ortak Aklımıza Ne Oldu" isimli kitaplarını, şahsıma hediye etmişti. kitapları büyük zevle okumuştum. Özellikle de  "KENDİM OLABİLMEK” adlı kitabı okuyan, her insan, geçmişine sahip çıkar ve geçmişinden de  bir türlü kopamadığı gibi, her geçen gün de geçmişine olan özlemi daha da artar.
             Sayın VURAL’ ın, “ Ortak Aklımız Ne Oldu” adlı kitabı, “ Ortak Aklın” tarihi süreç içinde seyri,  toplumlara, özellikle de icraatlara katkısını, net bir şekilde ortaya koymuş ve örneklerde vermiştir.
                Sayın VURAL’ a göre, Fransız İhtilali sonrası, Avrupa’da, birer birer yıkılan krallıkların, yerine kurulan parlamenter sistemler, Avrupa ülkelerinde de ortak akılın devreye girmesini, dolayısıyla zenginlik ve refah seviyesinin, hızla artmasını sağladı.
              Ülkemizde, 1923’te kurulan Cumhuriyetin getirdiği demokratik kurumlarla, Türklerin “ortak aklı”da devreye girdi. İhtilallerin neden olduğu kesintilere, Türkler ortak akıldan sapmadılar, demokrasiyi devam ettirmeyi başardılar.
                Yine Sayın VURAL’ ın, kitabındaki “   Bu sayede, diğer İslam ülkeleri gibi petrol ve doğal gaz zenginliklerimiz olmamasına, Osmanlı’nın ağır borç yükü de üzerimizde kalmasına rağmen, tüm İslam ülkeleri arasında, bir yıldız gibi parlamayı başardık.”  Tespitine katılmamak mümkün mü?
              Kitapta  6 Nisan 2017’de yapılan, anayasa halk oylaması ile Devleti tüm kurumlarıyla, sınırsız ve denetimsiz olarak, “tek adamın” aklına teslim etmeye karar verİldiğini ve ortak aklın da yok olduğunu vurgulanmıştır..
                Kitabı okuyan, her okuyucu, “ Ortak Aklın “ gelişimin temel öğesi olduğunu, bilecek, biraraya gelmek için de caba gösterecek, akıllarımızı bir araya getirirsek, sadece şehrimizi ve ülkemizi değil, tüm dünyayı değiştirebilir ve geliştirebiliriz fikrine de sahip olacaktır.
              Sayın VURAL’ ın geçen hafta sahip olduğum, “DİREN BİTSİN KARANLIKLAR” kitabı ile de Orta Asya’dan bugüne kadar, Türk kadınının, tarihi süreç içindeki durumunu okuyucularla paylaşmıştır.
                Bugüne kadar da yaşamda, pek çok şeyin kadınları eseri olduğunu belirtmiş” Atatürk’ ün “ Şuna inanamak lazımdır ki dünya da gördüğünüz, her şey kadının eseridir” sözüne de yer vermiştir.
              Ayrıca kitapta, geçmişte Türk toplumunda kadınlar. Sosyal ve siyasi hayatın her noktasında aktif olarak yer almış, saygı gösterilmiş ve değer verilip, korunmuş bireyler olarak ifade edilirken, Eski Türk toplumunda,  erkek, hem kadın eşit haklara sahip ve cinsiyet ayrımının yapılmadığı belirtilmiştir.
               Kitapta, Müslüman olmaları, bölümünde, arap kadını, Cahilye,  Hz. Muhammed, Hz. Muhammedin ölümünden sonra ve arap kadınları için karanlık dönem olamak üzere dört bölünde yer almıştır.
               Türklerin, Müslüman oluşundan sonra, Türk kadını bölümünde ise, Selçuklularda ve Osmanlılarda, tazminat döneminde ,cumhuriyetin kuruluşunda ve cumhuriyet döneminde kadın olarak  yer  almıştır.
         Ayrıca kitapta,  şiddet, taciz ve kadın cinayetlerine de geniş yer verilmiş, kadının başaörtüsü de üzerinde de durulmuştur.
                Kitapta en dikkat çeken kısım ise, Cumhuriyetle yaşıt okuma yazma bilmeyen bir anadolu kadını, benim anam kısmı olmuştur.
                Kitabın son bölümünde ise  Kadınların karanlıktan aydınlığa çıkışı, Köy Enstitüleri,21.yüzyıl Türkiye’sinde, kadın ,meslek sahibi Türbanlı kızların,bir kısmı dışarda çalışmaya hayır diyor, Dışarda çalışmak isteyenin Türbanlı kızların gerekçeleri, Her mesleğin ilkleri olan kadınlar yer almıştır.
                   Ülkemizde, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet,  çocuk yaşta evlilikler, kadın-erkek eşitsizliği, eğitim, ulaşım, iş sahibi olma konusundaki eşitsizlik, işyerlerinde farklı ücret politikaları ve hakları, cinsel ayrımcılık gibi sorunlar karşı karşıya oldukları gününüz de “DİREN BİTSİN KARANLIKLAR”Kitabı. Kadınlarımızın, bugününe, geleceğine ve sorunlarının çözümüne de rehber olacaktır.
               Sayın VURAL, “DİREN BİTSİN KARANLIKLAR” kitabında, Orta Asya’dan bugüne kadar Türk kadınının, yaşam tarzını ve toplumlardaki yerini, kitapta en güzle şekilde ifade etmiştir.
              Kitap, kadın sorunlarına karşı bir duyarlılık geliştirecek, kadın sorunlarının çözümüne de ciddi de katkıda bulunacaktır..
              Sayın Ahmet VURAL’ ı kutluyoruz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi