7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

'Medeniyet ve Dünya Dili : Türkçe'


     Cumhurbaşkanlığı, 2021/1 sayılı genelgeyle 2021 yılının ‘’Yunus Emre ve Türkçe Yılı’’ olarak kutlanmasını kamuoyuna duyurmuş, kamu kurum ve kuruluşlarına da bilgi ve gereği için göndermiştir. Söz konusu genelgede; ‘Bizim Yunus’ ve ‘’Dünya Dili Türkçe’ kavramlarına vurgu yapılarak yurt geneli ve yurt dışında kampanyalar düzenleneceği, bu etkinliklerin Cumhurbaşkanlığı himayesinde olacağı belirtilmiştir.


    Bilindiği üzere, UNESCO’nun 12-27 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen 40. Genel Konferansı’nda 40 C/15 sayılı belgesi çerçevesinde alınan karar gereğince “Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü” olarak kabul edilmişti. Türkiye’nin Yunus Emre konulu başvurusuna destek vermişti. UNESCO, evrensel öneme sahip şahsiyet veya tarihî olaylara ilişkin anma ve kutlama yıl dönümlerine, iki yılda bir üye devletlerin katılımlarıyla gerçekleştirilen Genel Konferans kararlarıyla belirlenen Yıl Dönümü Programında yer vermektedir. 2021 yılı, Yunus Emre’nin vefatının 700. Yıl Dönümü (1321) münasebetiyle yapılacak etkinlere sahne olacaktır.


   Yunus Emre, Anadolu Türkçesinin kuruluşunda çok önemli bir görevi yerine getirmiştir. Ulu Türkistan’da Ahmet Yesevi’nin gerçekleştirdiği Türkçecilik analayışını, Anadolu’da Yunus Emre ifa etmiştir. Bursalı İsmail Hakkı; ’’Yunus’un nazmettiği marifetler, Türk lisanı üzre hiç kimseye nasip olmamıştır. Ve cümle ondan sonra gelip nzam-ı maarif edenler, onun sofrasında tufeyli olmuşlardır.’’ diyerek onun hizmetini övmüştür. Ahmet Yesevi’nin açtığı Türkçe çığırı, Karahanlılardan başlayarak Anadolu’da kurulan devlet ve beylikleri de etkilemiştir. Yunus Emre’nin Türkçe duyarlılığı, Anadolu’da var olan Ermenice ve Rumca ile dini tesirlerle revaç bulan Farsça ve Arapça’ya  karşı Türkçe’nin zaferi olarak sonuçlanmıştır. Yunus Emre’nin Divan’ı üzerinde yapılan sözcük taramasına göre, toplam 20.275 kelime kullanılmıştır. Yunus Emre, bu eserinde % 63.8 (12.926) Türkçe, % 23.2 (4.713) Arapça, % 12.9 (2.614) Farsça kelimeye yer vermiştir. Bu durum 13.yüzyıl için büyük bir başarıdır.


   Türkçe; derin tarihi kökeniyle çok geniş bir coğrafyada, dünya nüfusunun sayıca büyük br kitlesi tarafından konuşılmaktadır. Kuzeyde Kıpçak, doğu ve güneyde Çağatay, batıda Oğuz Türkçesi ihmal ve baskılara rağmen varlığını sürdürmektedir. UNESCO raporlarına göre Türkçe, konuşanlar bakımından dünyada beşinci büyük dildir. Bir dilin dünya dilleri arasındaki yerinin büyük olmasını belirleyen birtakım ölçütler bulunmaktadır. Buna göre bir dilin dünya çapındaki yaygınlığı, diplomasi dili, uygarlık dili, resmi dil ve yazı dili olması büyük önem taşır. Türkçe de tüm bu özelliklere sahip dünya çapında itibarlı dillerden birisidir. Dolayısıyla günümüzde Türkçe öğrenmek isteyen birçok ülkeden insanlar bulunmaktadır. Dünyada 8 bin civarında konuşulan dil olduğu düşünülürse konu daha iyi kavranabilir.


   Sümer metinlerinde Türkçe kökenli kelimeler mevcuttur. Keza Çince,Farsça, Arapça,Urduca,Ruşça,Ermenice,Rumence,Sırpça, Bulgarca, İtalyanca, Çekçe, Fince, Ukraynaca, Yunanca, Arnavutça gibi dillerde TDK tespitlerine göre 38 bin civarında kelime bulunmaktadır.


     Bu özellikleriyle Türkçe, hem bir mededniyet dili hem de bir dünya dilidir.Türkçe’yi daha da zenginleştirmek, geliştirmek öncelikle eğitim alanında olmalıdır. Sağlam bir Türkçe eğitimimden geçen nesiller bayrağı daha yüksek doruklara taşıyacaktır. Sanat, bilim ve felsefede Türkçe’in hakim kılınması devletin ve vatandaşların asli görevidir.


   Yunus Emre Yılı için vurgulanan ’’Medeniyet Dili Türkçe, Dünya Dili Türkçe’’ kavramlarının içi, ancak yetkin çalışmalar, etkinlikler ve kararlarla doldurulabili


Mehmet Güneş, Türkçe’yi Anadolu’da kanatlandıran erenler için şunları söylüyor: ’’Onlar; Anadolu medeniyet havzasının ruh hamurkârları, yürek devletimizin solmayan baharı, Kur’an ve Sünnet ikliminde yürekleri aşka getiren Sadat-ı Kiram’ın yârıydılar… Onlar; “gökyüzünü çadır, güneşi tuğ” bilerek gönül fethine çıkmış her gittikleri yerde karanlıkları aydınlığa tebdil etmek için nice manevi kandiller yakmış ve “yetmiş iki millete bir göz ile bakmış” mânâ sultanlarıydılar.’’


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi