24 Haziran’da Ak Parti büyük bir zafer yaşadı.
Bu zaferin Eskişehir’de de kazanılması ayrıca anlamlı oldu.
+++
Hatırlarsanız, o günlerde, seçim sonuçlarını yorumlarken, Nabi Avcı’yı ön plana çıkardık.
çıkardığı ceketi ve giydiği şapkası ile şehirde etki yarattığını söyleyip;
“Avcı’nın 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarına katkısını kimse görmezden gelemez” dedik.
Ardından ise, Avcı’nın gelecek dönem için daha da kritik bir isim haline geldiğini söyledik…
Bu konuda 27 Haziran’da aynen şunları yazmışız;
“Artık Nabi Avcı son derece kritik bir isim.
Seçmen Avcı’nın üzerine ağır bir sorumluluk yüklemiş görünüyor.
Eğer Avcı’da kendisinin de dile getirdiği gibi, gerekenleri kısa sürede yapar, 24 Haziran heyecanını, sorunlarını çözmüş bir Ak Parti ile 2019’a taşırsa;
Tarihe geçecek bir seçim zaferini partisine yaşatabilir.
Erdoğan’ın da son mitingde söylediği gibi;
“Eskişehir’den sürprizler bekliyorum” sözü de bu sayede kolayca hayata geçer.
Şimdilik bunun için hiçbir neden yok!”
+++
24 Haziran sonrasında Avcı’nın bu önemli görevi yüklenmesi gerektiğini de ilk söyleyenlerdeniz.
Hatta bu sorumluluğu daha da artırıp;
“Nabi Hoca Ak Parti’nin büyükşehir adayı olmalıdır” diyenlerin de başında geliyoruz.
Ki…
24 Haziran’dan bu yana gelişen sürece baktığımızda, şehrin siyasi gündeminin bu yönde şekillendiğini de kolayca söyleyebiliriz.
öyle ki, Ak Parti’nin olası adaylarını yazmaya başladığımızda ilk akla gelen isim artık Nabi Hoca oluyor…
Kısacası…
Bu yönde kamuoyunun bir beklenti içerisine girdiğini de söylemeden geçmeyelim…
Ve asıl anlatmak istediğimize gelelim…
+++
Nabi Hoca önceki gün ekranlarda gündemi değerlendirdi.
Kendisini dikkatlice dinledik.
Kentin siyasetindeki detaylara ilişkin yorumlarına hiç girmeyeceğiz.
Bizim üzerinde duracağımız konu Nabi Hoca’nın tavrı ile ilgili…
çünkü neredeyse pek çok konuyu bilindik “babacan” edasıyla ele aldı.
Hiçbir konuda kişisel bir yargılamada bulunmadı.
Tanıdığımız üslubu ile olaylara yaklaşımı ile güçlü bir profil olduğunu bir kez daha gösterdi.
Konulara hakimiyetini çok daha artırdığını gördüğümüz Avcı’nın asıl gözlemlediğimiz noktası da;
“Asla ayrıştıran ve kutuplaştıran bir dil kullanmadığı oldu”
+++
Kısacası…
“Bugüne kadar Ak Parti’nin Büyükşehir adayının nasıl olması gerektiği yönünde yaptığımız tariflere uyan bir siyasi kimlik Ak Parti’nin elinde güçlü bir biçimde duruyor.”
Şehri sahiplenen, meselelere hakim, entelektüel ve akademik kariyeri olan, yerel politikalara ısınmış ve en önemlisi toplumun her kesimini kucaklayıcı bir özellik Avcı’da toplanmış görünüyor.
Tüm bunlar ise, Avcı için daha önce yaptığımız Büyükşehir adaylığı yakıştırmasını daha da pekiştiriyor.
Bizim kanaatimiz ise, Avcı’nın da bu sorumluluğu alması yönünde olacak.
Eğer böylesine bir tasarrufa gidilirse, yerel seçimler Eskişehir’de çok ateşli geçecek…