4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

NERDEN BULDUN YASASI

             Lüks bir aracın içerisinde, uyuşturucu madde kullanırken çekilen görüntüleri, sosyal medyaya, düşen ve şatafatlı hayatı ile de dikkat çeken, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın danışmanı olduğu iddia edilen, Kürşat Ayvatoğlu’nun


 ardından, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde, asgari ücretin, biraz üzerinde çalıştığı ortaya çıkan, Hakan Tek isimli, bir sosyal medya kullanıcısının paylaşımları da yankı uyandırdı.


          Ülkemizde, bu tür yaşanan olaylara tanık oldukca, Rahmetli Ecevit, hükümeti döneminde oluşturulan, 2.Uyum Paketi ile yürürlüğe giren, kazançların, kaynağının ve vergisinin ödenip ödenmediğinin sorgulanmasına olanak sağlayan, “Nereden Buldun Yasası”nın, ne kadar önemli olduğu bir kez daha hatırlandı.


           Gelir Vergisi Kanunu’nun, 82/2. maddesinin, 9 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4783 sayılı Kanun’la kaldırılmadan önceki şekli, yani “Nereden Buldun Yasası” şu şekildeydi: “Bildirilmeyen ve vergisi ödenmeyen, bir gelirle tasarruf edildiği tespit edilen, mal ve haklar, safi irad olarak” kabul ediliyordu.


           Bu yasa ile vatandaşın, gelirleri ile mal varlığı arasındaki uyuşmazlık sorgulanabiliyor ve kazancın kaynağı ile vergisi denetlenebiliyordu. Kaynak belgeleriyle ispat edebilirse, sorun yoktu. Aksi halde, tespit edilen “servet farkı” safi irad yani gelir kabul ediliyor ve yüzde 35 Gelir Vergisi, bir o kadar cezası ve ayrıca faizi isteniyordu.


             2003 yılında, yürürlüğe giren, daha sonra AKP tarafından kaldırılan ,”Nereden Buldun Yasası” kazançların kaynağının ve vergisinin ödenip ödenmediğinin sorgulanmasına olanak sağlıyordu.


               Türkiye’de, batı ülkelerinde olduğu gibi, elde edilen paraların, kaynağını sormak için, “Neden Buldun Yasası”, hayata geçirilmesi, kayıtdışı ekonomiyle, mücadele ve vergi kaybını önlemek amacıyla mükellefe ispat yükümlülüğü getirilmelmesi, gündeme geldi ama  bir türlü hayata geçirilemedi.


              Aslında Türkiye’ de, bu tür girişimler hep oldu. Özellikle de “Nerden Buldun Yasası” Seçim bildirgeleri ile partilerin seçmene verdiği bir taahhüttü. Ne var ki bugüne kadar,  yolsuzlukla ilgili vaatlerin, hepsi bildirgelerde, vaat ve lafta kaldı,


               Hâlbuki hemen her parti, toplum hayatını, demokratik rejimi ve ahlaki değerleri tahrip etmesi nedeniyle, ahlaksızlık ve yolsuzlukla mücadeleyi, milli mesele olarak gördü.


                  Yıllardır da siyasiler, demokratik sistemi tehdit eden, devlet kurumlarına olan güveni sarsan, ahlaki kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkin mücadele etmek üzere, “temiz yönetim”i, en kısa zamanda gerçekleştireceklerini dün söylendiler. Bugünde söylüyorlar. Ancak arzu edilen çözüm, bir türlü hayata geçiremediler.


              Yine yolsuzluklardan elde edilen kazanca, el konulması ve suçluların bu kazançtan mahrum bırakılması için; yolsuzluktan, suçlu görülen kişilerin, servetlerinin, nerede olursa olsun ve kimin adına kayıtlı olursa olsun, el konulacağı, her seçim öncesi tekrar edildi. Hatta bu alanda, hukuki düzenlemelerin de yapılacağı da nakarat gibi, vaat edildi.         


                  Ancak vaatler gerçekleşmediği gibi,  her dönemde, Türkiye’de, bir gecede veya kısa sürede yoktan servet yapan, pek çok insan oldu. Bugüne kadarda bu insanlara, “Nereden buldun?” sorusu bir türlü sorulamadı. Seçimlerden önce Siyasi partiler,”sorulacak” dedi ama söylentiden öte de gidemedi.


                 Geçmişte, hesap sormak isteyenler ise ,“Devletçilik”  ve “Komünistlikle “ suçlandı. Yapılacak yatırımların önünde, engel gibi gösterildi, Hatta “SERVET” düşmanı ilan edildiler. Söylemler ve suçlamalar bu olunca da ,“Nerden Buldun  Yasası” taslakları, hep tozlu raflarda kaldı. Bir türlü de hayata geçirilemedi. Soygunlar, yolsuzluklar, usulsüzlükler, devam etti.


                  Gerçi ara sıra,”Nerden buldun?” mevzuat söylentileri gündeme geldi ama bu alanda yapılacak bir yasal düzenlemenin, parayı yastık altında bekleteceğini, dolayısıyla da ekonomide, güç günlerin, yaşanacağı neden olarak gösterildi.


                 Oysa gelişmiş ülkelere, özellikle de ABD’de, her paranın mutlaka kaynağı sorulur. Hem de öyle büyük servetlerin değil. 2-5 bin doların bile, menşei araştırılıyor.


            Batı ülkeleri, özellikle AB ülkeleri, “kara para” konusuna büyük önem veriyorlar. Kara para deyimi, sadece kaynağı belirsiz, kanun dışı işlerden gelen para için değil, vergi dışı kalan para için de kullanılıyor. Banka sistemi de kara para konusunda, sorumluluk taşıyor.


              Nitekim Almanya’da çalışan vatandaşımız,Almanya da, yastık altı paraları ile iş açan, vatandaşlar, bu parayı nerden buldun? Maliye sorusuna, beyan edemedikleri, için  iş yerine, evine. maliye baskını düzenleyip, kasadan paraları götürüyor. Para bulamasa bile, mala haciz ve ağır vergi parası alıyor...”demişti.


             Aslında DSP, MHP ve ANAP iktidarında, Maliye Bakanı Zekeriya TEMİZEL zamanında ,"NEREDEN BULDUN" yasası çıkarılmıştı. Birkaç kez uygulanması ertelendi. Daha sonra da AKP Hükümeti, kurulur kurulmaz, çıkardığı ilk yasalardan biri, vergi yasalarında yer alan “nereden buldun?” sorgulamasını kaldırmak oldu!


           Oysa AK Parti hükmetinin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Benim şahsi görüşüm, Nereden Buldun Yasası” olmalıdır” demişti.


              Zekeriya Temizel’in, Maliye Bakanlığı döneminde getirilen, ‘Nereden Buldun Yasası”ndan, ‘Piyasaları olumsuz etkiliyor’ gerekçesi ile AK Parti, 2003 yılında vazgeçtiği. benzer bir tasarı, 2006’da da gündeme gelmiş, ancak sonra rafa kalkmıştı.


             Yasa uygulamada kalsaydı, tıpkı ABD ve batı ülkelerinde olduğu gibi, fazla bir harcama yapana, " Bu parayı nereden buldun?” diye sorulacak, eğer yasal yoldan kazandığı, vergisinin ödendiği anlaşılırsa, " İstediğin gibi harca” denecekti.


             Elbette kara para ilr mücadelede, “Nerden Buldun Yasası”nı, çıkarmakla iş bitmiyor. Türkiye’de, kara para ile mücadelede,   yargı yanında,  “Nerden Buldun Yasası”nı, hayata geçirecek, etkin ve kararlı, bir iktidara ve muhalefete de ihtiyacı vardır.


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi