Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Sanal dünya

Günümüzde internet bir ihtiyaç. Bunu kimse inkar edemez. Hepimiz gün içinde aklımıza takılan farklı konulara bakmak, araştırma yapmak, bankacılık işlemlerimizi halletmek ya da bir şey satın almak için internetten faydalanıyoruz. Hatta eğer o an internette bir sorun varsa ve çekmiyorsa sanki sudan çıkmış balığa dönüyor, elimiz ayağımıza dolanıyor ve büyük bir eksiklik hissediyoruz. İnternetle yaşamaya o kadar alışmışız ki yıllardır telefonlarımız olmadan yapamıyoruz. İnternet olmadan telefonumuzda pek bir işe yaramıyor gerçi artık. Telefonumuzu evde unutma ya da yanımıza almadan dışarı çıkma gibi bir lüksümüz yok. Çünkü artık her işimizi hızlı, kolay ve anında ulaşılabilir olduğundan bilgisayarımızı bile açmaya gerek kalmadan internet sayesinde telefonlarımızdan hallediyoruz.

Günümüzde internetin bir başka boyuta da sosyal medya. Sosyal medya kullanımı bir çok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de çok yaygın. Hemen hemen hepimizin kullandığı farklı platformlar var Facebook, İnstagram, X, Youtube, Tik tok vb. gibi… Sosyal medya yerinde kullanılıp, abartılmazsa ve hayatın merkezine konulup, gerçek hayattan uzaklaşılıp sanal bir dünyada yaşanmazsa çok güzel ve yararlı. İnsanların karşılıklı olarak etkileşim içine girebildikleri, fikir alışverişinde bulunabildikleri, olaylardan, dünya üzerinde olup bitenlerden haberdar olabildikleri, iyi ve kötü günlerini, acılarını, sevinçlerini paylaşabildikleri, uzakta bulunan kişilerin birbirlerini görüp, anında iletişim kurabildikleri bir ortam. Yani uzağı yakın ediyor bir nevi birbirimize.

Günümüzün dijital CV’si olarak da kabul gören sosyal medya hesaplarımız; kimliğimizi, kişiliğimizi, bilgi birikimimizi, hobilerimizi, yeteneklerimizi, eğitim seviyemizi, dünya görüşümüzü herkese gösterdiğimiz bir platform aynı zamanda. Bu platformu nasıl kullandığımız, ne tür paylaşımlar yaptığımız, bizi takip eden ya da hakkımızda bilgi edinmek isteyenler için de iyi bir referans aslında. Bu referansı daha etkin ve verimli kullanmak tabiki bizim elimizde. Sosyal medya adı üzerinde sosyalleşmek ve kafa dağıtmak için kullanılan bir mecra bana göre. Sosyal medyada herkes şahsi fikrini paylaşmakta özgür. İster beğenirsin, düşüncene ters ise beğenmezsin olur biter, bu kadar basit yani. Ama günümüzde sosyal medyada gitgide çirkinleşmeye ve siyasete çok fazla alet edilmeye başladı. Herkesin bir siyasi görüşü vardır ve herkes birbirinin görüşüne saygı duymak zorundadır. Fikrine ters düşüyor diye birini paylaşımından ötürü yargılamak, saldırmak, her şeyi siyasete çekmek çok yanlış.

Günümüz şartlarında sosyal medyayı kullanmak kafa dağıtmanın yanında adeta bir gereklilik haline de geldi. Sadece kişisel paylaşımlarda değil, iş dünyasında da ciddi bir reklam boyutu var artık sosyal medyanın. Hatta günümüzde en güzel reklam araçlarından biri firmanızı ve ürünlerinizi tanıtıp, insanlara duyurmanız ve pazarlamanız için. Kişisel kullanıma gelince; özel hayatın elbette bir gizliliği olmalı. Mahremiyete saygı duyulmalı ama sosyal medyada biz her şeyi biraz abartmayı seviyoruz nedense millet olarak. İkide bir her şeyi canlı yayın yapanlar mı ararsınız, her yediğini içtiğini sosyal medyada gözümüze sokanlar mı, paylaşılan resimleri en ince ayrıntısına kadar büyütüp inceleyenler mi, birinde gördükleri özellikle de tanınmış kişilerle ilgili ölüm haberlerini doğruluk derecesini araştırmadan, aslında hayatta olan insanları yalandan bir çırpıda öldürenler mi, her çekindikleri fotoğrafı filtreleyip ve makyajlı hale getirip gerçek hayatta olduğundan çok farklı görünüp, karşılaştığımızda bizi hayal kırıklığına uğratanlar mı, yine filtreli haline benzemediği için üzülüp, kendi psikolojisini bozanlar mı? Sosyal medyada tanışıp, sanal aşklar yaşayanlar ve bir de bunun gerçek bir ilişki olduğuna kendini inandıranlar mı? Hangi birini sayayım işte, daha neler neler…

Arkadaşlar abartmayın bu kadar, komik olmayın, sosyal medya bu, sanal ortam!.. Bu kadar anlam yüklemeye, bu kadar ciddiye almaya gerek yok, rahat olun biraz. Kendinizi kimseye kanıtlamak zorunda değilsiniz. Herkesin hassas olduğu, içerlediği, kızdığı bazı konular vardır. Bunlara saygı duymak gerekir. Bu herkesin insanlık görevidir. Kimse kimsenin dinine, namusuna, şerefine, annesine küfretmediği sürece herkes yaptıklarında ve yazdıklarında özgürdür sosyal medyada. Kimse kimseyle aynı fikirde olmak zorunda değil. Lütfen vatanımızı ilgilendiren, birlik olmamız gereken konular dışında, saçma sapan şeyler için birbirimize sataşmayalım, sosyal medyadan laf sokmayalım, dostluklarımızı zedelemeyelim ve fikirlerimize saygı göstererek kardeşçe yaşayalım. Şunu da asla unutmayalım ki sosyal medya, gerçek hayat değildir her zaman. Reklamlarla dolu bir kesittir sadece şu hayat filminde. Birbirimizi kırmadığımız mutlu günler dileğiyle, sevgiler herkese…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi