4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SARIKAMIŞ KAHRAMANLIK DESTANIDIR

Sarıkamış Harekâtı, 1.Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesinde, Ruslara karşı düzenlendi. İki müfreze dâhil, 118 bin 660 kişilik Osmanlı ordusu, 228 topuyla "Sarıkamış Kuşatması" adıyla tarihe geçen harekâta, Enver Paşa komutasında 22 Aralık 1914 sabahı başladı.
Ordu, Allahuekber Dağları 'nın, kuzey yamaçlarından dağa çıkmaya başlar. Bir haftadan beri lojistik destekten yoksun birlikler, yorgun, aç ve perişan durumdadırlar. Asker, emir ve komuta zinciri içinde, disiplinle dağa çıkar. Dağın eni 20 km. boyu 40 km. olan bir yayladır. Ani bir kar fırtınası başlar. Sıfırın altında, 40 dereceyi bulan soğuk bir ortamda asker, düzenini yitirir. Emir-komuta zinciri kopar. Erler dağılır, Aç ve çıplak, Türk Ordusu, binlerce yükseklikte, dağlarda, kar, tipi ve buz derelerine gömülüp kalır...
29 Aralık, 3. Ordunun başarılarının son noktasına eriştiği, gün oldu. Enver Paşa, ordunun ileri harekâtına katılmış ve operasyonun doğrudan komutasını üstlenmişti. Kuşatmanın tamamlanması için, Çerkezköyü'nün kuzeyindeki sahra karargahından topyekun bir gayret gösterilmesini emretti.. Ertesi gün Rusların, Kars ve güneydoğudan, taze takviye kuvvetleri getirmekte oldukları apaçık görüldü. Ayrıca yıpranma ve kayıplar, Türk tümenlerini zayıflatmakta, askerler tükenmiş durumdayken, hava da giderek kötüleşmekteydi.
Türk Ordusu, Sarıkamış Harekâtında, Allahüekber dağlarında, sıfırın altında, 40 dereceyi bulan dondurucu soğukta, 90 bin subay ve askerini şehit verdi.
Ordumuzdan, sadece 30.000 kişi geri dönebilmişti,
Türk ordusu, verilen her görevi canı pahasına yerine getirir. Yeter ki ona komuta ve sevk edenler, ona layık olabilsin. Nitekim Büyük Önder Atatürk, " Tarihte bütün bir vatanı, çok üstün düşman kuvvetleri karşısında, son toprak parçasına kadar karış karış, kahramanca ve namusluca müdafaa etmiş ve yine varlığını koruyabilmiş ordular görülmüştür. Türk Ordusu, o cevherde bir ordudur. Yeter ki ona kumanda edenler, kumanda edebilmek özelliklerine sahip bulunsun!" demiştir
Acaba Sarıkamış harekâtını yürüten Enver Paşa, kış şarlarını değerlendirse, Türk Ordusuna kumanda edebilme özelliklerine sahip olsa idi. 90 bin vatan evladı, tabiat olaylarına şehit verilir miydi?
Sarıkamış Harekâtı'nın, diğer önemli bir yönü vardır ki, bu çok önemlidir. Enver Paşa komutasında Ruslar'a karşı başlatılan, sonrasında soğuğa yenik düşen Mehmetçiklerin dramı, Türkiye'yi yönetenlere ve bugünkü ve gelecek nesillere de ders niteliğindedir
Her türlü olumsuzluğa rağmen Sarıkamış Harekâtı, Türk insanının vatan sevgisi için, neleri göze aldığının ve alabileceğinin de bir göstergesidir. Onlarla, ne kadar övünse ve takdir etsek azdır.
Şair Zekeriyya Bican, "Şarıkamış Şehitlerine" şiirinin, bir kısmında, şehitlerimize, şöyle sesleniyor.
Üçüncü ordunun seçilmiş doksan bin eri,
Cennetlik bir ordunun, bu son seferi,
Geriye dönmeyecekmiş meğer tek bir neferi,
Mahşere kalmıştı yine, düğünler, tüm ümitleri.
Soğuktan buz tuttu gözleri, tükendi birden dizlerin feri.
Sarıkamışta kaldı, Mehmet' lerin, o nur bedenleri.
Toprak, ağır bir bedelle almıştı, o dağ gibi Koçyiğitleri.
Yaz aylarında Allahuekber dağlarına gidenler, açan çiçeklerin, Mehmetçikten bir şeyler söylediğini hissederler. Tabiatın, bile 90 bin şehidi andığına da tanık olurlar. Çünkü bu toprakların, her karışında, şehitlerden, bir parça vardır.
Şu bir gerçek ki Türk insanı, tarihin her döneminde, vatanını korumak ve sahip olduğu toprakları vermemek için, canı pahasına fedakârlık yapmıştır. Sarıkamış Harekâtında, 90 bin şehit verildi ama bir sürecin de başlangıcıydı. Birinci Dünya Savaşı bittiğinde, sadece Üçüncü Ordu ayakta kalmış ve bu ordunun askerleri, Kurtuluş Savaşı'nın, özünü teşkil etmiştir. Ayrıca Çarlık Rusya' nın çökmesinde de, Doğu cephesinin, önemli bir rolü vardır. Zira Ruslar, Doğu cephesinde 1,5 milyon asker kullanmıştı.
Sarıkamış Harekâtı, bir dram değil, bir kahramanlık destanıdır. Ayrıca Sarıkamış harekatında, dünya savaş tarihinde, eşi ve benzeri görülmemiş bir emre itaat yaşanmıştır.
Azizi şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi