4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SELANİK GÖÇMENİ

          Düzce’de, Akçakoca Müftüsü, Şaban Soytekinoğlu, cuma namazında yaptığı konuşmada Selanik göçmenlerini, hedef alarak, ““Yüzde 90’ı Selanik göçmeni ve Sabetayist. Ne demek Sabetayist? Müslümanlığa girmiş gözüken Yahudiler. Aslında Müslüman değil” ifadelerini kullandı,


             Aslında Mustafa Kemak ATATÜRK,  bu tür gelişmelerin olacağını,17 Aralık 1927’de Meclisteki konuşmasında, "Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri, din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı’yı, bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler, bazı cemaatlerle, bir araya gelerek, bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde, birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde, her bir taraf diğerini, dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır." Sözleri ile belirtmişti.


            Yıllardır da Atatürk’ ün, fikir ve düşüncelerini, kişisel çıkarlarının önünde engel gibi gören kişi/kişiler ve kesimler, Atatürk’ ü, İslamiyet karşı gibi gösterdiler. Oysa Atatürk yaşamı boyunca tebliğ edilen İslamiyet’i savummuş, dini erozyona uğratacak, gelişmelere de sürekli karşı çıkmıştır.


           Ayrıca Mustafa Kemal ATATÜRKSiyasetin ve devlet işlerinin, dini düşüncelerden, uzak tutulmasına da özen göstermiş ve gösterilmesini de sürekli önermiştir.


               Çünkü dini, çıkarları için kullanan ve dini siyaset alet eden ülkelerin durumu ortadadır. Bazı islam ülkelerinde, yaşananları gördükçe de Atatürk’ ün, ne kadar haklı olduğu da ortadadır.


                  Öte yandan yıllarca, bazı kesimler, Atatürk’ ün, İslam dini ile ilgili düşüncelerini sürekli kamuoyundan uzak tuttular. O nedenle deTürk halkı,  Atatürk’ün,  Hz. Muhammed’ in mezarını yıktırmadığını yıllar son öğrendi.  


                 Nitekim AKP Eski Milletvekili, Sayın Prof Dr. Nevzat YALTINTAŞ, katıldığı bir TV programında,  "...Vahabilik’te mezar ziyareti günah sayıldığı için, Suudiler bütün mezarları yıkmaya başlamışlar. Sıra Hz. Muhammed’in mezarına gelmiş. Ülkedekiler, Mustafa Kemal Atatürk’ten yardım istemişler. Atatürk, bu olayı duyunca, tüm manevi duyguları kabarmış ve Suudi Kralı’na Hz. Muhammed’in değil mezarına, türbesinin bir taşına dahi dokunulursa, bedelinin çok ağır olacağını bildiren nota niteliğinde, bir yazı göndermiştir. Bu vesika dışişleri arşivlerinde mevcut ama yıllardır açıklanmıyor. Oysa Türk halkının Büyük Kurtarıcısı’  nı her yönüyle tanıma hakkı var." Diyerek, bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı.


            Yine Türk Halkı, ATATÜRK’ ün,  kendi parası ile Japonya’ya cami yaptığını da yıllar sonra öğrendi.


         .      ATATÜRK’ e göre,   “Allah birdir. Şanı büyüktür... Peygamber efendimiz hazretleri, Allah tarafından insanlara, dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur’an’daki anlamı açık olan ayetlerdir.”  demiştir.(Balıkesir Hutbesi)                


              Atatürk İslam dinini, bilime, fenne, akla ve mantığa dayalı çağdaş biçimde anlıyor, uyguluyor ve kendinden sonra da bu şekilde uygulanması gerekliliğini önemsiyor ve bu konunun ihtimamla üzerinde duruyordu,.


                 Nitekim ATATÜRK “    “Bizim dinimiz akla en uygun ve en tabii bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilime ve mantığa uygun olması lazımdır.” sözleri ile islam dininin bilime verdiği değeri göstermiştir.


                 ATATÜRK’ ün, bu düşüncelerine rağmen, ülkemizde, bazı çevreler Atatürk’ün İslam’a ve din eğitimine karşı, bir kişi olarak gösterirken, bazı çevreler de  Onu dine ait değerlere sahip çıkmayı veya halkın, dini duygularına saygı duymayı, Atatürk İlke ve İnkılâplarından taviz verme olarak görmektedirler.


                Oysa ATATÜRK ,  “Hz. Muhammed, Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar o ölümsüzdür.”, “Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.” Sözleri ile bir gerceği paylaşmıştır.


               Öte yandan ülkemizde, "Müslümanlık ve çağdaşlık", "Atatürkçülük ve Müslümanlık", "Müslümanlık ve laiklik", ne birbirine aykırı, ne de karşı kavramlardır.
                  Nitekim Milli Eğitim Bakanlarımızda, Rahmetli Avni  AKYOL," Hem Müslüman, hem çağdaşlık; hem Müslüman, hem laik; hem Müslüman, hem Atatürkçü; hem Müslüman hem de medeni; ileri ve yenilikçi; hem Müslüman, hem de milliyetçi olabiliriz ve olmalıyız .Çünkü ne Atatürk’ ü sevmek, Atatürkçü olmak, Atatürkçü düşünce sistemi ve ilkeleri doğrultusunda hareket etmek, ne "DİNSİZLİKTİR; ne de İslamiyet, gericilik, bilime ve çağa karşı olmaktır.” demiştir..


              Rahmetli Prof. Dr. BAŞ ise ”   Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, en az mensubu olmakla gurur duyduğu, Türk milleti kadar da Müslümandı. Günümüzde, dindar gözükenlerden de daha dindardı. Ana ve baba tarafından Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimize dayanan, mübarek bir soya sahiptir. Atatürk seyyiddir.“  demişti.


              ATATÜRK,” Evet, din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası vardır ki, din ve Tanrı ile kul arasında kutsal bir bağlılıktır. Mutaassıp İslâmcıların, din komisyonculuğuna izin verilmemelidir.” demiştir.


              ATATÜRK, içtenlikle inançlılara saygılıdır. Tebliğ edilen gerçek İslâm’ın, ortaya çıkarılmasını istemektedir.  Atatürk,  dinin siyaset ve ticarete alet edilmesine de karşıdır, İslamiyete, sonradan katılan yanlışlardan, arındırılmasını da istemiş, din düşmanlığı ile toplumda, kin ve nefret duygusunu, yaymak isteyenlere de karşı çıkmıştır.


 


 


 


 


 


 


.


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi