.           ülkemizde, Tıp fakülteleri, yaşamsal öneme sahip kurumlardır. Tıp fakültelerinde nitelikli sağlık eğitimi için, araştırmalar yapılması zorunludur. Ancak Tıp fakülteleri, hastanelerinde, tam zamanlı çalışmada, artış ve uygulanan performans kriterleri, eğitimi ve Ar-Ge çalışmalarını, geri plana iterken, tedavi edici hekimliği ön plana çıkardı. 

             ülkemizdeki, Tıp fakültelerinde, ders programlarındaki farklılıklar, akademik kadrolarda dengesizlikler var. Yeterli altyapıya sahip olmadan, yeni Tıp Fakülteleri açılıyor.

Türkiye’ de, halen 84 aktif tıp fakültesinde, 75 bin öğrenci öğrenim görüyor. 

           Tıp Fakültelerinin, öncelikli görevi, "EĞİTİM" ve AR-GE" çalışmalarıdır. Bu çalışmalar performans uygulamalarından dolayı, yeteri kadar yapılmadığı gibi, son yıllarda mali sıkıtı nedeniyle, tıp fakülteleri zor durumdadır.

           Nitekim üniversite Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri, Sayın Doç.Dr. Haluk öZSARI,” üniversiteler,  mali sıkıntıdan dolayı,şu anda finansal sorunlara eğilmiş durumdadır.Bu durum üniversitelerde, verilen eğitimin kalitesinin sorgulanmasına, neden oluyor” dedi.

            Oysa ülkemizdeki, tıp eğitimi ve tıbbi uygulamaların, nitelikli seviyeye gelmesi ve dünya standartlarında, kaliteli ve ileri tıbbi uygulamalarda, öncü olması, üniversite hastaneleri sayesinde gerçekleşecektir.

             Tıp Fakülteleri Uygulama ve Araştırma Hastaneleri, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, en fazla 600 yataklı olmalı, profesyonel yönetime geçişinde, önü açılmalıdır.

              Tıp Fakültelerinde, döner sermayeden, katkı payı ödemelerine devam edilecekse ve bu ödemeler de performansa dayandırılacaksa, performans ölçümünde, sadece üretilen hizmete dayalı değerlendirme yapılmamalıdır. çünkü bu şekilde, üniversite hastaneleri de sadece hizmet üretmeye odaklanır, Zaten kan kaybetmiş olan, Tıp Eğitimi ve Ar-Ge çalışmaları, tamamen ikinci plana düşebilir.

              Türkiye Tıp Fakülteleri öğretim üyeleri Girişimi Ankara Koluna göre, Tıp Fakültelerinde,  Performans uygulaması ile her bir hastaya ayrılan zaman azalmaktadır. Başta hekimler olmak üzere, tüm sağlık çalışanları, insanca yaşayabilecek, bir ücret için daha fazla, daha süratli, hasta bakma çabasına girmekte, her bir hastaya ayrılan zaman azalmakta, tıbbi hataların artması kaçınılmaz olmaktadır.
               Tıp fakülteleri, meslek adamı yetiştiren, bilimsel araştırma yapılan ve bilgi üretilen, bilgiyi yaşama dönüştüren yerlerdir. O nedenle de Tıp Fakültelerinde, eğitim ve Ar-Ge çalışmaları ön planda, tutulmak zorundadır.
             Tıp Fakülteleri Hastanelerinde, Sosyal Güvenlik Kurumu, kullanma mecburiyeti ve SUT fiyatlarının güncellenmemiş olması, borç batağını, daha da derinleştirmiştir. SGK’ un, global bütçe uygulaması nedeniyle, üniversite hastanelerinde, ciddi bir gelir kaybına neden olmuştur.

            Tıp fakültelerinde, ciddi personel sıkıntısı vardır. İŞKUR tarafından,  “Toplum   Yararına programları projesi” gereği, Tıp Fakülteleri hastanelerine gönderilen personelin,  sağlık eğitimli olmamaları dolayısıyla, yeteri kadar yararlanılamıyor. O nedenle de tıp fakültelerine, ayrılan kontenjan için, personel seçimi, ya tıp fakültelerine bırakılmalı, ya da İŞKUR tarafından, gönderilen personel, sağlık eğitimli olmalıdır.

            Tıp fakültesi hastanelerinin, özellikli ileri tıbbi hizmet vermesi, bu hastaneler binlerce hekim yetiştirmesi, milyonlarca hastaya şifa dağıtırken,  Bu süreçte, oluşan yüksek maliyeti karşılayamaması nedeniyle, borçtan kurtulamıyorlar

              O nedenle de üniversite hastanelerini, temel sorunlarının başında, mali ve insan kaynakları yetersizliği gelmektedir.. Tıp Fakülteleri Hastaneleri, maliyetin, çok altında ödeme ile karşı karşıyadır.  Bu nedenle de her ay üniversite hastanelerinin, döner sermaye bütçesi açık veriyor.

            ülkemizde, devlet kurumlarında, personelin, denge tazminatı Maliye Bakanlığı tarafından karşılanırken, üniversitelerin, tıp fakültesi hastaneleri ve diş hekimliği hastanelerinin, bu uygulamanın dışında bırakıldığını, bu önemli giderin, döner sermayeden karşılanması, Tıp Fakülteleri hastanelerini, daha da zor durumda bırakmaktadır. 

             Tıp Fakülteleri hastanelerinde, çalışan Prof, uzman doktor ve çalışan personelin ücretleri, özel sektör hastanelerinin, çok gerisindedir. O nedenle de Tıp Fakülteleri Uygulama ve Araştırma Hastanelerinde çalışan, pek çok doktor ve personel, özel sektöre transfer oluyor. Bu durum, mutlaka önlenmelidir. 

             Tıp Fakülteleri Hastanelerin de performans kaldırılmalı, öğretim görevlilerine ve diğer personele, cazip ücretler ödenmeli, Ar-Ge çalışmalarına ciddi maddi destek sağlanmalı, denge tazminatı Maliye Bakanlığı tarafından karşılanmalı ve sorunlarının çözümü içinde, her türlü destek verilmelidir. çünkü söz konusu, olan insan hayatıdır.