4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRK OCAĞI İLE NİCE 107. YILLARA

 


         Türk Ocakları, Eskişehir Şubesi, Eskişehir Valiliği önünde düzenlenen, program ile Türk Ocaklarının, kuruluşunun, 107’ncı yıl dönümünü kutladı.  Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Sayın Prof. Dr. Nedim üNAL heyacnlı ve anlamlı konuşması ile dikkat çekti.


             !07. yılın kutlayan, Türk Ocağı’ nın,  kuruluşundan önce,  II. Meşrutiyetin, 24 Temmuz 1908’de ilan edilmesinin ardından oluşan, hürriyet ortamında, dil, edebiyat, sanat, spor ve felsefe kulüplerinin açılması, milliyet fikrine olan, ilgiyi artırmış, Türkçülüğün, daha da güçlenmesine neden olmuştur.


             Türkçülüğün güçlenmesi ve Türk milliyetçiliği fikri, Türk aydınları arasında milliyetçilik fikrinin uyanmasıyla, 1908yılında, Türk Derneği, 1910 yılında, Genç Kalemler Hareketi, 1911’ de Türk Yurdu Cemiyeti kuruldu.


             Türk Ocağın kurulmasıyla ilgili, ilk hareket Askerî Tıbbiye öğrencilerinden geldi. Tıp öğrencileri,  milliyet esasına dayanan, bir cemiyet kurmak amacıyla, hazırladıkları bir programı, kendilerine yardımcı olacağına, inandıkları devrin Türkçü aydınlarına sunarken, 24 Mayıs 1911’ de, bir de bildiri yayımladılar.


             Balkan Harplerinin arefesinde, târihinin, en sıkıntılı dönemlerinden birisini yaşamakta iken, milletimizin ve devletimizin yokolmaya doğru gittiğini gören, 190 Askerî Tıbbiyeli talebe, bir gece Karacaahmet Mezarlığında, toplandılar, sabaha kadar memleketin durumunu tartıştılar. Ve kısa ama etkili bir metin kaleme alarak, dönemin önde gelen ilim ve fikîr adamlarına gönderdiler.


             190 tıbbiyeli Türk evlâdı adına, kaleme alınan bildiride, Türkler’in, 1908 inkılâbının ardından çöküş dönemine girdikleri ileri sürülüyor ve Türk ırkının, fikrî kalkınmasının en büyük hedef olduğu açıklanıyordu.


             Bu çağrı, karşılıksız kalmadı. Türklük şâiri, Mehmet Emin Yurdakul Bey'in öncülüğünde, çağrının muhatapları, "Türk Milletinin, içinde bulunduğu sıkıntılı vaziyetten kurtarılmasını ve yeniden, eski güç ve kudretine kavuşmasını sağlayacak faâliyetlere, öncülük etmesi" amacıyla, Türk Ocakları'nın, kurulmasına karar verdiler.


             Tıbbiyeli öğrencilerle, Türkçü aydınlar arasında yapılan görüşmelerin, ardından fiilen çalışmaya başlayan, Türk Ocağı Derneği, 25 Mart 1912 resmen kuruldu.


              Derneğin amacı 1912 tarihli nizamnâmesinde, “Türkler’in, ilmî, içtimaî ve iktisadî seviyelerini yükseltmek, Türk dilini geliştirmek ve Türkler’in, harsî birliğine ve medenî kemaline çalışmak” şeklinde açıklanıyordu.


             Türk Ocağı, Türk Yurdu Cemiyeti’nin katılmasıyla daha da güçlendi. I. Dünya Savaşı’nın sona erdiği, 1918 yılında, İstanbul’da ve diğer vilâyetlerde, otuz beş Türk Ocağı şubesi açılmış bulunuyordu


              Türkçülük düşüncesi, dönemin, en etkili fikir akımı haline geldi. Ocağın faaliyetlerinin, odak noktası,  millî duygulardan kaynaklanan, milliyetçilik fikrini heyecan ve telkin yoluyla uyandırmak ve canlı tutmaktı. Sistemli faaliyetler çerçevesinde, yapılan konferanslar, sohbetler, müsamereler, konserler ve serbest dersler sayesinde, ülkede Türkçülük ve Türk milliyetçiliği, bilincini hayata geçirmekti.


             Türk Milleti, Türk Ocaklarının kuruluşundan, sonraki on yıl boyunca, çok daha sıkıntılı günler geçirdi. Ancak çanakkale ve İstiklal savaşındaki Türk mucizesinde ve Türk Milletini yaşatmayı ve yüceltmeyi, şiâr edinmiş olan, Türk Ocaklarının payı çok büyüktür.


            Nitekim 11 Ekim 1924 yilinda;Türk Ocagi, Türk’ün has ocagi, varlik ve birlik ocagi, yüksek alevlerle tütsün, muhitine nurlar saçsın; yasasın ve yasatsın. Türk Ocagi, Türklük günesinin, ocagidir. Asirlarca, bunu söndürmek için çalistilar. Bu ocak, hepimizi aydinlattı.” demiştir. 


             Atatürk’ ün  CHP’ si, Türk Ocaklarının, beraber, aynı çatı altında ve kültür şubesi olarak çalışmasını istemiştir. Bu anlayışla, 24 Mart 1931’de Türk Ocakları ile CHP’nin birleştirilme kararını almış, Türk Ocaklarının 10 Nisan 1931’de yapmış olduğu olağanüstü toplantısında; Türk Ocaklarının kapatılıp, mallarının CHP’ye devredilmesi kararlaştırılmıştır. Böylece, Türk Ocakları, daha sonra da Halkevlerine dönüştürülmüştür. 


           Türk Ocakları 10 Mayıs 1949’da yeniden açıldı.


              Bugün de Türk Ocaklılar, kuruluş yıllarındaki heyacanla, Türklüğün yücelmesi ve yeniden, bütün insanlığın özlemini çektiği, huzur ve barış içinde, geçmişte olduğu gibi, ülkemiz, özellikle de Türk düyası için, geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de her türlü fedakârlığı, yapmaktan da geri durmayacaklardır.


               Nitekim Türk Ocağı, Eskişehir Şubesi, Sayın Prof..Dr. Nedim üNAL, rehberliğinde geçmişteki geleneklerini, sürdürerek, her hafta Perşembe  günleri, örnek alınacak, konferansları ile yerel, ulusal, evrensel ve bilimsel, konular  yanında, Türk dünyası ile ilgili olarak da  üyelerini ve halkımızı, aydınlatıyor.


            Türk Ocağı’ nın, 107. Yılı kutlu olsun…


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi