4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRKİYE'DE MADENCİLİK

                             


               Maden sektörü ile ilgili yazımızdan sonra, bir okuyucumuz,” Madenlerle ilgili görüşlerinize, aynen katılıyoruz. Ancak madenlerimizin, yabancılar tarafından çıkartılmasında, ülkemizin, hiç mi sorumluğu yok. Neden Türk iş adamları, madencilik alanda sorumluluk almıyor? “ diyerek, görüşlerini aktardı.


            Elbette Türk toplumu olarak, özelliklede siyasi iktidarların, madenlerimizi, yabancı şirketler tarafından çıkartılmasında sorumluğu vardır. Çünkü yabancı şirketle, ülkemizde mevcut mevzuata göre, faaliyetlerde bulunurlar.


           Osmanlı, 19. yüzyılda yabancı şirketlere, 99 ile 15 yıl arasında maden imtiyazları verdi.   Atatürk döneminde ise madenler, devletleştirip işlettildi. 1923-1954 arasındaki maden politikası yerli-milli-devletçiydi.


          Demokrat Parti döneminde,  18.1.1954 tarihinde, hayat geçirilen, 6224 sayılı YABANCI SERMAYEYİ TEŞVİK KANUNU ile yabancı şirketler, madenlerimizde söz sahibi oldu.


         Bugün ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP’li Fethi Gürer’in, soru önergesine verdiği yanıttaTürkiye’de, 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu söyledi


           Cumhurbaşkanı,  Sayın Ahmet Necdet SEZER tarafından, halkın yoğun tepkisi üzerine veto edilerek, TBMM’ye iade edilen, 5574 sayılı "Türk Petrol Kanunu," birkaç basit değişiklikle, meclisten geçen yasaya ve 5213 sayılı Maden Kanunu’na göre, yabancı şirketler, ülkemizde, faaliyetlerde bulunuyorlar.


                Yasanın, kabul edildiği günlerde, Konuyla ilgili olarak, Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası yetkilileri,  AKP Hükümeti tarafından, 5 Haziran 2004 tarihinde, TBMM’den geçirilen  5177 sayılı değişiklik ve 5213 sayılı Maden Kanunu’na, dikkat çekerek, bu yasalarla, yabancı sermaye maden işletme ruhsatı alma konusunda, büyük kolaylıklar sağlandığını ifade etmişlerdi.
             Yine o günlerde, Türkiye Maden Mühendisleri Odası ilgilileri,  Rio-Tinto isimli ABD- İngiliz sermayeli, uluslar arası bir şirketin, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de faaliyetlerini arttırdığına dikkat çeken oda yetkilileri, şirketin, Türkiye’deki yerli bir uzantısı aracılığıyla  Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, yaklaşık 1.4 milyar hektarda,  alanda  maden arama ruhsatını eline  geçirdiğine vurgu yapmışlardı.


         Yine o günlerde, Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcılarından, Sayın ÖZKAYA ise Türkiye’nin madenlerinin, yabancı şirketlerin eline geçtiğini belirttikten sonra: “Türkiye’nin, madenleri bizim elimizden çıkmaktadır. Son maden yasası ile Türkiye madenlerinin tamamı yabancı şirketlerin ve Angloamerikan şirketlerin, eline geçmiştir. Madenlerin durumu, Türkiye’ye, gelecekte, madenler konusunda, çok sıkıntı yaşatacak.” Sözleri ile uyarmıştı.
             Diğer bir gerçek deTürkiye’de, girişicilerimiz, madenlerin işletilmesi hususunda istekli değiller. Nitekim Kaymaz Altın Maden Yatağını İşletecek olan,  TUPRAĞ Şirketi Yöneticilerine, neden Türk ortaklarla bu işi yapmadıklarını sormuştuk. Beni dikkatle dinledikten sonra, “Biz madenin işletilmesi için, Koç ve Ezacıbaşı’ na teklif götürdük. Ancak, kabul görmedi. Mecburen yabancı ortakla, iş yapmak zorunda kaldık demişti.


              Öte yandan Türkiye ve Eskişehir, jeolojik konumu, madenler yönünden oldukça olumlu potansiyele sahiptir. Ancak madenlerimizin, genel ve yerel safi hasılaya katkısı arzu edilen seviyede olmadığı gibi, yasalar ise, ülke menfaatlerini gözetecek nitelikte değildir. madenlerle ilgili yasalarda, ciddi boşluklar vardır.


               Elbette Türkiye ve Eskişehir’deki madenler işletilerek ülke ekonomisine katkıda bulunmalıdır. Ancak, bu kaynaklarımız, yeteri kadar geliştirilememiş ve ülkemizin kalkınmasına istenen katkıyı sağlayamamıştır. Gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için, yeni yasalar çıkartarak, madenlerimiz kamulaştırılmalı ve ülkemiz sanayisi ve ekonomisinin motoru haline getirilmelidir.            


              Türkiye’de, madencilik, önemli ve ciddi bir iştir. Madenciliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığın’ dan ayırıp,  “Madencilik Bakanlığı” bünyesinde toplamak yerinde bir karar olacaktır..


              Sanayinin gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkelerin kalkınmasında, sürükleyici bir rol oynar.  Ayrıca madencilik, sanayinin itici gücü, katma değeri en yüksek olan ve kaynak yaratan, en önemli bir sektördür.


               Ülkemizdeki, madenlerin ve vatan toprağının, yabancılar tarafından ele geçirilmesi, siyasi ve kültürel bağımsızlığımızın, elde çıkarılmasıdır. Atalarımızın, canı pahasına aldığı vatan topraklarındaki, madenlerimizin, kısa dönemli ekonomik çıkarlar için, yabancılara devredilmesinin, bugün olduğu gibi,  gelecekte daha ciddi problemleri de beraberinde getirecektir.


            ESO Başkanı, Sayın KESİKBAŞ ve ekibi tarfından oluşturulan, Türkiye’de, bir ilk de olan “Eskişehir Madencilik kümesi”nin, ildeki kurum ve kuruluşlar, özellikle de ESOGÜ Maden Fakültesi ile Eskişehir’deki, madenlerle ilgili birlikte çözümler üretmelidir.


             Üretilen çözümler de kamu tarafından, kabul görmesi halinde, madencilik sektöründe, her alandan ivme kazandırırken, sanayinin de lokomotiifi olacak,   ülke ve Eskişehir ekonomisine de ciddi katkıda bulunacaktır.
             Eskişehir Madencilik Kümesi’ nin, öncelikli amacı, madencilik alanında, birlik ve beraberliği sağlamak, devlet ile madenciyi, bir araya getirmek, bürokrasideki zorlukları da ortadan kaldırma olmalıdır.  Çünkü bu işbirliği, madencilikle ilgili sorunların, çözümünü çabuklaştıracaktır.


            Ayrıca ülkemizdeki madenler, mutlaka 1923-1954 arasındaki maden politikası gibi  yerli-milli-devletçi olmalı,  madenlerle ilgili,  yasalar değiştirilmeli,  ülkemizde , “Maden Kümeleri” ve madenlerle ilgili “Sektörel Şirketler” oluşturulması, teşvik edilmeli, madencilikle ilgilene,n Türk işadamlarına, her türlü kolaylık da sağlanmalıdır.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi