4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

UNESCO VE SİVRİHİSAR KAYALARI

Sivrihisar Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı, Son yıllarda, eğitim ve Sivrihisar’ ın sorunları ile ilgili, gayretleri,  özellikle de Sivrihisar Kayaları’nın,  UNESCO tarafından, “Somut Olmayan Kültüre, Miras” kapsamına alınması ile ilgili, girişimleri ile dikkat çekiyor.
Sivrihisar’ı, adeta hilal gibi kucaklayan kayalar, her zaman dikkat çekmektedir. İç Anadolu fiziki coğrafyasında, Sivrihisar dağları, olarak, geçen yükseltiler arasında, yörede görülmeyen granit kaya yapısı doğa harikasıdır.
Sivrihisar Kayları, Tombak Kaya, Şinşırak Tepesi, Bal Kayası, Edincik Tepesi, Kartal Kayası, Dev Kayası, Yazıcıoğlu Kalesi, Baba kayası olarak isimlendirilmektedir. Hepsinin de kendilerine özgü, efsaneleri vardır.
Sivrihisar kayalarının, bazılarının, zirvesine ulaşmak çok zor, ancak profesyonel dağcılar çıkabilir. Hilal şeklindeki zincirin, iki noktasından geçilerek kayaların, arkasına ulaşılabilinir. Bunlardan biri, Yazıcıoğlu Kalesinin, doğusundaki geçit, Hisar Yaylasına, diğeri ise Şinşırak Kayasının kuzeyindeki geçit ilçeyi, böğürtlen, mandıra, bağlarına ulaştırır.
Sivrihisar Kayalarının, bir başka özelliği, bölgesinde, pek çok yabani hayvana ev sahipliği yapmasıdır. Keklik, tavşan, tilki, kurt özellikle kel akbaba, kartal, bol sayıda bulunurken, bilinçsiz avlanma ve tarım ilaçlarının,verdiği zararlarla yok olmuşlardır.
Şinşırak Kayası: Hilalin sağındaki ilk yükselti olup, zirvesinde dört adet kabir bulunmakta. Bunlar Şinşırak dede ile ailesine ait olduğu söylenir. Ancak bu kayanın, ilginç öyküsü de var.
Bir rastlantı sonucu keşfedilen, Balkayası kaya, resmi prehistorik döneme ait olup, bilimsel olarak, Anadolu üniversitesi ve Eskişehir Arkeoloji müzesi tarafından incelenmesi sonucu, kaya resminde, 20 at ve 1 insan (çoban) figürü görülmektedir. Kayalığın, önündeki vadide besin amaçlı, at yetiştiriciliğini simgelemektedir.
Ayrıca burası, Frig Krallığının önemli ticaret ve dini merkezi olan Pessinus’a yakınlığı nedeniyle, ana tanrıca Kybele’nin oğlu olan ve Gordion’da oturan, Kral Midas’ın yazlık mekânı olduğu bilinmektedir.
Kartal Kayası: Hilal’in ortasındaki zirvedir. İsmini,  kel akbaba kuşundan almış. Her yıl bir çift akbaba, Nisan sonunda, sıcak ülkeden, Sivrihisar’daki yuvalarına gelirlerdi. Gelişlerinde ilçe üzerinde, dakikalarca uçuş yaparlar, ilçe insanlarına sanki biz geldik, mesajlarını verirlerdi.
Dev Kayası, Kartal kayasının bitişiğindeki, bir başka zirve bu isimle tanınır. özellikle uzak bir mesafeden bakıldığında, gerçekten heybetli bir görünümde, çevresindeki daha küçük kayalara, sanki hâkimiyet kurar gibi görüntü vermekte, kayalığın ön kısmında bölgenin en geniş düzlüğü bulunmakta. Burası dağcıların kamp kuracağı, bir ortam olup, kayalardan sızan su ise ihtiyacı karşılayacak miktardadır.
Yazıcıoğlu Kayası (Kalesi): Sivrihisar’ın simgesi, amblemi ve muhteşem görüntüsü ile farklı bir doğa harikası. Hilalin ortasında ve en yüksek noktasındadır.. ön kısmındaki zirveye çıkılması imkânsız ancak dağcılar yardımcı malzeme ile çıkabilirler. Görenlerin ifadesiyle zirveden, güçlü bir dürbünle bakıldığında, Ankara Kalesi ve kale bayrağının görüldüğü söylenir.
Baba Kayalıkları, hilalin batı bölümünde, Yazıcıoğlu Kalesi ile silsilenin bittiği bölümdür. Bu bölge, özellikle su kaynakları bakımından, çok zengindir. İlçenin en büyük yerleşkesi olan yenice mahallesinin, su ihtiyacını karşılar.
Son yıllarda, bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de gelişme eğilimi içine giren Dağ Turizmi, doğayla baş başa kalmak ve onu tanıma amacıyla yapılan bir alternatif turizm biçimidir. Sivrihisar kayaları, yürüyüş ve kamp kurmanın yanı sıra, tırmanma için de ideal bir yapıya sahiptir.
Ayrıca Sivrihisar Kayaları, teleferik’ projesi ile turizme kazandırılabilir. Kayalara yapılacak turizm tesisleri, ilçe ekonomisine, katkıda bulunurken,  dağ sporlarına da ciddi olanaklar sağlayabilir. Hatta balon ve yamaç paraşütü, etkinlikleri de yapılabilir.
Sivrihisar Kayalıklarının,” Somut Olmayan Kültüre, Miras” olarak alınmasına,
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Dr. öcal OGUZ, olumlu bakması, SEV ve Sivrihisarlılar tarafından, takdirle karşılanıyor. çünkü UNESCO, bu kararı ve ülkemizde, gelecek nesillerin emaneti olan, “Somut Olmayan Kültüre, Mirasları” koruyarak, geleceğe taşıyor.
Ayrıca Sivrihisar’daki “Somut olmayan kültürel miraslar”, ilçeye aidiyet ve devamlılık duygusu sağlamakta, diğer yandan yaratıcılığı ve refahı teşvik etmekte, doğal ve sosyal çevrenin yönetimine, katkı sağlamakta ve gelir yaratmakta, profesyonel çevrelerin yaratılmasına da destek olmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi