
Gürcan Banger
15 Mayıs 2023, hedeflerimiz ve değişim
Toplumun tamamını ilgilendiren bir seçim söz konusu olduğunda bunun sonuçları toplumun kendisinden büyük olabiliyor. 14 Mayıs 2023 Genel Seçimi de yaşandığı günün çok ötesine geçecek. Ortaya çıkan sonuçlara bakarak sevinenler ve üzülenler olacak. Ahlar vahlar, geriye dönük yorumlar, ileriye dönük öngörüler birbirini izleyecek. Toplumun tamamını yakıcı biçimde ilgilendiren bir seçimin gelecek projeksiyonunda toplumu bir bütün olarak pozitif, yükselen ivmeli bir geleceğe taşıması en değerli sonuç olacak. Bugünden –15 Mayıs 2023 Pazartesi gününden başlayarak kendimizi iyi hissediyor ve geleceğe umutla bakıyor olmamızı dileyelim.
İlkeli olmakla sabit fikirli olmak aynı şey değil. İzleyebildiklerimizin bize kanıtladığı ‘gerçek’, her şeyin değişmekte olduğudur. Hatta gözlenen değişimin –miktar, hız ve çeşitlilik gibi göstergeler açısından– kendisinin de değişmekte olduğunu söylemek abartı olmaz. “Ben dün durduğum yerde duruyorum” demek ise değişime direndiğini itiraftan öte fazlaca bir anlam taşımaz. Farkındalıkla ve seçerek değişime dirensen bile sonuçta dış dünya seni zaten değiştiriyor. 14 Mayıs 2023 sonrasının gelişmeleri toplumu da yeni bir değişim rotasına yerleştirecek.
Kaçınılmaz değişim, yaşama ve kendimize ilişkin amaç, hedef ve beklentilerin de değişmesine neden oluyor. Bunu bireysel veya kurumsal yaşamın doğal bir unsuru kabul etmek uygun olur. Her şey değişirken, hedeflerimiz ve başarı tanımlarımız da değişecektir. Muhtemelen bu süreçte hedefe ulaşma düşünce ve yaklaşımlarımızın da değişimi de şaşırtıcı olmayacaktır.
Diğer yandan hedefleri başarma sürecimizi “Ne yapalım, her şey değişiyor” şeklinde başıboş şekilde de kavrayamayız. Tümüyle olmasa da; hedefler konusunda kendimizle ilgili değişim yönetilebilir özelliktedir. Bunun yolu öncelikle hedef denebilecek isteğimize doğru odaklanmaktır: “Hedefin nedir?”, “Neyi başarmak istiyorsun?” Seçmek, aynı zamanda seçmediğinden vazgeçmek demektir. Dolayısıyla hedef belirleme, başka hedeflere odaklanmama ve onlar için kaynak harcamama kararı anlamına gelir.
Hedefli ve planlı olmayı seçmeniz, sizin kendi yaşamınızla ilgili vereceğiniz ve belki de bir süre sonra değiştirilmesi zor olan bir karardır. Eğer hedefli yaşamın sizin için bir tarz olmasını tercih ederseniz, bu durumda düzenli biçimde kendinize ‘günlük yapılacak işler listesi’ hazırlayın. Böyle yaparak kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinizi belirleme ve dönemler arası uyumlu planlama yapma konusunda alışkanlık edinmek için bir adım atmış olursunuz. Konuya bir bütün olarak baktığımızda 15 Mayıs 2023 ile başlayan süreçte toplum olarak akıllı, girişimci, çevik, vizyoner ve planlı olabilmeyi başarmamız gerekiyor.
Bir kentten bir başkasına gideceksiniz. Yol boyunca ne kadar gittiğinizi ve ne kadar kaldığını gösteren işaret tabelaları var. Her bir tabelayı görüşünüz, hedefiniz olan kente ne kadar yaklaştığınızı gösteriyor. Eğer tabelalar olmasaydı kör karanlıkta yol alıyor gibi olacaktık.
Hedefli yaşamımız açısından baktığımızda; her tabela gördüğümüzde yaşadığımız heyecan, bir merhale başarmanın göstergesi oluyor. Başarı, ulaşılmaya değer bir hedef için gerçekleştirdiğimiz ilerlemenin ifadesidir. Başarı sadece sonuca ulaşmak değil, aynı zamanda yolda başarılı bir şekilde ilerlemenin heyecanını yaşamaktır. Hedefe ulaşmak için gidilen mesafelerde her adım, başarının kesinleştiği son adım kadar önemli ve değerlidir.
Hedefleri onlara ulaşmak için belirliyoruz. Bunlardan bazıları gerçekten ulaşılabilir nitelikte oluyor. Kimi hedeflerimiz ise ‘her gece Kutup Yıldızı’na ulaşmak için kanat çırpan pervanenin hikâyesine’ benziyor. Bu son seçeneği bir hayal veya illüzyon olarak görmeyin. Çünkü mesele, sadece hedefe ulaşmaktan ibaret değil. O hedefe gitmeye çalışan süreci yaşarken, kendi yaşamımızı, dünyaya dokunma, onu anlama, açıklama ve değiştirme tarzımızı da değiştirip yeniliyoruz.
Romanın sonu nasıl biterse bitsin, onu okuyup bitirdiğimizde asla başladığımız ‘ben’ olmuyoruz. Yaşam, başarılı veya başarısız sonuçları ile her şart altında bizi değiştirip geliştiriyor. Özetle; konu sadece başarıyı elde etmek değil, bir o kadar da süreci yaşayabilmek…
15 Mayıs 2023’ün toplum olarak ‘bizimkiler ve ötekiler’ olarak bölünmüşlükten BİZ olabilmeye adım atmanın ilk günü olması dileğiyle…