Gazetecilik kutsal bir meslektir. Çünkü gazeteci, yaptığı haberlerle olumsuz sorunların çözümü yolunda adım atılmasını sağlar yada olumlu olayların halka duyurulmasında başrol üstlenir. Bir gazeteci haber kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve belgeleri kamuoyuna sunma işini üstlenmiştir. Bunun için de yeri çok ayrı ve özel bir meslektir gazetecilik.

Gazetecinin gecesi gündüzü yoktur. Hele özel hayatı hiç yoktur. Bazen gittiği ev gezmesinde bile rahat oturamaz gazeteci. Çünkü haberin saati olmaz, mevsimi olmaz. Hava şartları ne olursa olsun, soğuk-sıcak demeden haber peşinde koşar gazeteci. Yeri gelir karnını doyurmaya bile vakti olmaz. Haber peşinde koşarken gününü bir simitle geçiştirir. Herkes sıcak yatağında uyurken o yatağından kalkarak bir trafik kazasına gidebilir. Eylem olur, cinayet yada intihar olur, tartaklanabilir. Bir haber yazar, yorumundan yada düşüncesinden dolayı belki gözaltına alınıp, suçlanabilir. Ama mesleğine aşk ile bağlıysa bunların hiç biri zor gelmez bir gazeteciye. İşte gerçek gazetecilikte budur bana göre.

Bana sorarsanız peki sen bunları yaptın mı diye? Hayır ben hiç birini yapmadım. Yapmaya yaşım yetmedi diyelim o zamanlar. Çok kısa bir süre sahada muhabirlik yaptım, benim alanım daha çok özel röportajlardı. Ondan sonrada editörlük, reklamcılık, yazarlık, idarecilik yaptım uzun süre kendi dergimizde. Ama gazeteci büyüklerimden duyduğum, imrenerek dinlediğim anılardan ve mesleğe yeni başladığım zamanlardaki gözlemlerimden çok iyi biliyorum gazeteciliğin zorluklarını.

Eskiden gazetecilik gerçekten çok daha güzelmiş. Şimdi öyle mi ya? Teknoloji gazeteciliği de bitirdi günümüzde. Eline bir telefon alan ve resim çeken kendine gazeteci der oldu ne yazık ki. Ajanslar sayesinde gazetelerde az muhabir çalışır hale geldi. Telefonlarımıza düşen son dakika haberleri, habere daha hızlı ulaşmamızı sağladı belki ama basılı gazeteleri bitirme noktasına geldi. Ekonomik şartlardan dolayı ülkemizde kapanan o kadar çok gazete ve işsiz kalan öyle çok gazeteci var ki, hepimizin Allah yardımcısı olsun.

Lafı fazla uzatmayalım, her mesleğin zorlukları olduğu gibi bizim mesleğimizin de bir hayli fazla sorunu ve zor yanı var ne yazıkki. İşin içinde olanlar ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. Maddi zorluklardan dolayı elemanlarına maaş ödeyemeyen ve kapanan gazeteler, reklam bulamamaktan dolayı baskılı şekilde ne yazıkki çıkarılamayan dergiler, teknolojiye ayak uydurmak adına kurulan internet siteleri, bu siteleri kuran gazetecileri gazeteciden saymayanlardan dolayı hakettikleri basın kartları ellerinden alınan mağdur gazeteciler… Sorun epey bi çok anlayacağınız. İnşallah bir an önce şartlar iyileşir ve gazeteciler daha güzel, daha özgür koşullarda görevlerini layığıyla yaparlar.

Yazımı noktalarken mesleğine aşk ile bağlı, gece gündüz demeden canla başla çalışan, sıcak soğuk demeden görevi uğruna koşturan, onurlu, dürüst, kalemini satmayan, kimsenin adamı yada tarafı olmayan gazeteci arkadaşlarıma çalışmalarında kolaylıklar ve başarılar diliyor, ebediyete uğurladığımız gazeteci büyüklerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun…