29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 100’üncü yıl dönümü Eskişehir’de de çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Bu tarihi gün için de iki “anıt” açılışı yapıldı.

Birisi Odunpazarı Belediyesi, diğeri ise Tepebaşı Belediyesi tarafından…

Hatta Tepebaşı Belediyesi tarafından büyük Cumhuriyet Yürüyüşünün yönü de “100’üncü yıl Cumhuriyet anıtı” diye tanıtılan ardından isimsiz bırakılan anıta çevrildi.

Cumhuriyet adına yapılan bütün işlere saygımız var ancak bizim eleştirdiğimiz nokta tam da burası…

İsimsiz bırakılan bu anıtta hiçbir Cumhuriyet izine rastlamamamız.

İnanın en ince detayına kadar inceledim.

Cumhuriyet, Atatürk ve Eskişehir tarihine dair hiçbir iz göremedim.

Alelacele yapıldığı çok belli olan bu anıtı 100’üncü yıla yakıştıramadım.

Öte yandan anıt denilince bende uyandıran his heybetli olması, büyük olması, bir tarihi anlatması…

TDK’daki anlamı da buna yakın.

Tarihsel bir özelliği olan büyük ve önemli bir olayı, ulusça sevilen, sayılan, tarihe geçmiş bir kimseyi gelecek kuşaklara tarih boyunca anımsatmak için yapılan ya da dikilen, göze çarpacak büyüklükte simge niteliğinde yapı olarak anlatıyor.

Tepebaşı Belediyesi tarafından “anıt” diye açılan bu eserin mutlaka sanatsal bir yönü vardır, emek büyüktür, o konuda sanatçılarımıza bir saygısızlık yapmak istemem ancak o yapıya “anıt” denilebilir mi orası da ayrı bir tartışma konusu…

Öte yandan Odunpazarı Belediyesi tarafından da Hicri Sezen Parkı’nda bir anıt açıldı.

Adına da “100’üncü yıl Atatürk anıtı” denildi.

Onu da yakından inceleme imkanı bulduk.

İsmet İnönü ile yan yana durduğu heykele baktığımız an da çok şey anlatıyor zaten…

Hatta Atatürk’ün her duyduğumuzda gururlandıran, “Efendiler! Yarın Cumhuriyet’i ilan ediyoruz” cümlesini o esnada kullandığını bile düşünebiliyoruz.

Çünkü anıtta tarih var, Cumhuriyet var, Atatürk var, heybet var, gösteriş var!

Diğer bir hususta Ahmet Ataç’ın anıt konusunda bile “senin anıtın”, “benim anıtım” ayrımına düşmesi.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediyesi tarafından hayata geçirilen anıt açılışına katılırken, Tepebaşı Belediyesi’nin Odunpazarı tarafından halka sunulan Atatürk anıtı açılış törenine katılmaması…

100’üncü yıl ortaktır, tarihtir, herkesindir…

Birliktir, bütünlüktür 100’üncü yıl…

100’üncü yıl Cumhuriyet’in doğum günüdür.

Keşke Ahmet Ataç’ta o büyüklüğü gösterebilseydi diyoruz.

Ne diyelim…