4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İLK AYİN YAPILDI

Türkiye Ermenileri Patrik, Genel Vekili Başpiskopos Aram ATEŞYAN ve beraberindekiler, Sivrihisar'daki Restorasyonu devam eden Surp Yerortutyun Kilisesi'nde incelemelerde bulundular. Başpiskopos Aram ATEŞYAN, tarafında Kilise de ilk ayin de gerçekleştirildi.
Kilisedeki çalışmalardan dolayı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a teşekkür eden Aram Ateşyan, ''Eksikleri olmasına rağmen, kilise Restorasyonunun layıkıyla devam ettiğini görmek, bizlere mutluluk vermiştir... Uzun yıllardan beri, Sivrihisar'a gelmemiştik. Ben ve arkadaşlarım ilk defa geliyoruz. Umarım ki bu son olmaz. Kültür Bakanımızın izni olursa, senede bir defa burada da " İBADET" etmek isteriz." diyerek esas niyetlerini açıkladı.
10 Nisan 2010 tarihli yazımızda, Ermeni kiliselerinin Ermeni toplumunda önemli bir yeri vardır demiş, Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, öğretim görevlisi Doç. Dr. Davut KILIÇ' ın, " ...Ermeni Kilisesinin, Ermeni toplumu üzerindeki etkisi tarihten günümüze artarak devam ede gelmiştir. Bundan dolayı, Ermenilerin manevi mirasının teşekkülünü ve muhafazasını, Hıristiyan hüviyetinin, şekillenmesini, siyasi güçlerini kazanmasını ve yeryüzündeki Ermenileri bir arada, tek merkez etrafında toplanmasını, Ermeni Kilisesi sağlamaktadır. Ermeni Kilisesi, geçmişte ve günümüzde dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış, Gregoryen Ermenilerin yegâne ortak malı ve paydası durumundadır. Bu da, kiliseyi Ermeni kültürünün, tek temsilci durumuna getirmektedir. Çünkü dinîm ve etnik kimliklerin karışımıyla müteşekkil bir ortak yaşam paydasında, Ermeni toplumunu yönlendiren hatta Ermenilerin, dünya üzerindeki haklarını koruyan Ermeni Kilisedir" tespitini de okuyucularımızla paylaşmıştık.
Ermeni kiliseleri ve Diasporası, Ermenilerin yaptıkları Türk katliamına, ait tarihî gerçekleri inkâr etmektedirler. Nitekim Başkanı Reagan'ın danışmanı Fein: Beyaz Saray araştırma yaptı. Araştırma sonucu Ermeniler 'in, 2 milyon Müslüman Osmanlı'yı katlettiği ortaya çıktı. O nedenle de Türk Hükümetleri arşivleri açalım ısrarı karşısında, Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü bu gerçeğin, ortaya çıkmasını istemiyorlar. Gerçek bu iken Türklerin Ermenilere, soykırım yaptıkları iddiasını kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Ermeni Kiliseleri, Birinci Dünya Savaşı yıllarında, olduğu gibi yıkıcı faaliyetlerini sürdürmektedirler. Türkiye'de, kendi davalarına hizmet edecek, misyon kurmak için de çaba sarf ediyorlar.
Bir yazımızda, "Van'daki tarihi Ermeni Akdamar Kilisesi, ne amaçla Restorasyonu yapıldı, Restorasyonun perdesi arkasında ne var, bilinmez ama Van ilini toprakları olarak gören, bu alanda da her yolu mubah sayan Ermenilerin, gelecekte bu kiliseyi kanıt gösterip, hak iddia ederek, Türkiye' ye problem olacakları da bir gerçektir." demiştik.
Akdamar Kilisesi, işin başında, problem, olmaya başladı. Nitekim Ermeni Patriği Mesrob II de, "Tepesinde haç olmayan kilise olur mu? Açılışta ayin de yapılmayacak. Eğer bir din adamı olarak, benim orada rolüm olmayacaksa, açılışa gitmem de anlamsız. Başbakan'dan haç takılmasını ve bölgede yılda bir kez uluslararası festival yapılmasına, izin verilmesini rica ettim. Cevap gelmedi" açıklaması yaptı.
Ayrıca Dünya Ermenilerinin ruhani lideri sayılan Ermeni Patriği Katolikos 2. Karekin de, Türkiye'nin Tiflis Büyükelçiliği üzerinden, kendisine iletilen davetiyeye olumsuz yanıt verdi. Karekin'in, kilisenin tepesine haç konmaması ve davetin, Van Valiliği'nce yapılmasından rahatsız olduğu da öne sürüldü.
Ermeni ve Türkler, yıllarca Anadolu da birlikte yaşadılar. Komşu oldular. Ermenilerin ihaneti, 93 harbi ile başlamıştı. Osmanlı Ordusu, topraklarını ve insanlarını, Ruslara karşı koruma mücadelesi verirken, askerin ikmal yolları Ermeni çeteleri tarafından kesiliyor, erkeksiz kalan köylere yapılan baskınlar, eli silah tutan kadın, çocuk ve yaşlılar tarafından önlenmeye çalışılıyordu. 1914'de. Dondurucu soğuk ve günlerdir aç, susuz yürüyen gencecik askerler, Rus ordusunun, her an karşılarına çıkabileceğini biliyordu. Asırlardır, komşuluk ettikleri Ermeni çetelerinin, hain kurşunlarını hissettiklerinde, dünya tarihi de eşi benzeri görülmemiş bir ihanete tanıklık ediyorlardı.
Ermeniler, Sivrihisar' da, 61 yıl kalmışlar ve bu arada kiliseyi inşa etmişlerdir. Kilisenin Restorasyonu yapıldı. Oysa Cumhuriyet döneminde, kilise yapımı yasaklanmıştı. Hizmete sokulacak. KİLİSE' nin, Restorasyon çalışmalarına 1.368.0000 TL harcanırken, Sivrihisar'da, pek çok tarihi eserin, özellikle de ULU CAMİ' nin Restorasyonunun, yapılmaması, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de. Oysa ULU CAMİ' nin, Restorasyonu için, gerekçe gösterilen, Ulu Cami önündeki dükkânlar, boşaltılmış, yıkım bekliyor. 131 yıllık Kiliseye ödenek bulan, Ak Parti iktidar, şimdi de 6 asırlık Selçuklu eseri Ulu Camiye ödenek olmadığı gerekçesi ile Restorasyon çalışmalarını başlatmıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi