Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Sağlığımız elden gitmeden...

Hayatta en önemli şey sağlıklı yaşayabilmek. Sağlıklı olduktan sonra çözülmeyecek sorun, altından kalkılmayacak problem yoktur diye düşünüyorum.

Hani neremiz ağrırsa canımız orda olur ya... Hani acıyan yerimizde kalır ya hep aklımız. Bir de sakınan göze çöp batar misali kazalarda hep acıyan yerlerimizin başına gelir.

Sağlıklı kalabilmeyi, sağlıklı olabilmek için kendimize dikkat etmeyi ne yazık ki hep hasta olduktan sonra anlıyoruz biz. Hani hep olur ya bir şeylerin değeri kaybedilmeden anlaşılmaz. İşte bunun en başında gelen durumda sağlığımız maalesef. Hani kör ölür badem gözlü olur misali canımız acımadan, ağrı çekmeden bir gün belki daha çok ağrı çekeceğimizi bilmeden, bilemiyoruz sağlımızın kıymetini. Hasta olunca anlıyoruz ve dile getiriyoruz, "Keşke yapmasaydım, keşke daha çok dikkat etseydim kendime" diyoruz.Ama bir kere o hastalık vücudumuza girmiş oluyor.

Sağlıklı olduğumuz sürece bana bir şey olmaz deyip, kendimize dikkat etmiyoruz. Beslenmemize, günlük hayatta yapmamız ve yapmamamız gerekenlere hiç ama hiç dikkat etmiyoruz. Ne zamanki gün geliyor hastalık kapımızı çalıyor işte o zaman neden diyoruz. Eyvah diyoruz. Binbir umutla hastanelere, doktorlara koşuyoruz. Peki, doktorlar eski sağlımızın kaçta kaçını bize geri verebiliyorlar? Tedavi olabilmek için kullandığımız ilaçlar bir ağrımızı iyi ederken vücudumuzun başka yerlerine zarar vermiyor mu? Vermez mi, veriyor elbette...

Bence en iyisi ve en doğrusu sağlığımız yerindeyken sağlımıza dikkat edebilmek. Tabi yeri geliyor kendimize ne kadar dikkat edersek edelim hastalıktan kaçabilmemiz, korunabilmemiz mümkün olmuyor. Yataklara düşebiliyoruz, acıyla ve ağrıyla kıvranabiliyoruz.Zaman zaman sabahı zor ediyoruz, göğsümüze koca bir öküz oturmuş gibi nefes almakta bile zorlanıyoruz kimi zaman. Bedenimiz yorgun düşüyor, zihnimiz karışabiliyor, ruhumuz hüzünle sıkı bir arkadaşlığa başlayıp, gözlerimize göz yaşları sanki sığmıyor, süzülüp gidiyor, kalbimizde gözlerimizle birlikte ağlıyor. Beden sağlığımız kadar ruh sağlığımız da önemli hatta herşeyden önemli. Güzel yaşamak, hayattan keyif almak, iyi yaşlanmak aslında en çok da buna bağlı.

Geçtiğimiz haftalarda bir kaç kez arka arkaya hastaneye gittim ve ne kadar çok hasta insan olduğu dikkatimi çekti. İnsanların hepsi bu kadar rahatsız mı, bu kadar mı dikkat etmiyor kimse kendine? Hastanede her yaştan, her hastalıktan yüzlerce insan var. Hayat şartları bu kadar mı yıprattı insanları? Genç, yaşlı herkes mi sağlığını kaybetmeye başladı? Bu hastalıklar niye? Sorunu olmayan insanın hastanede işi ne? Eskiden daha mı sağlıklıydı büyüklerimiz?

Herkesin bir şekilde sağlığını kaybetmesine rağmen, tüm bunları görmemize, zorlukları yaşayıp, o sıkıntıları çekmemize rağmen yine de dikkat etmiyoruz kendimize. Hasta olduğumuzda bir daha yapmayacağım dediğimiz bir dolu şeyi biraz iyileştikten sonra tekrar yapmaya başlıyoruz. Bazı şeyleri çabuk unutuyoruz. Kötü, olumsuz şeyler, hatta yasaklar daha çekici, daha cazip geliyor. Bir zaman geliyor sağlımızı bile unutturuyor sanki. O an önemsemediğimiz yada haz duyduğumuz şeyler kısa bir süre sonra hastalık olarak geri dönüyor bize. Kimi hastalıkların da ne yazıkki çaresi olmuyor.

Allah dermansız dertler vermesin, korktuğumuz şeylerle sınamasın bizi. Unutmayalım bu dünyada hepimiz misafiriz, günümüz sayılı. Sadece bir tane hayatımız var ve bu hayatta bize verilen en büyük armağan bedenimiz ve sağlığımız... O yerinde olduktan sonra her sorunun mutlaka bir çözüm yolu var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi