CHP İl kongresine sayılı günler kaldı.
İki adaylı kongreler genellikle heyecanlı geçer.
Şimdiye kadar üç talipli var.
Kazım Kurt ve cephesinin adayı Figen Kahya olurken, Ahmet Ataç ve cephesinin adayı da netleşti.
Talat Yalaz isminde karar kıldılar.
Erdal Çakıcıer ise henüz resmi olarak “aday” olacağını açıklamasa da “adaylık” için olumsuz bir yanıt da vermedi.
Tepebaşı cephesi son günlerde aday bulmak için epey ter döküyor.
Eee kime gitse kapılar yüzüne çarpıldı.
Kolay mı?
“Görünen köyün kılavuz istemediği seçime girmeyiz” dediler ve ret yanıtını verdiler.
Haksızlar mı?
Kişiye göre değişir.
Kimse “yenilgi” yaftasının üzerine yapışmasını kolay kolay istemez.
Özellikle sonuç ortadayken “hiç” istemez.
Talat Yalaz ismi sürpriz oldu.
Neden?
Şimdiye kadar “il başkanlığı” için adı bile geçmedi.
En sonunda Ataç cephesi ellerinde sürekli çizgi attıkları listeye baktılar, boyunlar bükük, yüzler kızarık, alında ter Talat Bey’in kapısını çaldılar muhakkak…
“Gel kardeşim, ol adayımız, ne oluurrr, bak bir dene, kaybetsen bile sen bir duruş sergileyeceksin, gençsin, çeviksin, önünde uzun yıllar var,” şeklinde cümleler kurmuş olsalar gerek, genç avukat arkadaşımız da, “Amaaannn iyi be, ne olacak, daha önümde uzun siyasi yıllar var, il başkanlığına da aday olmadım demem” düşüncesiyle kabul etmişe benziyor.
He Talat Bey, “Bugüne kadar neredeydiniz, aklınıza yeni mi geldim” diye sorsa da cuk otururdu ama bu da geçersiz bir bahane de sayılmaz.
Birde Talat Bey’i ekstra kutlamak gerekiyor.
O kadar kişinin ret yanıtını verdiğini biliyor, kaybedeceği seçime girmediklerini biliyor, o ise aday bulmakta resmen tıkanan örgüt arkadaşlarını “adaysız çıktılar dedirtmem” mantığıyla yalnız bırakmıyor ve bir nevi kendini feda ediyor.
Bu konuda da bir tebriği de hak ediyor.
Talat Bey asıl burada bir duruş sergiliyor.
Kimsenin görmediği bir duruş…
Açıklayayım…
Diğer teklif edilen isimler “kazanacaklarını” bilselerdi koltuğu Talat Bey’e kaptırırlar mıydı?
Asla…
Yaşanan manzara…
Ret yanıtı veren her ismin örgüt arkadaşlarını, mücadele yoldaşlarını yarı yolda bıraktığı anlamını da taşıyor.
Halbuki “yoldaşlık” iyi ve kötü günde aynı yolda mücadele vermek değil midir?
Talat Yalaz’ı kaybetmeyin sakın ha!
Naçizane tavsiyemdir.
Çünkü Talat Bey…
Kaybedeceğini bile bile bir seçime giriyor ve “örgütçülük” dersi veriyor.
Kutluyorum.
